Her çocuğun, güvenli, kaliteli ve eşit sağlık hizmeti alma hakkı vardır. Ancak yenidoğanlar ve küçük çocuklar, hızlı gelişimleri, değişen sağlık ihtiyaçları ve farklı hastalık örüntüleri nedeniyle daha yüksek risklerle karşı karşıyadır. Karar vermek ve haklarını savunmak için yetişkinlere ihtiyaç duyarlar. Ayrıca, ailelerin sosyoekonomik koşullarına bağlı olarak ihtiyaç duydukları bakıma erişememek gibi ek zorluklarla da karşılaşabilirler. Bu faktörler, bakım ve tedavi hizmetleri çocukların sağlık durumlarına özel olarak uyarlanmadığında onları zarara karşı daha savunmasız hale getirir.
Tıbbi bakım alan yenidoğan ve çocuklarda bildirilen istenmeyen olayların görülme sıklığı değişmekle birlikte, tüm bakım ortamlarında istenmeyen olayların yaşandığı, özellikle yoğun bakım ünitelerinde bu riskin daha yüksek olduğu bilinmektedir. Bu kritik konuya dikkat çekmek amacıyla, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından 2025 Dünya Hasta Güvenliği Günü’nün teması “Her yenidoğan ve her çocuk için güvenli bakım” olarak belirlenmiştir. Bu tema, çocukların sağlık hizmetlerinde önlenebilir zararlardan korunması için daha güçlü önlemlerin alınması gerektiğini vurgulamaktadır.
“Başlangıçtan itibaren hasta güvenliği!” sloganı ile 2025 yılı Dünya Hasta Güvenliği Günü, önlenebilir zararın ortadan kaldırılmasına ve her çocuğun yaşam boyu sağlıklı bir geleceğe sahip olmasına yönelik küresel bir çağrı niteliği taşımaktadır.
Çocukların bakımında güvenliğin sağlanması; ilaç güvenliği, tanı doğruluğu, bağışıklama güvenliği, enfeksiyonların önlenmesi klinik kötüleşmenin erken uyarıların tanınması, düşme ve yaralanmaların önlenmesi gibi temel alanlarda güçlü uygulamalarla mümkündür.
Hasta Kimliğinin Doğrulanması: Yenidoğanlar ve küçük çocuklar kendilerini tanıtamayacak durumda olduklarından, kimlik doğrulama hatası riski daha yüksektir. Bu nedenle kimlik doğrulama, güvenli bakımın ilk ve vazgeçilmez adımıdır. Her işlem öncesinde doğru bebeğe/çocuğa doğru tedavi ve bakımın uygulandığından emin olunması, hasta güvenliği için kritik öneme sahiptir.
İlaç Güvenliği: Çocuk ve yenidoğanlarda küçük doz farklılıkları bile ciddi risklere yol açabilir. Bu nedenle her tedavide doğru hasta–doğru ilaç–doğru doz–doğru zaman–doğru yol prensipleri ve çift kontrol süreci hayati önem taşır.
Tanı Doğruluğu: Çocuklarda ve özellikle yenidoğanlarda hastalık belirtileri çoğu zaman yetişkinlere göre farklı ve daha zor fark edilebilir niteliktedir. Bu durum yanlış ya da gecikmiş tanı riskini artırır. Doğru ve zamanında tanı, uygun tedavinin başlamasını sağlarken gereksiz girişimlerin önüne geçer. Ayrıca ebeveynlerin çocuklarındaki değişiklikleri yakından gözlemlemeleri ve sağlık ekibiyle paylaşmaları, tanı sürecine önemli katkı sağlar.
Enfeksiyonların Önlenmesi: Yenidoğanlar ve çocuklar bağışıklık sistemleri henüz tam gelişmediği için enfeksiyonlara karşı savunmasızdır. El hijyeni, izolasyon önlemleri ve bağışıklama süreçlerinin titizlikle uygulanması, çocukların hastane ve ev ortamında enfeksiyon riskini azaltır.
Bağışıklama Güvenliği: Yenidoğan ve çocuklarda aşıların zamanında ve doğru uygulanması, ciddi hastalıkların önlenmesine yardımcı olur ve çocuğun sağlığının yanı sıra toplum sağlığını da korur.
