Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon) Nedir?
Yüksek tansiyon dünyada en yaygın görülen, ülkemizde de her üç kişiden birini etkileyen bir hastalıktır. Hipertansiyon, dünyada önlenebilir ölüm nedenleri arasında birinci sıradaki risk faktörüdür.
Hipertansiyonu tedavi edilmeyen kişiler, normal tansiyonlu kişilere göre iki misli daha fazla ölüm, 3 misli daha fazla kalp hastalığı ve 7 misli daha fazla felç (inme) riskine sahiptirler. Hipertansiyonun en önemli hedef organlarından birisi böbreklerdir. Hiçbir böbrek hastalığı olmadığı halde sadece yüksek tansiyonu olan hastalar bile eğer tedavi edilmezlerse, %15'i böbrek yetmezliği nedeniyle kaybedilir. Hipertansiyonu olan kişilerin pek çoğunda hiçbir yakınma olmayabilir. Herhangi bir şikayete neden olmasa bile kalp, böbrek, göz ve damarlarda hasar oluşturmaya devam eder. O nedenle hiç yakınması olmayan kişilerde de kan basıncının yılda bir kez ölçülmesi ve yüksek tespit edilirse tedavi edilmesi gereklidir.
Hipertansiyonun önlenmesinde ve tedavisinde ilaçlar kadar diyette tuz kısıtlamasına da dikkat edilmelidir.
Yetişkinlerde evde yapılan ölçümlerde 130/8O 'in doktor ofisinde yapılan 6/ ölçümlerde 140/90 mmHg ve üstündeki değerler yüksek tansiyon (Hipertansiyon) olarak kabul edilir. 130-140 ve 80-90 arasındaki değerler de hipertansiyona yatkınlık olarak kabul edilir. Yüksek tansiyon çoğunlukla genetik bir hastalıktır. Genetik bazı etkenlerin böbrekler yoluyla atılan tuzun atılmasında azalma, vücutta tuz ve su tutulmasını arttırması en önemli nedenlerden birini oluşturur. Hipertansiyon bir kalp hastalığı değildir ancak doğru ve zamanında tedavi edilmediğinde kalbe, böbreklere, damarlara, gözlere ve beyine zarar veren önemli ve çok yaygın görülen bir hastalıktır.
Irsı (genetik) nedenler, şişmanlık, yanlış beslenme, fazla sigara kullanımı, hareketsiz yaşam ile birlikte stres de, hastaların %95'inde görülen, nedeni belli olmayan veya esansiyel hipertansiyon olarak adlandırılan hipertansiyon türünün gelişme ihtimalini arttırır. Hastaların sadece %5'inde hipertansiyona neden olan bir hastalık bulunabilir ve bu durum sekonder (ikincil) hipertansiyon olarak adlandırılır. Bu çeşit hipertansiyona en sık böbrek, endokrin hastalıklar ve bazı ilaçlar neden olmaktadır.
Hipertansiyonun Genetik Özelliği
Esansiyel Hipertansiyon genetik geçiş gösterir ancak çevresel faktörler dediğimiz bizim elimizde olan değiştirilebilir faktörler de yüksek tansiyona neden olur. Ailede özellikle anne, baba ve kardeşlerde hipertansiyon varlığında bu kişiler kan basıncı değerlerini takip etmeli ve fazla kilo, hareketsiz yaşam, sigara, alkol, tuz gibi kalp hastalıklarına yakalanma riskini arttıran diğer faktörlerden korunmalıdır.
Kan Basıncının Gün İçindeki Değişiklikleri
Kan basıncı kişinin fiziksel aktivitesi ve duygusal durumuna bağlı olarak gün boyunca değişiklik gösterebilir. Gece uyku sırasında en düşük düzeydedir, sabah uyanma ile artmaya başlar ve öğlen saatlerinde en yüksek düzeye çıkar. Çalışma sırasında artar, dinlenme sırasında azalır. Gece tansiyon düşüşü olmayan yüksek tansiyonlularda daha çok kalp hastalığı, böbrek yetmezliği ve beyin felci riski vardır. Bu nedenle 24 saatlik kan basıncını takip eden cihazlarla gece kan basıncı takip edilmeli ve hipertansiyon ilaçları ona göre planlanmalıdır.
