Hematokrit, kan sayımı veya diğer adıyla HCT, kan tahlilinde görüldüğünde merak edilebiliyor. Peki HCT düşüklüğü ve yüksekliği ne anlama gelir? Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Mehmet Akif Öztürk, HCT (hematokrit) ile ilgili bilinmeyenleri anlattı.
Hematokrit değerleri, hemogram da denilen tam kan sayım testinde ortaya çıkar. Sağlık açısından büyük bir önem taşıyan bu değerler herhangi bir sebepten dolayı düşebilir ya da yükselebilir. Peki HCT (hematokrit) nedir? HCT değer aralıkları ne olmalı? HCT (hematokrit) düşüklüğü belirtileri nelerdir? HCT düşüklüğü ve yüksekliği neden olur? Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Akif Öztürk HCT (hematokrit) ile ilgili merak edilenleri anlattı...
Hematokrit, damarlarımızda bulunan, temel görevi oksijen ve karbondioksit taşıma olan eritrosit, yani alyuvarların toplam kan miktarına oranını ifade eder.
Hematokrit değer aralıkları, kadın ve erkek cinsiyete göre farklılık gösterir. Erkekler için özellikle yetişkin yaş popülasyonunda bu değer kabaca 38-48 arası normalken, kadınlarda normal değerler 35-45 aralığı olarak ifade edilebilir.
Günümüzde hematokrit tam otomatize kan sayımı ölçüm cihazları ile ölçülebilmektedir. Tam kan sayımı değerlendirilmesinde sadece hematokrit değil aynı zamanda lökosit (beyaz kan hücreleri) sayısı ve alt türleri, trombosit (pıhtılaşma hücreleri) sayısı ve ortalama hacimleri gibi pek çok parametre de bakılır.
Hematokriti artıran nedenler ve azaltan nedenlerden bahsetmek gerekirse; Artıran sebepler; yüksek rakımlı bölgelerde yaşamak, sigara kullanımı, az su tüketimi, uyku apnesi, kalp hastalıkları, karbon monoksit zehirlenmesi, KOAH hastalığı ve nadir de olsa kemik iliği hastalıkları gibi nedenler sayılabilir.
Azaltan sebepler; kansızlık, gebelik, fazla su tüketimi, kronik böbrek hastalığı, tiroid hastalıkları ve nadir de olsa kemik iliği hastalıkları sayılabilir.
Anemi yani kansızlık en sık görülen nedendir. Bu durum özellikle menstrüel siklusu (adet döngüsü) devam eden kadınlarda sık rastladığımız, demir eksikliğine bağlı oluşan kan hücrelerinin yetersiz yapımı ile ilişkilidir. Burada yapım ve yıkım arasında bir dengesizlik söz konusudur. Alyuvarların temel bileşeni demir elementidir. Demir içeren gıda alımı yetersiz olur ise veya hastada bağırsaktan demirin emilimi ile ilgili problem mevcut ise yeteri miktarda alyuvar yapılamayacak ve hematokrit düşük saptanacaktır.
Hematokrit yüksekliği, alyuvarların aşırı miktarda yapımı nedeniyle olabilmektedir. Bu durum fizyolojik olarak yani bir adaptasyon mekanizması olarak oluşabilir. Örneğin yüksek irtifaya çıkan ve orada bir müddet yaşayan bir bireyde ortamda bulunan azalmış oksijen miktarına bağlı olarak zamanla vücut daha fazla alyuvar üreterek gerekli oksijenin taşınmasını normal seviyede tutar. Bu durum sigara içen bireylerde veya KOAH tanılı hastalarda da olabilir. Fakat hematokrit yüksekliği patolojik de olabilir. Yani ciddi bir hastalığın habercisi de olabilir. Özellikle kemik iliği hastalıklarında nadir de olsa bu durum görülebilir. Hematokrit yüksekliği olan bireyler hemen paniğe kapılmamalıdır. Fizyolojik nedenlerin daha fazla görüldüğü bilinmelidir. O yüzden hastanın yaşam tarzı ve hastaya eşlik eden kronik hastalıklarının bilinmesi tanı sürecini kolaylaştırır.
Hematokrit yüksekliğinin belirtileri; birçok hastada özellikle sınırda hematokrit yüksekliği olan hastalarda belirtiler çok silik olsa da daha yüksek hematokrit değerlerinin saptandığı hastalarda artmış alyuvar miktarının bir sonucu olarak yüzde ve ellerde kızarıklık, baş ağrıları, özellikle duş aldıktan sonra oluşan kaşıntı hissi ve kulak çınlaması gibi şikâyetler görülebilmektedir.
Hematokrit eğer fizyolojik bir nedene bağlı olarak bir adaptasyon mekanizması olarak normal sınırlarda değilse bu durumda bir aksiyon almaya gerek yoktur. Ancak hematokrit düşüklüğü ya da yüksekliği altta yatan bir hastalığa bağlı ortaya çıktı ise o takdirde o hastalığın tedavisi gereklidir. Örneğin düşük hematokrit değerlerinin altında sık rastladığımız demir eksikliğine bağlı oluşmuş olan bir kansızlık yatıyorsa bunun demir replasmanı ile tedavisi gereklidir. Ya da yüksek hematokrit değerlerinin saptandığı fizyolojik olmayan bir durum söz konusu ise örneğin altta yatan bir kemik iliği üretim problemi varsa bununla ilgili uzman hekimlerce bir tedavi planının yapılması gereklidir.
”
Alo Yeditepe