Toplum tarafından yeterince tanınmayan hipofiz hastalıkları, tedavide geç kalınması durumunda telafisi mümkün olmayan sonuçlara neden olabilir. Hipofiz hastalıkları genellikle sinsi seyreder. Belirtilerin önemli bir kısmı başka birçok hastalıkta da görülebildiği için tanı konuluncaya kadar zaman kaybı olur. Hipofiz hastalıkları nadiren hayatı tehdit eden acil bir duruma da yol açabilir. Görüntüleme yöntemleri ve laboratuvar tekniklerindeki ilerlemeler, ayrıca tedavideki gelişmeler sayesinde hipofiz bezine bağlı hastalıkların tanı ve tedavilerinde daha başarılı sonuçlara ulaşılmaktadır.
Tedaviden istenilen sonuçları elde edebilmek için hipofiz hastalıkları ile doğrudan ilgilenen ve bu alanda uzmanlaşmış endokrinolog, beyin cerrahı, nöro-radyolog, nöro-patolog, nöro-oftalmolog, radyasyon onkoloğu, anesteziyolog ve yardımcı sağlık personelinin oluşturduğu bir ekip ve yeterli bir teknolojik alt yapı gerekmektedir.
Hipofiz hastalıklarına yönelik çalışmalarını sürdüren Yeditepe Üniversitesi Hipofiz Hastalıkları Kliniği’nde hastalıkların erken tanı ve tedavisinin yanında konuyla ilgili eğitim programları da yürütülmektedir. Klinik ayrıca uluslararası kuruluşlarla da bağlantılı olarak çalışmaktadır.
Multidisipliner Grup Toplantıları
Yeditepe Üniversitesi Hipofiz Hastalıkları Kliniği sadece hastalara değil, hekimlere de hizmet vermeye devam etmektedir. Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi bünyesinde her hafta, hipofiz hastalıkları ve hipofiz tümörlerinin, her yönüyle değerlendirildiği multidisipliner toplantılar gerçekleştirilmektedir. Bu toplantılara, hekimler tartışılmasını istedikleri vakalarıyla katılabilmektedir.