Yoğun duygusal travmalar kalp kırıklığına yol açsa da aslında fiziki olarak da kalp üzerinde belirgin etkiler yaratabiliyor. Ani gelişen şiddetli üzüntü, hayal kırıklığı ve stresin kırık kalp sendromuna yol açabileceğini belirten Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Buturak, hastada ani başlayan göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, baş dönmesi ve bayılma gibi şikayetlerin ortaya çıkabileceğini söyledi.
Kişinin, eş, sevgili veya birinci derece yakını ya da çok sevdiği bir yakınını kaybetmesi, uzun süreli bir ilişki sonrası ayrılık, boşanma veya aldatılma gibi ağır duygusal durumlar veya kişiyi derinden sarsacak haberler alması gibi ani psikolojik travmaların hastalığı tetiklediğini söyleyen Buturak, bunun yanı sıra kişinin yaşadığı boğulma tehlikesi, deprem gibi doğal afetler ve bazı fiziksel travmaların da kırık kalp sendromuna sebep olabileceğini vurguladı.
Kırık Kalp Sendromu Nedir?
Kırık kalp sendromu, genellikle ağır bir duygusal veya fiziksel stresi takiben kalp kasının bir kısmında veya tamamında ani gelişen kasılma kusuru ile karakterize özel bir durumdur. Kalp kasının temel görevi, vücudun diğer organlarına ve dokulara kanı pompalayarak göndermektir. Yeterli derecede kasılamayan kalp kası, bu görevini tam olarak yerine getiremediğinde hayati risk oluşturabilecek durumlar gelişebilir.
İlk kez Japonya’da 1990 yılında Takotsubo Sendromu olarak tanımlanan bu hastalık, hastalığı tanımlayan Japon kardiyoloğun, etkilenmiş kalp kasının görüntülerini, Japonların ahtopot avında kullandıkları ve ağız kısmı dar taban kısmı geniş vazoya benzer bir araca Takotsubo’ya benzetmesi nedeniyle bu isimle anılmıştır. (Şekil 1. Takotsubo). Ancak takip eden dönemde bildirilen vakaların neredeyse tamamına yakınında, bu hastalığın ani başlangıcından hemen önce şiddetli üzüntü veya stres oluşturacak tetikleyici bir durumun olduğu görülmüş ve hastalık stres kardiyomiyopati veya kırık kalp sendromu adı ile anılmaya başlanmıştır.
Kırık Kalp Sendromunun Belirtileri Nelerdir?
Ani başlayan göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, baş dönmesi ve bayılma temel belirtilerdir. Bu şikayetleri olan ve özellikle son 1-5 gün içerisinde psikolojik veya fiziksel stres yaşayan tüm hastalar vakit kaybetmeden kendilerine en yakın hastanenin acil servisine başvurmalıdırlar. Özellikle ani başlayan göğüs ağrısı, kalp krizi ile karıştırılmasına sebep olur. Belirti ve bulgular kalp krizi ile neredeyse birebir benzerdir.
Kırık Kalp Sendromu Neden Olur?
Kişide ani gelişen şiddetli üzüntü, hayal kırıklığı veya stres sonrası beyindeki bazı bölgelerin aşırı aktivite göstermesi sonucu kandaki stres hormon düzeylerinde dokular için hasar oluşturacak düzeylerde artışlar olur. Bu hormonlar, kalp kası ve kalbin küçük kılcal damarlarına hücum ederek kalp kasında ani başlayan kasılma kusuru ve kalp damar dolaşımını bozacak şekilde küçük damarlarda fonksiyon kaybına yol açarlar.
Kırık Kalp Sendromunu Tetikleyen Etkenler Nelerdir?
Tetikleyici etken, sıklıkla kişinin çok sevdiği bir yakınını (eş, sevgili veya birinci derece yakının vefat haberi) kaybetmesi, uzun süreli bir ilişki sonrası ayrılık (boşanma) veya aldatılma gibi ağır duygusal durumlar veya kişiyi derinden sarsacak haberler alması (kanser hastası olduğunu öğrenmesi…vb) gibi ani psikolojik travmalar olabilir. Bunun yanı sıra kişinin yaşadığı olumsuz tecrübeler (boğulma tehlikesi, depremzedelik…vb) ve bazı fiziksel travmalar da kırık kalp sendromuna sebep olabilir.
