Sağlıklı cinsel yaşam; iki yetişkin birey arasında karşılıklı onayın, eşit söz hakkının, etkin katılımın ve ortak doyumun yaşandığı bir bedensel etkileşimdir. Ancak bazen cinsel birlikteliklerde sorun yaşanabilir. Bu da ilişkilerde sıkıntılara yol açabilir. Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Naz Berfu Akbaş, ilişkilerde cinselliğin etkisi, ortaya çıkabilen sorunlar ve daha fazlası hakkında merak edilen soruları yanıtladı.
Cinsellik önce kendini tanımakla başlar. Ancak kendini seven, kendiyle barışık olan ve güvenen insan karşısındakine bu olumlu duygularla yönelebilir. Sağlıklı bir ilişki için öncelikle eşlerin birbirlerine karşı sevgi, güven ve yakınlık hissetmeleri gereklidir. Bu şartların varlığında cinsel hayat eşlerin birbirlerine en yakın oldukları durumdur. Her birey cinsellikte kendini mutlu, güvende, saygı görüyor ve seviliyor hissederse bu ilişkiyi daha da güçlendiren bir unsur olacaktır.
Cinsel dürtü, üreme ve soyun devamı açısından doğuştan itibaren sahip olduğumuz en temel dürtülerden biridir. Özellikle ergenlikle birlikte östrojen ve testesteron olarak adlandırılan sex hormonlarımız daha birçok hormonun da etkileşimiyle bizi cinsel ilişki kurmaya yönlendirmeye başlar. Ancak her bireyin cinselliği nasıl yaşamak istediği farklılıklar gösterir.
Mutlu ve doyurucu cinselliğin ilk koşulu karşılıklı saygı ve eşler arası etkin iletişim ve paylaşımdır. Mutlu bir cinsel yaşam, karşılıklı güven, dürüstlük, açıklık, paylaşım ve saygı üzerine temellendirilmelidir. Eşler cinsellikle ilgili beklentilerini, neyi sevip neyi sevmediklerini açık ve net bir şekilde paylaşabilmelidir. Çünkü her insanın cinsellikle ilgili beklentileri farklı olur. Cinselliği bu şekilde yaşayabilen çiftler zaten yeterli bir güven ve yakınlık ilişkisi kurabilmiş olduklarından, ilişkilerinin kalitesi de doğrusal olarak artmış olacaktır.
Böyle bir genelleme yapmak doğru değildir. Her bireyin cinsel ilişki sıklığı ihtiyacı farklıdır. Yaygın olan görüş, erkeklerin kadınlara göre daha istekli olduğu yönünde olsa da, bu tarz toplumsal dayatmalar bireyleri cinselliklerini istedikleri gibi yaşayabilme konusunda engelleyebilir. Önemli olan çiftin cinsel birliktelik yaşama sıklığı açısından uyumlu olmalarıdır. Kimi çiftler haftada birkaç kez beraber olmayı seçebilir, kimileri ise birkaç ayda bir cinsel ilişki yaşarlar, ama bu birbirlerini daha az sevdikleri ve hayatla ilgili daha az şey paylaştıkları anlamına gelmez.
Cinsel hayat evliliğin önemli parçalarından biridir. Eşlerin birbirlerine ruhen ve bedenen en yakın oldukları durumdur. Karşılıklı sevginin, güvenin , sevdiğini ve sevildiğini hissetmenin en yoğun yaşandığı anlardır. Bu nedenle çiftler cinsel yaşamlarına önem vermelidirler. Evlilik hayatı boyunca bazı dönemler ( hamilelik, doğum, bebek bakımı, yoğun iş hayatı, hastalıklar, menopoz gibi), çiftleri cinsel hayatlarını sağlıklı bir şekilde yaşama konusunda zorlayabilir. Böyle dönemlerde karşılıklı ilgi ve iletişimi ihmal etmeden yakınlığı koruyabilmek, cinsel hayata yenilikler katabilmek ve esnek olabilmek özellikle önem kazanır. Aynı zamanda sağlıklı ve tatminkar cinsellik evlilik hayatında zaman zaman yaşanan çatışmaların ve gerginliğin çözüldüğü bir zaman olarak ta değerlendirilebilir.
Cinsel terapide en çok çalıştığımız konulardan biri cinsel mitlerdir. Cinsellik her zaman konuşulması zor bir konu olduğundan yanlış bilgiler toplumda oldukça yaygındır. Birçok cinsel sorun bu konuda uzman bir terapist tarafından yapılan doğru bilgilendirme ve danışmanlıkla hallolmaktadır. Öte yandan yine cinsel sorunların önemli bir nedeni olan yetersiz iletişim becerileri yine terapi ile geliştirilmektedir. Terapist iletişim konusunda çoğu zaman bir katalizör görevi yaparak çifte sağlıklı bir şekilde, karşı tarafı incitmeden sıkıntısını paylaşabilme konusunda yardımcı olur. Yalan yanlış bilgilerle, ya da bilgisizliğin sebep olduğu strese bağlı ortaya çıkmış birçok cinsel işlev bozukluğu bilişsel davranışsal yöntem dediğimiz terapi yöntemiyle çözülmektedir. Burada cinsel terapistin yetkinliği çok önem taşır, maalesef terapiye aldığımız çiftlerin büyük bir çoğunluğu daha önceden yanlış terapilere maruz kalmış çiftlerden oluşmaktadır.
Sağlıklı cinsel yaşam, iki yetişkin birey arasında karşılıklı onayın, eşit söz hakkının, etkin katılımın ve ortak doyumun yaşandığı bir bedensel etkileşimdir.
Düzenli ve sağlıklı bir seksüel yaşam birçok nörotransmitter salınımına neden olarak hem zihinsel olarak hem de diğer organlarımız açısından önemli faydalar sağlar. Yapılan bilimsel çalışmalarda düzenli cinsel ilişkinin erkek ve kadın her iki cinste de birçok faydaları olduğu gösterilmiştir. Öncelikle zevk almakla birlikte karşı tarafa da zevk verebildiğini görmek kişinin kendine olan güvenini arttırır. Tatminkar bir cinsellik bedensel gerilimi ve stresi azaltır ve kalp damar sistemine faydaları vardır. Kan basıncını düşürür, felç riskini azaltır. Uyku kalitesini arttırır. Bağışıklık sistemini güçlendirerek, mikroplara karşı daha dirençli hale getirir. Kadınlarda pelvik kanlanmayı ve pelvik taban kaslarını güçlendirir. Adet sancılarını azaltır. İdrar kaçırma, rahim ve barsak sarkması risklerine karşı koruyucu etkisi vardır. Menopoz döneminde vajinal atrofiyi ve kuruluğu azaltır. Erkeklerde prostat kanserine karşı koruyucu etkisi olduğunu gösteren çalışmalar bulunmaktadır.
Alo Yeditepe