Düşme ve Yaralanmaların Önlenmesi: Yenidoğan ve küçük çocuklar motor becerilerinin gelişim sürecinde olmaları nedeniyle düşme ve yaralanma açısından yüksek risk grubundadır. Düşmeler ciddi yaralanmalara ve komplikasyonlara yol açabilir. Hastane ve ev ortamında uygun önlemler almak, güvenli bakım ve yaşam alanı sağlayarak bu riskleri azaltır.
Klinik Kötüleşmenin Erken Tanınması: Yenidoğan ve çocuklarda sağlık durumundaki değişiklikler hızlı ilerleyebilir. Erken uyarı sistemleri ve sürekli gözlem, sorunların zamanında fark edilmesini sağlar ve olası komplikasyonların önlenmesine yardımcı olur.
Aile ve Bakım Verenlerin Katılımı: Yenidoğan ve çocuklar kendi sağlıklarını ifade edemediği için ailelerin ve bakım verenlerin gözlemleri kritik öneme sahiptir. Süreçlere aktif katılımları, değişikliklerin fark edilmesi ve geri bildirimleri, güvenli bakımın sağlanmasına doğrudan katkı sağlar.
Güvenlik Olaylarının Raporlanması:Tek bir güvenlik olayı bile bir çocuğun sağlığı ve gelişimi üzerinde uzun süreli etkiler yaratabilir. Bu nedenle hasta güvenliği sürecine yönelik tüm olayların, hastaya yansımamış ramak kala durumlar da dahil olmak üzere, zamanında ve doğru şekilde raporlanması, risklerin belirlenmesine, önlemlerin alınmasına ve güvenli bakım kültürünün güçlenmesine yardımcı olur.
Güvenli Bakımı Sürdürmek: Çocuk ve yenidoğan bakımında güvenliği güçlendirmek için farkındalığı yükseltmek ve tüm bakım süreçlerinde güvenli uygulamaları sürekli olarak hayata geçirmek.
Bireyselleştirilmiş Bakımı Sağlamak:Her çocuğun yaşı, kilosu, gelişim düzeyi, tıbbi ihtiyaçları ve özel durumları dikkate alınarak bakımının onlara uygun şekilde verilmesini sağlamak.
Aile ve Çocukların Katılımını Desteklemek: Ebeveynleri, bakım verenleri ve çocukları hasta güvenliği konusunda güçlendirmek; eğitim, farkındalık ve bakım süreçlerine aktif katılımlarını teşvik ederek güvenli bakımın bir parçası olmalarını sağlamak.
Etkili Takım Çalışması ve İletişim: Çocuğun bakımına dahil olan tüm sağlık profesyonelleri arasında etkin iletişim ve iş birliğini sağlamak; riskleri ve erken uyarı işaretlerini zamanında paylaşmak.
Eğitim ve Farkındalık:Sağlık çalışanlarımızı çocuk ve yenidoğan bakımında güvenli uygulamalar, ilaç ve tanı hatalarına karşı önlemler ve enfeksiyon kontrolü konusunda sürekli olarak eğitmek.
Teknoloji ve Sistem Kullanımı: Güvenli bakım süreçlerini iyileştirmek için ileri teknoloji ve karar destek mekanizmalarını sistemlerimize entegre etmek.
Güvenlik Kültürünü Sürdürmek: Çalışanlarımızı gönüllü olarak raporlama sürecine teşvik eden, suçlama ve cezalandırma yaklaşımından uzak, hatalardan ders alınan ve tekrarlamaması için önlemler geliştiren kültürümüzü sürdürmek.
Başlangıçtan itibaren ve yaşam boyu HASTA GÜVENLİĞİ ÖNCELİĞİMİZDİR
Her yenidoğan ve çocuğun eşit, doğru, güvenli ve kaliteli bakım almasını sağlamayı hedefliyor;
yaşam boyu sürecek sağlıklı ve güvenli bakım deneyimleri edinmelerini destekliyoruz.

Bu yıl, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından belirlenen Dünya Hasta Güvenliği Günü'nün teması, "Hasta Güvenliği İçin Tanıyı İyileştirmek" olarak duyurulmuştur. “Doğru yap, güvenli hale getir” sloganı ile öne çıkan bu tema, sağlık hizmetlerinde doğru, zamanında ve güvenli tanı koymanın önemini vurgulamaktadır.
