Özellikle yaz aylarında sıcakların artmasıyla birlikte ülke genelinde akrep sokması vakalarında artış görüldüğünü söyleyen Acil Tıp Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi. Ferudun Çelikmen, özellikle kalbi etkileyen durumlar açısından bazı akrep türlerinin sokmalarının yaşamı tehdit edebileceğine işaret etti.
Sıcaklar, açık alanlarda daha fazla bulunma gibi birçok etken akrep sokmaları nedeniyle acil servislere yapılan başvuruların artmasına neden oluyor. Acil Tıp Uzm. Dr. Öğr. Üyesi Ferudun Çelikmen, akrep sokmalarının nadiren yaşam kaybıyla sonuçlandığı ve bu tablonun genelde 6 yaş altında çocuklar, düşkün yaşlılar ve kronik hastalığı olanlarda görüldüğünü söyledi.
“Akrep sokması vakaları, özellikle yaz aylarında ülke genelinde, güney, doğu ve güney doğu bölgemizde ise hemen tüm mevsimler de sıklıkla acil servislere gelmelerine neden olur” diyen Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Acil Tıp Uzmanı Dr. Öğr. Ü. Mustafa Ferudun Çelikmen akrep sokmalarının nadiren ciddi duruma neden olabildiğini söyledi. Bununla birlikte özellikle kalbi etkileyen durumlar açısından bazı akrep türlerin sokmaları sonucunda yaşamsal önem taşıyan sonuçlar doğabileceğine dikkat çeken Dr. Öğr. Ü. Çelikmen, “Nadiren de olsa görülebilecek yaşam kayıpları, kronik hastalığı olanlar, yaşlılar ve 6 yaş altı çocuklar gibi riskli grupta gözleniyor” dedi.
Akrep sokması durumunda ortaya çıkacak belirtilerle ilgili de bilgi veren Dr. Öğr. Ü. Ferudun Çelikmen, şunları anlattı: “Akrep sokması sonrasında bölgesel olarak ısırılan bölgede ağrı, yanma, sık olmasa da uyuşukluk hissi oluşabilir. En sık rastlanan belirti genelde yanma şeklinde ağrıdır. Kısmi olarak sokulan yerde ve çevresinde olabileceği gibi bazı akrep türlerinin sokmalarında uzuv dışına taşan, tüm vücuda yayılabilen ağrı oluşabilir. Ağrı genellikle birkaç saat içinde en üst düzeye ulaşır, nadiren 24-48 saat sürer.”
Akrep sokması sonrasında emme, kesme, ateşe tutma gibi yanlışlardan kaçınmak gerektiğini anlatan Dr. Öğr. Ü. Çelikmen, “Akrep kuyruğundaki iğneyi batırıp zehrini enjekte eder. Akrep iğnesini batırdığında zehrinin tamamını zerk etmez. Bu nedenle ülkemizdeki akrep sokmalarının büyük bölümü hayati sonuçlara neden olmaz” diye konuştu.
Akrep sokması nedeniyle acil servise başvuran hastaların bölgesel ve tüm vücudu etkileyen bulgular yönünden ayrıntılı olarak değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Dr. Öğr. Gör. Ferudun Çelikmen, akrep zehrinin vücutta oluşturduğu reaksiyon sonucu ciddi kalp etkilenmesine yol açabileceğine dikkat çekti.
Dr. Öğr. Ü. Ferudun Çelikmen, hastalara uygulanması gereken tedavi yaklaşımı konusunda şunları anlattı: “Acil servise akrep sokması nedeniyle başvuran tüm hastalarda, sokulan bölgenin, kalp hizasının altında tutulması, zehrin yayılmaması için hareket kısıtlaması, sokulan bölgeye soğuk uygulama yapılması ve iğne deliğinin ovalanmadan antiseptik sıvılarla bastırmadan silinmesi, tetanoz aşısı yapılması ilk plandaki uygulanmalardır. Ardından ileri tedaviler için evreleme yapılmalı.”
Akrep sokmalarında şikayetlere göre belirlenen evrenin tedavinin gidişatını belirlediğini anlatan Dr. Öğr. Ü. Ferudun Çelikmen konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Evre 1’de ısırılan bölgede hafif ağrı oluşumunun dışında yaygın bir belirti yoktur. Evre 2’de ise ağrı çok şiddetlidir ve sokulan uzvun dışına taşmıştır ve dokunulduğunda şiddetli ağrı hissi vardır. Yaygın sinir-kas bulguları, uzuvda atma şeklinde kasılma, istemsiz titreme, bulanık görme, göz hareketlerinde bozukluk, aşırı salya-tükürük çıkarma, kaslarda titreme, yutma güçlüğü gibi beyine giden sinirlerin etkilendiğini gösteren bulgular ve tansiyon düşüklüğü ise evre 3’ü tanımlar. Akrep sokması sonrasında tüm vücuda yayılan kas krampları, sinir tutulumuna bağlı uyuşma ve his kaybı, kalp krizi, akciğerlerde sıvı toplanması ve şok yaşanmışsa durumun 4. evreye geldiğini gösterir. Genel olarak, evre 1’de hastaya akrep serumu uygulanmaz. Evre 2 de bir doz, evre 2-3 te 1-2 doz uygulanabilir. Tüm hastalar acil gözlemde en az 6 saat takip edilmeli, yaygın bulgusu olan hastalar hastaneye yatırılmalıdır. Hastalar özellikle kalp etkilenmesi yönünden mutlak izlenmeli, EKG takipleri yapılmalı. Bildirilmiş vakalarda ölümlerin çoğu 6 yaş altında görüldüğünden, 6 yaşın altındaki tüm akrep sokmalarına akrep serumu uygulaması önerilmektedir. 65 yaş üstü hastalarda şayet şeker, tansiyon, astım-allerji gibi bilindik başka durumlar varsa, zehirlenme belirtileri daha şiddetli yaşanabileceği de unutulmamalı.”
Basın Yansımaları: cnnturk | yenicaggazetesi | milliyet | gunes | korkusuz | medyatava | yenicaggazetesi
Alo Yeditepe