Dünya’da kadınlarda en sık görülen ikinci kanser olan rahim ağzı kanseri için her yıl yaklaşık 500.000 yeni vaka bildirilmektedir. Dünya genelinde bu kansere bağlı yaşam kaybı oranları ise belirgin farklılık göstermektedir. En yüksek riske sahip bölgeler arasında Doğu ve Batı Afrika gelmektedir. Düşük riskli bölgeler arasında ise, batı Asya, kuzey Amerika, Avustralya ve yeni Zelanda yer almaktadır.

Türkiye’de serviks kanseri görülme sıklığı 5/100.000’dir. En sık görülen 10 kanser arasında yer almakta ve meme kanseri, deri kanseri, mide kanseri, yumurtalık (over) kanseri, kolon kanseri, akciğer kanseri, kemik iliği kanseri ve rahim içi (endometrium) kanserinden sonra gelmektedir.

Serviks olarak tanımlanan Rahim ağzının yüzeyindeki hücrelerde anormal hücrelere dönüşmesiyle birlikte, öncül lezyonlar olarak tanımlanan hücreler ortaya çıkmaktadır. Bu noktada öncül lezyonların tespit edilmesi hastalığın tedavi edilmesinde son derece önem taşımaktadır. Tarama olanaklarından faydalanmayıp öncü lezyonların fark edilmemesiyle de bu hücreler kansere dönüşmektedir.

Rahim ağzı (serviks) kanserinin gelişmesindeki temel etken Human Papilloma Virüs (HPV) olarak gösterilmektedir.

Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri Risk Faktörleri Nelerdir?

Rahim ağzı kanserini ortaya çıkaran birçok faktör bulunmaktadır. HPV enfeksiyonu; HPV, Rahim ağzı kanserlerinin neredeyse tamanından sorumlu tutulmaktadır. Bulaş yolu da korunmasız cinsel ilişkidir.

Düzenli Pap Smear Testi yaptırmama; Rahim ağzı kanseri öncül lezyonları düzenli yapılan smear testi ile saptanabilmekte ve bu öncü lezyonların çıkarılmasıyla kanser gelişimi önlenebilmektedir. Ancak düzenli test yaptırmamak gelişebilecek kanserin önceden tespit edilmesini önleyecektir.

Sigara içme: Yapılan araştırmalar sigara kullanan kadınlarda, içmeyenlere göre kanser gelişme riskinin daha fazla olduğunu göstermektedir. Bu nedenle sigara kullanımı da Rahim ağzı kanseri gelişmesi açısından risk faktörleri arasında önemli bir yer tutmaktadır.

Ailede Rahim ağzı kanseri geçmişi: Rahim ağzı kanseri için birinci derece yakınlarında rahim ağzı kanseri öyküsünün bulunması ile riskin arttığına dair bir kanıta rastlanamamıştır.

Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri Tanısı Nasıl Konulur?

Rahim ağzı kanserinde tanı koymada öncelikle rutin jinekolojik muayene önem taşımaktadır. Servikal problemler bulunan hastalarda Pap Smear testi sonucunda anormal hücreler tespit edilir. Bu vakalarda belirli aralıklarla tekrarlanabilen Pap Smaer testi yapılabilmektedir. Gerektiğinde bazı vakalarda veya HPV- onkojenik tip (kansere yol açan) tiplerinde kolposkopi cihazıyla rahim içi görüntülenmesi yapılabilmekte ve yine gerekli görüldüğü takdirde biyopsiyle yapılmaktadır. Bu nedenle rahim ağzı kanseri tanısında Pap Smear testi ve HPV tiplemesinin yalnız ya da birlikte yapılması (co-test) son derece önem taşımaktadır.

Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri Nasıl Tedavi Edilir?

Rahim ağzı kanseri tedavisinde, hastanın genel durumu, hastalığın yaygınlık seviyesi gibi birçok parametre değerlendirilerek yapılmaktadır. Cerrahi tedavi gerektiren vakalarda rahim ve rahim ağzının tamamının çıkarılması gerekmektedir. Rahim ağzı kanseri tedavisinde de diğer kanser tedavilerinde olduğu gibi kemoterapi ve radyoterapiden de yararlanılmaktadır.

Kadınlarda Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri Önlenebilir mi?

Rahim ağzı (serviks) kanseri, kadın üreme organlarının kanserleri arasında 3. sıklıkta görülmektedir ve erken dönemde teşhis edilmediği zaman ciddi sonuçlar doğurabilir. Her yıl dünyada yaklaşık 500.000 kadın rahim ağzı kanseri sebebiyle hayatını kaybetmektedir ve bunların çoğu da gelişmekte olan ülkelerde olmaktadır. Rahim ağzı kanserinin diğer kanserlerden en önemli farkı, sebebinin biliniyor ve önlenebiliyor olmasıdır. Serviks kanserinin nedeni cinsel yolla bulaşan Human Papilloma virüsüdür.

Human Papilloma virüsü bulaşan kadınlarda rahim ağzı kanseri gelişmeden önce rahim ağzında bir takım mikroskopik lezyonlar gelişmektedir ve bu değişiklikler kanser öncesi değişikliklerdir. Servikal displazi denilen bu kanser öncüsü lezyonlar rahim ağzından alınan pap smear incelemesi ile tespit edilebilmektedir. Servikal displazi ve karsinogenezde başlatıcı etken Human Papilloma Virus (HPV) enfeksiyonudur.

Genital HPV enfeksiyonu günümüzde dünya çapında en sık rastlanan cinsel yolla bulaşan hastalıktır. Cinsel ilişki sırasında deriden deriye temas yoluyla bulaşmaktadır.