Türk Kardiyoloji Derneği 29 Eylül Dünya Kalp Gününde düzenlediği toplantıda kalp ve damar hastalıklarına karşı korunma konusunda uyardı. Kalp krizi geçiren bir kişide ilk saatlerin hayati önemde olduğunun altını çizen Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Kardiyoloji Uzmanı ''kalp krizi geçiren hastaların yaklaşık üçte birinin hastaneye hiç gelmediğini vurguladı ve ekledi: 'TURKMI-I ve II çalışmalarında Türkiye'de hasta şikayetlerinin başladığı andan itibaren 112 Acil'in aranmasına kadar geçen sürenin, pandemi öncesinde ortalama 53 dakika iken pandemi döneminde 90 dakikaya kadar çıktığı görüldü.
Hastaların COVID-19 bulaşması korkusu ile 112'yi aramadıklarını ya da aramakta geç kaldıklarını görüyoruz. Oysa ambulansın ulaşması, hastanın hastaneye nakli ve hastanede hastanın kateter laboratuvarına alınıp damarının açılması için geçen süreler uzadıkça hasar artıyor. Ambulansın zamanında çağırılmaması nedeniyle zaman kaybediliyor. Bu nedenle hastaneye ulaşamadan evlerinde kaybettiğimiz hastalarımız da oluyor.'' dedi.
Pandemi döneminde kalp krizi riskinin öneminden bahseden hekimiz 'Koroner arterler dediğimiz kalbi besleyen damarlarda plak yırtılması sonrası pıhtı ile damarın tıkanması kalp krizine neden oluyor, kalp kası 20 dakika içerisinde ölmeye başlıyor ve 12 saat içinde tamamen ölüyor. Kas ölümü özellikle ilk 1-2 saatte çok hızlı ve yüksek miktarda oluyor. Bu nedenle kalp krizi belirtileri başlayan hastanın süratle 112'yi arayarak ambulans ile en yakın koroner anjiyo yapabilecek merkeze nakledilip, damarının bir an önce açılması gerekiyor' şeklinde açıklamada bulundu.
Alo Yeditepe