Hipertansiyon Belirtileri
Hipertansiyonu olan kişilerin pek çoğunda hiçbir yakınma olmayabilir. Kontrolsüz tansiyon yüksekliği herhangi bir yakınmaya neden olmasa bile kalp, böbrek ve damarlarda hasar oluşturmaya devam eder. O nedenle hiç yakınması olmayan kişilerde de kan basıncı yılda bir kez ölçülmeli ve yüksek tespit edilirse tedavi edilmesi gereklidir. Hastaların bir kısmında şu belirtiler bulunabilir: Baş dönmesi, baş ağrısı (genellikle kafa arkası ve ensede), çabuk yorulma, nefes darlığı, görme bozuklukları, göğüste ağrı, burun kanaması, kulak çınlaması, çarpıntı, kafada ağırlık hissi. Bu belirtiler başka hastalarda da görülebildiğinden yüksek tansiyona özgü değildirler.
Hipertansiyonun organlarda yaptığı hasar şikayete neden olsun veya olmasın her düzeydeki hipertansiyon, eğer tedavi edilmez ise, önemli sorunlara neden olur. Hipertansiyonu tedavi edilmeyen kişiler, normal tansiyonlu kişilere göre iki misli daha fazla ölüm, 3 misli daha fazla kalp hastalığı ve 7 misli daha fazla felç (inme) riskine sahiptirler.
Hipertansiyon Tedavisinde İlaç Kullanımı Dışında Yapılması Gerekenler
Hipertansiyon tedavisinde “yaşan tarzı değişiklikleri” olarak adlandırdığımız öneriler, tek başına veya ilaç tedavisine yardımcı olarak, tansiyonun istenilen düzeye düşürülmesi son derece önemlidir. Yaşam tarzı değişiklikleri:
- Doğru ve dengeli beslenin
- Haftada 4-5 kere 45-60 dakika egzersiz yapın
- İdeal kilonuza inin ve bu kilonuzu koruyun
- Alkol tüketimini kısıtlayın
- Tuzu azaltın (hazır gıda, konserve, salamura, turşu, kuruyemiş ve salça tüketmeyin)
- Sigara içmeyin
Tuz alımı ile hipertansiyon arasında güçlü bir ilişki vardır. Fazla tuz tüketen toplumlarda hipertansiyona daha sık rastlanır. Her düzeydeki hipertansiyonda tuz kısıtlanması kan basıncını düşürür, hafif hipertansiyonda kan basıncını normale getirebilir, şiddetli hipertansiyonda ise kullanılan ilaç miktarının azaltılmasına neden olur. Bu konuda unutulmaması gereken nokta, konserve türü besinler ve işlenmiş, dondurulmuş gıdaların, alınması önerilen 6 gramdan çok daha fazla tuz içerdiğidir. Hazır gıdaların gizli tuz kaynağı olabileceği hatırda tutulmalıdır.
Hipertansiyonda İlaç Tedavisi
Esansiyel Hipertansiyon genetik kökenli ve ömür boyu süren bir hastalıktır. Tedavisi de ömür boyu devam edecektir. Hipertansiyon tedavisi kişiye özel olarak planlanır; ilaçların etkileri ve yan etkileri konusunda hastalar uyarılarak, ilgili uzman hekimler tarafından başlanır. Doktorunuz tarafından gerekli görüldüğünde ilaç tedavisine başlamanız, vücudunuzu hipertansiyonun vermesi muhtemel hasarlardan koruyacaktır. Eğer yüksek tansiyon nedenleri doğru olarak araştırılarak ilaçları verilmiş ise ilaçlar böbreklerinize zarar vermez, aksine koruyucu olur. Ancak hipertansiyon nedeni araştırılmadan tedavi verilir ve düzenli olarak doktor tarafından takip edilmez ise ilaçlar da hipertansiyonun kendisi de böbreklere zarar verebilir.