Kırık Kalp Sendromu Tanısı Nasıl Konur?
Kardiyoloji uzmanı tarafından kırık kalp sendromundan şüphe edilen hastalarda; kan tahlili (kalp kası hasarını gösteren kan testleri), elektrokardiyografi, ekokardiyografi, telekardiyografi ve koroner anjiyografi uygulanır.
Kırık Kalp Sendromu Nasıl Tedavi Edilir?
Çoğunlukla iyi seyirli ve kendiliğinden düzelen bir durum olsa da tanı konulan her hasta hastaneye yatırılarak tedavi edilir. Bu hastaların yapılan koroner anjiyografilerinde koroner arterler normaldir ancak problemin kalp kasında kasılma kusuru oluşturan hasar olması sebebi ile hastalar bu hasar neticesinde oluşacak kalp yetersizliği, hayati risk oluşturacak ritim bozuklukları ve diğer komplikasyonlar açısından (bayılma, kalp içinden beyine ve diğer bölgelere pıhtı atması…vb) yakın takip edilmeli ve tedavi almadırlar. Hastada kalp yetersizliği bulguları var ise, mutlaka ilaç tedavisi başlanmalıdır. Ritim bozukluğu veya kalp içi pıhtı oluşumu gibi durumlar gerektiği şekilde tedavi edilmeli ve hasta desteklenmelidir.
Basın Yansımaları: medyatava | gazetevatan | yenicaggazetesi | cnnturk | sozcu | cumhuriyet | haberturk | sabah | posta | yeniasir | halktv
Kırık Kalp Sendromu ile İlgili Sık Sorulan Sorular
Sıklığı tam olarak bilinmese de, yılda 15-30 vaka/100000 ve ön tanısı kalp krizi olan hastaların %2-3’ünde gerçek tanının Kırık Kalp Sendromu olduğu bilinmektedir.
Kadınlarda sıklığı daha fazla olup (kalp krizi vakalarının %5-6’sı) çoğunlukla 50’li yaşlardan sonra özellikle menopoz sonrası görülmektedir.
Kalp krizi sonrası oluşan kalp kası hasarı kendiliğinden iyileşmez ve çoğunlukla hastalarda kalıcı hasar bırakır. Ancak Kırık Kalp Sendromu’ndaki kalp kası fonksiyon bozukluğu, çoğunlukla birkaç hafta içerisinde kendiliğinden düzelir. İkinci bir farklılık ise, kalp krizinden sorumlu olan durum, kalp damarlarının darlık ve tıkanıklıkları iken, kırık kalp sendromunda ise kalp damarlarında ciddi darlık veya tıkanıklık izlenmez.
Kalp kası hasarı, birçok hastada geçici olup, başlangıçtan genellikle birkaç hafta sonra kalbin kasılma ve gevşeme fonksiyonları tamamen düzelir. Ancak çok nadiren (<%1 hastada) kalıcı hasar bırakabilir. Burada en önemli nokta, hastaların tanı konar konmaz uygun tedavi ve desteği almalarıdır.
Kırık kalp sendromunu önlemeye yönelik bilinen bir tedavi yoktur. Ancak stres yönetimini ve problem çözme tekniklerini öğrenmek, fiziksel ve duygusal stresi sınırlamanıza yardımcı olabilir. Yoga, meditasyon, günlük tutma veya farkındalık uygulamak, sıcak banyo yapmak, kokulu mumların yakılması, uzun derin nefesler alınıp yavaşça nefes vermek gibi gevşeme tekniklerinin uygulanması faydalı olabilir. Stresinizin kaynağına bağlı olarak, stresiniz hakkında konuşmak ve başa çıkma becerilerinizi paylaşmak için bir destek grubuna katılmak veya profesyonel bir danışman da stres yönetimi konusunda faydalı olabilir.
Ayrıca sağlıklı alışkanlıklar edinmek, fiziksel veya duygusal stres yönetimine yardımcı olabilir; Akdeniz diyeti gibi sağlıklı bir beslenme alışkanlığı kazanmak, düzenli egzersiz yapmak (haftada en az beş kez 30 dakika), yeterli uyumak (gece 7-9 saat), sosyalleşmek, tütün ve tütün ürünlerinin kullanımından kaçınmak gibi.