Uykusuzluğun bağışıklık sistemini direkt olarak olumsuz etkilemesinin yanı sıra, yaratabileceği diğer sağlık sorunları nedeniyle olumsuz etkisi katlanarak artıyor. Nöroloji Uzmanı özellikle güçlü bir bağışıklık sistemine ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde yeterli ve kaliteli uyumak için önerilerde bulundu.
Uyku fizyolojik fonksiyonlarımızı düzenleyip dengelemesinin yanı sıra belleğin de güçlenmesini sağlayan aktif bir süreç. Dolayısıyla yeterli ve zamanında uyunamadığında uzun vadede ciddi problemlerin ortaya çıkabileceğini söyleyen Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Nöroloji Uzmanı, yaşanabilecek olası sıkıntılarla ilgili şunları anlattı: “Uzun süreli uykusuzluk yaşayan kişiler daha sinirli ve agresif hale gelir, entelektüel kapasitesi de azalır. Bununla birlikte yorgunluk artar, hormonal düzen bozulmaya başlar, kan şekeri ve tansiyonda sık ve büyük oynamalar, adet düzeni bozukluğu, tiroid hormonu bozuklukları, çocuklarda büyüme ve gelişme bozukluğu ve bağışıklık sisteminde anormallikler (çabuk hastalanma, iyileşmede gecikme) gibi durumlar ortaya çıkabilir.” Uykusuzluğun bağışıklık sistemine direkt olumsuz etkisinin yanında, yaşanabilecek bu farklı sorunlar da bağışıklık sistemini etkileyeceğinden bozulma katlanarak artıyor.
Yoğun endişe ya da strese bağlı uykusuzluğu, “uyum bozukluğuna bağlı uykusuzluk” olarak tanımlayan Doç. Dr. Burcu Örmeci’nin verdiği bilgiye göre, bu durumda kişi birkaç gece süren uykuya dalma veya sürdürme problemi yaşar. Stresli durum sona erdiğinde ya da kişi uyum sağlamaya başladığında uyku normale döner. Bu dönemde uyumak için daha fazla çaba sarf etmenin durumu daha da kötüleştireceğini söyleyen “Stresli dönemlerde yaşanan uyku bozukları kişinin gün içindeki performansının iyi olmayacağı endişesi yaratır. Bu nedenle de gece uyumak için daha fazla çaba sarf eder. Ancak bu durum endişeyi artırarak işlerin daha da kötüleşmesine neden olabilir. Sadece birkaç gece üst üste kötü uyku bile psikofizyolojik uykusuzluğu tetikleyebilir. Bazı kimseler stresli dönemlerde diğer kişilere göre daha kolay uykusuzluk yaşar. Stres ile baş etmeyi öğrenmek uykusuzluğunuzu tedavi etmede yardımcıdır.”
Her türlü biyolojik ritim değişikliklerine adaptasyonun yaşlılarda ve bebeklerde daha zor olduğunu söyleyen uzmanımız “Çünkü bu yaş grupları fizyolojik olarak zaten uykuları düzenli olmayan gruptur ve her iki grupta da gündüz uykusu ihtiyacı vardır. Gençler uykusuzluğa belli bir oranda daha dayanıklı olduklarından daha kolay uyum sağlarlar” diye konuştu.
Basın Yansımaları: yeniakit.com | hurriyet.com | mynet.com | posta.com | cnnturk.com | posta.com | aksam.com
”
Alo Yeditepe