Bazı İlaçlar Hipertansiyona Sebep Olur
Ağrı kesiciler, grip ilaçları ve bazı psikiyatri ilaçları hipertansiyona sebep olabilirler. Üstelik tansiyon ilaçlarının bazısı da beraber kullanıldığında kalp ritmini bozabilir. Eğer yüksek tansiyon hastasıysanız sizi takip eden doktorunuza sormadan hiçbir ilaç kullanmayın.
Her hipertansiyon ilacının etki süresi farklıdır, bazen de aynı anda alınmaları sakıncalıdır. İlaçlarınızı sadece doktorunuzun önerdiği şekilde ve saatlerde kullanınız.
Mutlaka tansiyonunuzu düzenli olarak ölçün veya ölçtürün. Ölçümlerinizi kaydedin. Kaydettiğiniz bilgileri her ziyarette doktorunuza gösterin.
”
İlgili Yazılar
- Günlük Tuz Tüketim Miktarı Nasıl Olmalı?
- Aşırı Sıcaklarla Başa Çıkma Yolları
- Terlemenin 8 Nedeni
- Kronik Böbrek Hastalığı ve Tedavi Yöntemleri
- Hipertansiyon Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar
- Gizli Şeker (Prediyabet)
- Vücudumuzu Hormonların Yönettiğini Biliyor musunuz?
- Covid-19 Pandemisi Yeni Bir Diyabet Tipi Yarattı!
- Kötü Kolesterol İle Başa Çıkma Yolları
- Kolesterolle İlgili Doğru Bilinen Yanlışlar!
- Suyu Nasıl İçelim?
- Hızlı Yemek Kilo Aldırır mı?
- Tatil Sonrası Sağlık Kontrolleri!
- Diyetisyen Paketi
- Her Boğaz Ağrısı Enfeksiyon Kaynaklı Değildir!
- Akromegali Belirtilerini Fark Etmemek Tanıyı Geciktiriyor
- Covid Sonrası Tetiklenen Sağlık Sorunları
- Covid miyim, Grip mi?
- D Vitamini Eksikliği Ülkemizde Neden Bu Kadar Yaygın?
- Sıcaklarda Susuz Kalmak Böbrekleri Yoruyor!
- Böbrekleriniz Gerçekten Sağlıklı mı?
- Böbrek Hastaları COVID-19 Enfeksiyonundan Nasıl Korunmalı?
- HCT (Hematokrit) Nedir?
- Tip 2 Diyabet Nedir?
- Kan Şekeri Ölçümü
- Check Up Paketleri
- Psikolog Paketi
- Bilişsel Davranış Terapiyle Zayıflama
- Kardiyoloji Check Up
- 50 Yaş Üstü Erkek Check Up
- 50 Yaş Üstü Kadın Check Up
- 40 Yaş Üstü Erkek Check Up
- 40 Yaş Üstü Kadın Check Up
- 40 Yaş Altı Kadın Check Up
- 40 Yaş Altı Erkek Check Up
- Hirsutizm Nedir?
- Polikistik Over Sendromu / PKOS Nedir?
- Kronik Pelvik Ağrı
- Hipofiz Kliniği | Sık Sorulan Sorular
- Hipofiz Adenomlarının Tedavisi
- Hipofiz Hastalıklarının Cerrahi Tedavisi
- Hipofiz Hastalıkları Nelerdir?
- Hipofiz Bezi Nedir, Görevleri Nelerdir?
- Türkiye’ de Her Üç Kişiden Birinde Pre-Diyabet Var
- Terleme Bir Hastalık Sinyali Olabilir
- Hirsutizm Hakkında Merak Edilenler
- Kalıtsal Böbrek Hastalıkları Yeterince Tanınmıyor!
- Böbrek Naklinde Başarı için Doku Uyumu da Önemli
- Kış Yorgunluğundan Kurtulmak İçin Neler Yapmalı?
- Doktor Tavsiyesi Olmadan Kullanılan Aspirin Kanama Riskini Artırıyor!
