Kardiyoloji Uzmanı Avrupa Kardiyoloji Derneği toplantısının detaylarına dikkat çekti. Uzmanımız, “Uzun yıllar düşük karbonhidrat tüketimi kalp hastalığı riskini yüzde 20 oranında artırıyor. Bu nedenle günlük karbonhidrat tüketiminin 200 gramın altına düşmemesi gerekiyor” dedi.
Kalp sağlığı açısından yeterli beslenme ve fiziksel aktivite önem taşıyor. Kilo verme uğruna yapılan hatalar ise kalp sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. 29 Eylül Dünya Kalp Günü öncesi açıklamalarda bulunan Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Kardiyoloji Uzmanı geçtiğimiz günlerde yapılan Avrupa Kardiyoloji Derneği toplantısının ayrıntılarını açıkladı.
Fransa’nın başkenti Paris'te gerçekleştirilen Avrupa Kardiyoloji Derneği’nin toplantısında önemli gelişmelerin yer aldığını belirten uzmanımız şunları söyledi:
“Toplantıda 30 bine yakın meslektaşımız son gelişmeleri değerlendirdi. Son yapılan çalışmalarda yaklaşık 450 bin kişi tarandı. 25 bin kişi ise yaklaşık 10 yıl boyunca takip edildi. Takip sırasında hastalar beslenme alışkanlıkları, karbonhidrat tüketimleri ve yağ oranlarına göre 4 gruba ayrıldı. Çalışma sonunda normal kilosuna ulaştıktan sonra düşük karbonhidratlı diyete devam eden kişilerde kalp hastalığı riskinin yüzde 20 daha fazla olduğu görüldü. Kısa dönem için düşük karbonhidratlı diyet oldukça faydalı ancak bunun 10 yıl boyunca devam etmesi kalp hastalıklarına yol açıyor. Bu çalışma gösteriyor ki ideal kiloya ulaştıktan sonra ısrarla düşük karbonhidrat tüketimine devam etmek kalp hastalığı için her zaman iyi olmayabilir.”
İdeal kiloya ulaştıktan sonra yaşam şeklinin değiştirilmesinin sağlıklı olduğunu ifade eden uzmanımız “Yüksek oranlarda karbonhidrat tüketiyorsanız onu kontrol altına almalısınız. Ama karbonhidrat tüketimini çok düşürmemelisiniz. Çalışmalar günlük 200 gramın altına düşülmemesi gerektiğini gösteriyor. Düzenli egzersiz yapmak önemli. Fiziki aktivitelerinizi ne kadar canlı tutarsanız metabolizmanız o kadar hızlanır. Önemli olan kalp hastalıkları risk faktörlerinden korunmaktır. Yani, sigara, doymuş yağ tüketimi ciddi oranda sınırlandırılmalıdır. Bunların dışında egzersiz ve dengeli beslenmeye dikkat etmek gerekir” değerlendirmesinde bulundu.
Obezitenin ciddi bir sağlık sorunu olduğunu ancak şok diyetlerin ve sık kilo alıp vermenin de kalbi olumsuz etkilediğini anlatan uzmanımız şu uyarılarda bulundu:
“Obezite, kalp krizi ve düzensiz kalp ritmi açısından ciddi bir sağlık problemi. Obeziteden korunmak gerekiyor ancak bunun yaşam boyu devam etmesi önemli. Çünkü obezite uzun süreli devam ederse ciddi şekilde kalp hastalığı riski artıyor. Ritim problemini artırıyor ve bunlarda daha sonra karşımıza inme olarak geliyor. Özellikle sık ve hızlı biçimde kilo değişimi yaşayan kişilerde kalp ritim bozuklukları ortaya çıkabiliyor. Bu ritim problemi daha sonra inmeye neden oluyor. O nedenle hızlı kilo alıp vermekten kaçınarak düzenli bir kilo verme yöntemi izlenmeli. En önemlisi yaşam boyu obeziteden korunmak. Uzun yıllar boyunca obez iseniz kalp hastalığı riski sizi ciddi oranda etkileyecektir. Şok diyetler bir miktar etkili olsa bile kalp ritminizi olumsuz etkileyerek inme riskine neden olacaktır.”
Alo Yeditepe