Obezite, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, böbrek taşları, idrar yollarının enfeksiyonları ve kalp hastalıklarının böbrek sağlığı ile yakın ilişki içinde olduğu biliniyor. Bunlara ek olarak, beslenme ya da yaşam şeklinde yapılan hataların da böbrek sağlığını etkilediğini hatırlatan Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Gülçin Kantarcı, vücut şekillendirme, kas kitlesi arttırma ya da kilo verme amaçlı sıkça tercih edilen yüksek proteinli diyetlere dikkat çekti.
Uluslararası istatistikler dünya genelinde yaklaşık 850 milyon kişinin böbrek hastalığı olduğunu gösteriyor. Yaşam kalitesini azaltan ve süresini kısaltan hastalıklardan en hızlı artış gösterenlerden birininde kronik böbrek yetmezliği olduğu görülüyor. Ne yazık ki, halen yılda yaklaşık 2,5 milyon kişinin yaşam kaybının nedenini oluşturuyor. Bununla birlikte, birçok kronik hastalığa böbrek sorunlarının eşlik ettiği düşünüldüğünde, böbreklerimizi korumak konusundaki bilincin artırılmasının önemi daha net ortaya çıkıyor. Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Gülçin Kantarcı “Dünya Böbrek Günü” dolayısıyla yaptığı açıklamada, özellikle hızla kilo vermek ya da vücut geliştirmek isteyenlerin başvurduğu yüksek proteinli diyetler konusunda önemli açıklamalarda bulundu.
Fiziksel aktivite azlığının halen önemli bir sorun olduğunu belirten Prof. Dr. Gülçin Kantarcı, “Öte yandan özellikle büyük kentlerde genç insanlar egzersiz denildiğinde kapalı alanlarda spor salonlarında yapılan egzersizlere yöneliyor. Bu egzersizleri yaparken daha çok ve hızlı kas kitlesi arttırılması amacıyla çok yüksek proteinli diyetler ve yoğun protein tozları kullananlarda böbreklerin olumsuz etkilendiğini gözlemliyoruz” diyor.
Böbrek hastalığı, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, gut hastalığı, böbrek taşları olanların yüksek proteinli diyetleri uygulamasının böbrek işlevlerinin korunması açısından doğru olmadığını söyleyen Prof. Dr. Gülçin Kantarcı şu bilgileri verdi:
“Vücudun protein ihtiyacı, yaşa, cinsiyete, aktivite durumuna, gebelik veya varsa mevcut hastalıklara göre değişir. Bunun yanı sıra, egzersizlerin çeşitlerine göre farklı beslenme ögelerinin ön plana çıkarılması gerekir. Aynı egzersizler yapılsa bile, herkesin aynı tür proteinler içeren gıdalar veya tek tip protein desteklerini kullanması doğru değildir. Bu tür bir beslenmeye geçmeden önce kişinin altta yatan böbrek hastalığı, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, böbrek taşları ve gut hastalığı gibi böbrek hastalığı gelişimini kolaylaştıran hastalıkları olup olmadığına bakılmalıdır.”
Günde 1 kilogram başına 2 gram ve üzerinde protein alımının böbrek fonksiyonlarını olumsuz etkilediğini ve kas kitlesini arttırmada da ek fayda sağlamadığını söyleyen İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Gülçin Kantarcı, “Profesyonel sporcu olarak ağır direnç egzersizleri yapanlar dışındaki aktif spor yapan kişilerde, 1 kilogram başına 1,2-1,6 gram protein tüketimiyle, haftada 3-5 gün orta düzeyde egzersiz için gerekli enerji ihtiyacı karşılanmış oluyor. Daha fazla protein tüketimi, böbrekleri aşırı süzme ve ardından gelişen protein kaçağı sonucunda işlev bozukluğuna neden olabiliyor” Diye konuştu.
Günlük protein ihtiyacı 60-120 gram olan bir kişinin, normal beslenmeyle aldığı protein ihtiyacı karşılamaya yetiyor. Protein destek ürünleri ile ilave olarak ortalama 90 gram kadar protein alınmasının, erken dönemde olmasa da uzun dönemde böbreklerde hasara neden olduğunu belirten Prof. Dr. Gülçin Kantarcı, sözlerine şöyle devam etti: “Böyle diyetler ve protein destekleri kullanmadan önce altta yatan bazı hastalıkların olup olmadığı, hekime başvurularak öğrenilmelidir. Sadece yapılan egzersizler için yeteri kadar protein alınmalıdır. Ne eksik ne de fazla… Egzersiz yapanların yetersiz protein alımlarının da vücudun hem bağışıklık hem de kas iskelet sistemine olumsuz etkileri olabileceği unutulmamalı.”
”
Alo Yeditepe