The concept of patient safety exists within the understanding of "first not harm", which was first expressed by Hippocrates and has become the general principle of medicine. However, every medical practice and intervention in healthcare services automatically brings with it some risks. Today, the concept of "patient safety", which is a more sensitive and detailed approach to reducing or controlling these risks, comes to the fore.
Although quality of care in healthcare has gained momentum in recent years, it is actually a topic with a long historical background.
Patient safety took its place in the health system after the 1960s, although the Joint Commission on Accreditation of Health Care Organizations (Joint Commission International-JCI), established in 1951, initiated studies to ensure quality and safety in health services.
Seven security measures are taken to ensure patient safety.
Some indicators are monitored continuously in patient care and intermittently after improvements are made as needed. The purpose of monitoring indicators is to ensure patient safety. The following indicators are the indicators monitored by nursing services. Indicators vary according to need in line with patient safety goals.
Hasta güvenliği kavramı, ilk kez Hipokrat tarafından ifade edilen ve tıbbın genel ilkesi haline gelmiş “önce zarar vermemek” anlayışı içerisinde vardır. Ancak, sağlık hizmetlerinde her tıbbi uygulama ve girişim, kendiliğinden bazı riskleri de beraberinde getirmektedir. Günümüzde bu risklerin azaltılması ya da kontrol altına alınabilmesi için daha hassas ve ayrıntılı bir yaklaşım olan “hasta güvenliği” kavramı ön plana çıkmaktadır.
Sağlık alanında bakım kalitesi son yıllarda ivme kazanmasına rağmen, aslında çok eski tarihsel geçmişe sahip bir konudur.
Hasta güvenliği, 1951 yılında kurulan Sağlık Bakım Organizasyonları’nın Akreditasyonu’nda Birleşik Komisyonu (Joint Commission International-JCI) sağlık hizmetlerinde kalite ve güvenliği sağlamak için çalışmalar başlatmasına rağmen 1960’lardan sonra sağlık sisteminde yerini almıştır.
Hasta güvenliğini sağlamak amacıyla 7 güvenlik önlemi alınmaktadır.
Hasta bakımında sürekli ve ihtiyaç halinde iyileştirmeler yapıldıktan sonra aralıklı olarak takip edilen indikatörler mevcuttur. İndikatörlerin takip edilmesinde amaç hasta güvenliğini sağlamaktır. Aşağıdaki indikatörler hemşirelik hizmetleri tarafından takip edilen indikatörlerdir. İndikatörler hasta güvenliği hedefleri doğrultusunda ihtiyaca göre değişiklik göstermektedir.
Dünya Hasta Güvenliği Günü 17 Eylül 2024
“Hasta güvenliği için tanıyı iyileştirmek”
Bu yıl, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından belirlenen Dünya Hasta Güvenliği Günü'nün teması, "Hasta Güvenliği İçin Tanıyı İyileştirmek" olarak duyurulmuştur. “Doğru yap, güvenli hale getir” sloganı ile öne çıkan bu tema, sağlık hizmetlerinde doğru, zamanında ve güvenli tanı koymanın önemini vurgulamaktadır.
Tanı hataları, uygun tedaviyi önleyerek veya geciktirerek, gereksiz veya zararlı tedavi sağlayarak hastalara ciddi zararlar verebilir. Bu nedenle, tanı süreçlerinin iyileştirilmesi, hasta güvenliği açısından kritik bir öneme sahiptir.
Gecikmiş Tanı: Hastalığın erken aşamalarda teşhis edilememesi sonucu ortaya çıkan zarar.
Yanlış Tanı: Hastaya yanlış teşhis konulması nedeniyle yanlış tedavi uygulanması.
Kaçırılmış Tanı: Hastalığın teşhis edilememesi ve bu nedenle tedavinin uygulanamaması. Doğru tedaviyi belirlemek için doğru tanı çok önemlidir. Yanlış veya gecikmiş bir tanı, hastanın gerekli tıbbi bakımı zamanında alamamasına ve bu da daha fazla sağlık sorununa veya komplikasyona yol açabilir. Gereksiz tedavi veya gerekli olmayan ilaçların reçete edilmesi önemli sağlık riskleri doğurabilir.
Doğru bir teşhis,
Hastalıkların erken tespit edilmesini sağlar. Bu, ciddi sağlık sorunlarının erken aşamada tedavi edilmesine yardımcı olabilir, bu da iyileşme şansını artırır ve sağlık hizmeti maliyetlerini azaltır.
Kaynakların daha verimli kullanılmasına yardımcı olur. Zaman, personel, ekipman ve finansal kaynaklar gibi unsurlar, teşhis doğru olduğunda daha etkili bir şekilde kullanılabilir.
Hastaların sağlık sistemine ve sağlık çalışanlarına olan güvenini sürdürmesine yardımcı olur. Güven kaybı; belirsizliğe, memnuniyetsizliğe ve tıbbi talimatlara daha az uyulmasına yol açar. Hastalar teşhislerinin doğru olduğunu anladıklarında, kendi sağlık bakımlarına aktif olarak katılmaya daha istekli olurlar. Bu, tedavi planlarına uymayı, yaşam tarzı değişikliklerini uygulamayı ve tedavi ekibiyle iş birliği yapmayı içerir.
Tanı Hatalarını Azaltmak: Tanı hatalarının azaltılması için farkındalığı artırmak ve prosedürlerimize tanı güvenliği sürecini entegre etmek.
Tanı Güvenliğini Sağlamak: Verdiğimiz sağlık hizmetlerinin her seviyesinde, doğru, zamanında ve güvenli tanının önemini vurgulamak.
Hasta ve Aile Katılımı: Hastaların ve ailelerin tanı süreçlerinde aktif katılımını sağlamak ve onların görüşlerini, geri bildirimlerini dikkate almak.
Etkili Takım Çalışması / İletişim: Hastalığın tanı ve tedavi sürecine dahil olan sağlık profesyonelleri arasında etkin iletişim ve iş birliği sağlamak.
Eğitim ve Farkındalık: Sağlık çalışanlarımıza tanı güvenliği ve önemi konusunda eğitimler vermek.
Teknoloji Kullanımı: Tanı süreçlerini iyileştirmek için ileri teknoloji çözümlerini sistemlerimize entegre etmek, karar destek mekanizmalarından yararlanmak.
Güvenlik Kültürünü Sağlamak: Tanı hatalarının veya ramak kala durumların gönüllü olarak raporlanmasını teşvik edecek, suçlama ve cezalandırma yaklaşımından uzak, hatalardan ders alınan ve bunları azaltmak için yaklaşımlar geliştiren bir kültürü, organizasyonun parçası haline getirmek.
Hastalarımızın doğru ve güvenli tedavi-bakım hizmetini almasını sağlamak için, tanı güvenliğini önemsiyor ve iyileştiriyoruz.
Hep birlikte daha güçlüyüz.