- Diyabet ve Tedavisi
- Bitkilerin Gücü İle Sağlıklı Yaşlanın
- Hipofiz Kliniği
- Fitoterapi ve Bağışıklık Sistemi
- Her Üç Kişiden Birinde Gizli Şeker Var
- Sağlıklı Yaşlanma Okulu
- Kapsamlı Yaşlılık Değerlendirmesi
- Bağışıklığı Güçlendirecek Beslenme Rehberi
- Geçmeyen Enfeksiyon Diyabet Habercisi
- Böbrek Nakli ve Organ Bağışı Hakkında Merak Edilenler
- Koronavirüsten Korunmada Güvenli Alışveriş Kuralları
- Koronavirüse Karşı En Etkili Silahlardan Biri Güçlü Bağışıklık Sistemi
- Coronavirüse Karşı Bağışıklık Sistemini Güçlendiren Vitaminler
- Covid-19 İçin Neden Yaşlılar Risk Altında?
- D Vitamini Eksikliğinin Belirtileri
- Uykusuzluğun Nedeni Yediklerimiz Olabilir mi?
- Organ Bağışında Hala Pek Çok Şey Yanlış Biliniyor
- Kayınvalidesinden 23 Yıllık Damadına Böbrek
- Beyin Tümörlerinde Tedavi Başarısı Aileye de Bağlı
- Multivitamin Her Derde Deva Değil
- Yeni Yıla Sağlıklı Girin
- Göz, Böbrek ve Kalp Düşmanı: Hipertansiyon
- Yanlış Beslenme Böbrek Yetmezliğine Davetiye Çıkarıyor
- Uzmanından Önemli Uyarı: “Yemeklere Tuz Eklememek Tek Başına Yeterli Değil”
- 10 Soruda Böbrek Nakli
- Kafa Travmaları Kalıcı Hasara Neden Olabiliyor
- Diyabet Ayakları Vuruyor
- Eşi İçin 40 Günde 20 Kilo Verdi
- Kardeşinin Böbreğiyle Hayata Tutundu
- 12 Yaşındaki Tuğba Nur Nakille Hayata Tutundu
- Bağışıklık Sistemi ile Uyku, Sağlıklı Yaşamamız için Birbiriyle Mesajlaşıyor
- Çocukların Topa Kafayla Vurma Yasağına Doktor Desteği
- Susuzluk Yaşlılarda Unutkanlığa Yol Açabiliyor
- Her Yedi Kişiden Biri Böbrek Hastası
- Her 10 Kadından Birinde Görülen Gizli Sorun: HİRSUTİZM
- Bağırsaktaki Bakteriler İyi Çalışmıyorsa Polikistik Over Sendromu Görülebiliyor
- Bağışıklık Sistemimizi Koruyan Asker: D Vitamini
- Hemodiyaliz Hastaları için AV FİSTÜL Doğru Zamanda Yapılmalı
- Geçmeyen Yorgunluğunuzun Nedeni D Vitamini Olabilir
- Kulak Tıkanıklığının Nedeni Böbrek Yetmezliği Çıktı
- Bağışıklık Sistemini Güçlendirecek Öneriler
- Kas Kütlesinde Azalma Erken Yaşlarda Başlıyor
- Akşam Kalorisini Sabah Almak Hayat Kurtarıyor
- Propolis Nedir? Propolis Nasıl Kullanılır?
- Aralıklı Oruç Faydalı mı?
- Yumurta Kolesterolü Yükseltir mi?
- Geçmeyen Baş Ağrısı Tümör Habercisi Olabilir
- Gebelik Şekeri Olan Her 4 Gebeden 1’ inde Depresyon Görülüyor
- Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Pelvik Taban Merkezi
- Kronik Yorgunluğa ‘Egzersiz Aşısı’ Önerisi
- Gebelikte Böbreklere Dikkat!
- İzin Kullanmak Sigarayı Bırakmak Kadar Faydalı
- Diyaliz Hastalarında Görülen Hepatit Sıklığı Azalıyor
- Çocukları, Kafasına Darbe Alacağı Sporlardan Korumalı
- Hipofiz Hastalıklarında Amaç; Doğru Tedaviyle Zaman Kaybının Önüne Geçmek
- Fazla Protein, Kas Kitlesini Artırmadığı Gibi Böbrekleri de Bozuyor
- Eğer 5 gramdan Fazla Tuz Tüketiyorsanız