Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri İç Hastalıkları Uzmanı kahvaltı içeren diyetlerle içermeyen diyetlerin kilo verdirici özelliklerinin birbirine benzediğini söyledi. Kahvaltı yapmanın olumsuz etkisi olduğunu gösteren bilimsel bir çalışma bulunmadığının altını çizen Aydın, kahvaltı yapmamanın ise olumsuz etkilerini gösteren bazı çalışmalar bulunduğunu aktardı.
Son yılların artan trendlerinden birisi olan ve yeme içmenin periyodik olarak azaltıldığı intermittent fasting (aralıklı oruç) ve onun sağlık üzerine olan etkileri tüm dünyanın popüler bir konusu haline geldi. Değişik şekillerde yapılabildiğini dile getiren Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri İç Hastalıkları Uzmanı “en popüler olanı 5:2 açlıktır. Bu yöntemde diyeti yapan kişi 5 gün boyunca önerilen sağlıklı beslenme programını (canının istediği her şeyi değil) serbestçe uygularken kalan 2 gün ise günlük alınan kalori miktarı erkeklerde 600 kkal kadınlarda 500 kcal düzeyine indirilmektedir. Bilimsel çalışmalar daha çok bu diyet üzerinde yapılmıştır. Bunun dışında ülkemizde popüler olan 18 saat aç kalıp kalan 6 saatte yemek şekli ile uygulanan aralıklı orucun faydaları ile ilgili veriler daha sınırlıdır ama bu da faydalıdır.“ diye konuştu.
Aralıklı orucun insan vücudunda birçok faydalı etkisi gösterilmiştir. Kilo kaybı yaratmasının dışında kan basıncı ve kolesterolü düşürücü etkisinin olduğu ve insülin hassasiyetini artırıcı bir etki sağladığının gösterildiğini belirten İç Hastalıkları Uzmanı‘’ uzun süre aç kalındığında vücut öncelikle karaciğer ve kaslardaki glikojen depolarını yıkar ve buradan elde ettiği glukozu kullanır. Fakat 8 saat sonunda bu depoların tükenmesi ile yağ yakımı başlar ve bu yolla kilo kaybı gerçekleşir.
Oruç tutmanın bazı riskler taşıdığının da altını çizen Yeditepe Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı “açlık su içme isteğini de azaltarak vücudun susuz kalmasına yol açabilir. Günde birkaç öğün beslenen bir kişi birden oruca başlayınca stres seviyesi artar, uykusuzluk ve susuzlukla birleşince baş ağrısı olabilir. Ayrıca açlıkta mide asit salgısı devam edeceğinden reflü ve gastrit yakınmaları olabilir.’’ Dedi. Bir de her ne kadar kısa dönemde kilo kaybettirici bir etki görülse de diyet bırakılınca hızlıca geri kilo alınabileceğini belirtti.
Ayrıca, birçok uzman bu diyetin kişileri sağlıklı beslenmeden uzaklaştıracağı ve binge eating (bir öğünde tıkınırcasına yeme) gibi yeme bozukluklarını tetikleyebileceği endişesini taşımaktadır. Dolayısı ile herkesin yapması için uygun bir diyet değildir. Öncelikle kişinin oruç tutmasına engel olabilecek şeker hastalığı, tansiyon yüksekliği, kalp hastalıkları gibi kronik bir sorununun olmaması gerekir. Çocuklar ve ileri yaştaki insanlar için uygun değildir. Eğer yapılacaksa geçici bir diyet olarak değil bir yaşam şekli olarak uygulanması gerekir. Bir de bu diyeti deneyeyim diyerek yapılacak bir diyet değildir.
”
Alo Yeditepe