Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Çocuk Onkoloji Uzmanı Dr. Asım Yörük, çocukluk çağı kanserlerindeki iyileşme oranlarını daha da ileriye götürmek amacıyla umut verici çalışmalar yapıldığını söyledi. Yörük, "50 yıl önce çocukluk çağı kanserlerindeki iyileşme oranları yüzde 25’in altında iken bu oran son 50 yılda belirgin olarak arttı ve günümüzde 5-yıllık yaşam oranlarının yüzde 80’lere çıktı" dedi.
İstatistiklere göre, löseminin çocuklarda en sık görülen kanserlerin başında geldiğini belirten Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Çocuk Onkoloji Uzmanı Dr. Asım Yörük, "Sıklık sırasına göre daha sonra, beyin tümörleri, lenfomalar, nöroblastom, böbrek tümörleri, rabdomyosarkom, germ hücreli tümörler, retinoblastom, melanoma geliyor. Ülkemizde de çocuklarda en sık lösemiler görülüyor. Dünya istatistiklerinden farklı olarak beyin tümörleri lenfomalardan sonra üçüncü sırada yer alırken, lenfomalar ülkemizde dünya istatistiklerinin 2 katından daha fazla sıklıkta görülüyor" diye konuştu.
Son yıllarda tıp teknolojisinde yaşanın gelişmelerin çocukluk çağı kanserlerinin tanı ve tedavisindeki başarının artmasını sağladığının altını çizen Dr. Asım Yörük, “Hedefe yönelik tedaviler, moleküler düzeyde yürütülen laboratuvar çalışmaları ve görüntüleme teknolojisindeki gelişmeler tedavi başarısını etkileyen faktörler arasında yer alıyor” ifadelerini kullandı.
İmmünoterapiyi hedefe yönelik tedaviler, onkolitik virüs tedavileri son dönemde geliştirilen umut verici tedaviler olarak tanımlayan Dr. Asım Yörük, "İnsan vücudunun bağışıklık sistemi kanser hücrelerini yabancı hücre olarak algılıyor. Bu nedenle doğal bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için kullanılan immünoterapi, kanser tedavisinin geleceği için en çok umut veren yöntem olarak gösteriliyor. Çocukluk çağı kanserleri açısından da klasik kemoterapi ve radyoterapinin yerine immünoterapi ve kişiselleştirilmiş hedefe yönelik tedavilerin çocukluk çağı kanserlerinin iyileşmesi açısından da başarılı sonuçları oluyor" dedi.
Özellikle lenfoma tedavisinde son dönemlerdeki en önemli gelişmelerden biri olarak Kimerik antijen reseptörlü T-hücre (CAR T-hücre) tedavisi kabul edildiğini belirten Yörük, şöyle devam etti:
"Sınıfında ilk hücresel immünoterapi olarak nüks eden akut lenfoblastik lösemi ve non-Hodgkinlenfoma gibi hematolojik hastalıklarda etkili bulundu. Bu tedavide kullanılan T hücreleri, kanserli hastadan izole edildiği için doku uyuşmazlığı gibi bir problem de ortaya çıkmıyor. Bu konuda çalışmalar ve uygulamalar devam ediyor, son derece umut verici sonuçlar alınıyor. Nöroblastom gibi bazı tümörlerde de CAR-T hücre tedavisine yönelik araştırmalar devam ediyor. Bunun yanı sıra, halen nöroblastom, melanoma, Hodgkinlenfoma için çeşitli immünoterapi tedavileri uygulanıyor."
Doğrudan kanser hücresini hedef alan tedaviler daha çok erişkinlerde kullanılmakla birlikte çocuklar için de klinik araştırmaların devam ettiğini söyleyen Dr. Asım Yörük, “Günümüzde hedefe yönelik tedaviler “kronik myeloid lösemi” tedavisinde etkin olarak kullanılıyor. Tekrarlayan veya dirençli nöroblastom hastaları ve diğer tedaviye dirençli çocukluk kanserlerinde monoklonal antikorlarla tedavi çalışmaları devam ediyor. Bir beyin tümörü olan glioblastomada onkolitik virus tedavisi ile yapılan ilk deneyler iyi sonuç vermiştir. Çalışmalar devam ediyor" diye kaydetti.
Alo Yeditepe