Tanı hataları, uygun tedaviyi önleyerek veya geciktirerek, gereksiz veya zararlı tedavi sağlayarak hastalara ciddi zararlar verebilir. Bu nedenle, tanı süreçlerinin iyileştirilmesi, hasta güvenliği açısından kritik bir öneme sahiptir.
Gecikmiş Tanı: Hastalığın erken aşamalarda teşhis edilememesi sonucu ortaya çıkan zarar.
Yanlış Tanı: Hastaya yanlış teşhis konulması nedeniyle yanlış tedavi uygulanması.
Kaçırılmış Tanı: Hastalığın teşhis edilememesi ve bu nedenle tedavinin uygulanamaması. Doğru tedaviyi belirlemek için doğru tanı çok önemlidir. Yanlış veya gecikmiş bir tanı, hastanın gerekli tıbbi bakımı zamanında alamamasına ve bu da daha fazla sağlık sorununa veya komplikasyona yol açabilir. Gereksiz tedavi veya gerekli olmayan ilaçların reçete edilmesi önemli sağlık riskleri doğurabilir.
Doğru bir teşhis,
Hastalıkların erken tespit edilmesini sağlar. Bu, ciddi sağlık sorunlarının erken aşamada tedavi edilmesine yardımcı olabilir, bu da iyileşme şansını artırır ve sağlık hizmeti maliyetlerini azaltır.
Kaynakların daha verimli kullanılmasına yardımcı olur. Zaman, personel, ekipman ve finansal kaynaklar gibi unsurlar, teşhis doğru olduğunda daha etkili bir şekilde kullanılabilir.
Hastaların sağlık sistemine ve sağlık çalışanlarına olan güvenini sürdürmesine yardımcı olur. Güven kaybı; belirsizliğe, memnuniyetsizliğe ve tıbbi talimatlara daha az uyulmasına yol açar. Hastalar teşhislerinin doğru olduğunu anladıklarında, kendi sağlık bakımlarına aktif olarak katılmaya daha istekli olurlar. Bu, tedavi planlarına uymayı, yaşam tarzı değişikliklerini uygulamayı ve tedavi ekibiyle iş birliği yapmayı içerir.
Tanı Hatalarını Azaltmak: Tanı hatalarının azaltılması için farkındalığı artırmak ve prosedürlerimize tanı güvenliği sürecini entegre etmek.
Tanı Güvenliğini Sağlamak: Verdiğimiz sağlık hizmetlerinin her seviyesinde, doğru, zamanında ve güvenli tanının önemini vurgulamak.
Hasta ve Aile Katılımı: Hastaların ve ailelerin tanı süreçlerinde aktif katılımını sağlamak ve onların görüşlerini, geri bildirimlerini dikkate almak.
Etkili Takım Çalışması / İletişim: Hastalığın tanı ve tedavi sürecine dahil olan sağlık profesyonelleri arasında etkin iletişim ve iş birliği sağlamak.
Eğitim ve Farkındalık: Sağlık çalışanlarımıza tanı güvenliği ve önemi konusunda eğitimler vermek.
Teknoloji Kullanımı: Tanı süreçlerini iyileştirmek için ileri teknoloji çözümlerini sistemlerimize entegre etmek, karar destek mekanizmalarından yararlanmak.
Güvenlik Kültürünü Sağlamak: Tanı hatalarının veya ramak kala durumların gönüllü olarak raporlanmasını teşvik edecek, suçlama ve cezalandırma yaklaşımından uzak, hatalardan ders alınan ve bunları azaltmak için yaklaşımlar geliştiren bir kültürü, organizasyonun parçası haline getirmek.
Hastalarımızın doğru ve güvenli tedavi-bakım hizmetini almasını sağlamak için, tanı güvenliğini önemsiyor ve iyileştiriyoruz.
Hep birlikte daha güçlüyüz.
Hastalarımızın doğru ve güvenli tedavi-bakım hizmetini almasını sağlamak için, tanı güvenliğini önemsiyor ve iyileştiriyoruz. Hep birlikte daha güçlüyüz.
