Havalar iyiden iyiye soğudu, kış kendini göstermeye başladı. Bu durum sağlığımız için birçok riski beraberinde getiriyor. Bunlar arasında belki de en tehlikelisi soğuğun kalp üzerindeki etkisi. Bilim insanları 3 derecelik değişimin bile çok büyük farklar yaratabileceğine dikkat çekiyor. Her yıl milyonlarca kişinin hayatına mal olan Kalp Hastalığı dünya genelinde önde gelen ölüm nedenlerinden biri. Özellikle de kışın...
İsveç'te 2017 yılında yapılan ve sonuçları JAMA Cardiology’de yayımlanan bir çalışmada, 274 binden fazla kalp hastasının verileri incelendi. Farklı hava koşulları ile kalp krizi arasındaki bağlantıyı araştıran çalışma, kalp krizlerinin soğuk günlerde daha yaygın olduğunu ortaya koydu. Üstelik sıfırın altındaki sıcaklıkların bir kişinin ciddi kalp krizi geçirme riskini yaklaşık yüzde 10 artırdığı da tespit edildi. Sonuçlar ayrıca, sıcaklıkların 0’dan 3 dereceye yükseldiğinde kalp krizi oranlarında gözle görülür bir düşüş olduğuna da işaret etti.
Çeşitli çalışmalara göre, kış aylarında hava sıcaklığının beklenmedik bir şekilde düşmesi nedeniyle kalp krizleri, felçler, kalp yetmezliği, kardiyovasküler sorunlar, ritim bozuklukları ve diğer sorunlarda artık gözleniyor. Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Kardiyoloji Uzmanları bunun nedenini ve soğuk havalarda kalp sağlığını nasıl korumamız gerektiğinin yollarını anlattı.
Soğuk havanın kalp damar sağlığına karşı olumsuz etkilerinin altında yatan birçok faktör olduğunu söyleyen Kardiyoloji Uzmanları, “Ortalama bir insan vücudu soğuk havaya tam anlamıyla uyum sağlayamaz. Bu nedenle soğuk hava ile karşılaşan beden, savunma olarak kas metabolizmasını hızlandırır. Ayrıca fiziksel ve ruhsal tehlikeler karşısında devreye giren sempatik sinir sistemi uyarılarak yüzeysel damarların çapının azalması, buraya giden kan miktarının azaltılması ile sıcaklık kaybı minimuma indirilmeye çalışılır. Sempatik sinir sisteminin devreye girmesi kısa vadede sorunu çözer ancak orta ve uzun vadede kalp ve damar sağlığı üzerine olumsuz etkiler yaratır” dedi ve devam etti:
“Bir diğer faktör ise soğuk havada kan basıncında yükselme ve dalgalanmalar olması. Bu dalgalanmaya bağlı olarak kalbin iş yükü artar, organ kanlanmasında değişimler olur ve yükselen tansiyona bağlı kalp krizi gelişimi tetiklenebilir.”
Sadece aşırı soğuklar değil, aşırı sıcaklar da kalbi olumsuz etkiliyor. Amerikan Kalp Derneği (AHA), 26 derecenin üzerindeki sıcaklıkların kalbi zorlayabileceği ve savunmasız insanları risk altına sokabileceği konusunda uyardı.
Tıpkı soğuk havalar gibi sıcak havaların da kalp damar hastalıklarını kötü yönde etkilediğini vurgulayan uzmanlar, “Soğuk havalardan farklı olarak sıcak havanın etkisi hemen ortaya çıkıyor ve süreç içerisinde vücudun adapte olması ile sıcak havanın negatif etkisi azalıyor. Yapılan çalışmalarda soğuk havanın kalp damar sağlığı üzerine etkisi günler-haftalar içinde ortaya çıkarken, sıcak havanın etkisi saatler içerisinde görülebiliyor” açıklamalarında bulundu.
Uzmanımız şu noktaların da altını çizdi:
Sıcak havanın kalp damar hastalıklarına olumsuz etkisi daha çok sıvı kaybına bağlıdır. Özellikle bebekler, küçük çocuklar ve ileri yaştakiler sıvı kaybına duyarlı olduklarından, sıcak havaya maruziyet ile kısa sürede kan basıncı düşüşü, buna bağlı organ kanlanmasının azalması ve yine ileri yaşta pıhtılaşmaya yatkınlık ortaya çıkabilir.
Uzun yıllara dayanan takip çalışmalarında soğuk havanın sıcak havaya göre kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümü belirgin olarak daha fazla artırdığı ortaya çıkmıştır. Bu nedenle soğuk havanın kalp hastalıkları açısından daha tehlikeli olduğu söylenebilir.
Kalp Krizi belirtilerini tanıyabilmek önemli. Çünkü kalp krizi geçiren bir kişi, ne kadar erken yardım alırsa, iyileşme olasılığı o kadar yüksek oluyor. Kalp krizinin şiddeti kişiler arasında farklılık gösterebiliyor; bazı kişiler şiddetli ağrı yaşarken, diğerleri yalnızca hafif bir rahatsızlık hissediyor.
Bazı risk faktörleri soğuk havanın kalbe etkileri üzerinde diğerlerine göre daha büyük etkilere sahip olabilir. Örneğin, 2016 yılında yapılan bir araştırma, sigara ve alkol tüketiminin, düşük sıcaklıklarda kalp krizini tetikleme olasılığı en yüksek risk faktörleri olduğunu ortaya koydu. Bunun nedeni, alkolün ve sigara içindeki maddelerin doğrudan vücuttaki kan damarlarında meydana gelen daralmayı etkileyerek kan basıncını artırması olarak açıklanıyor.
‘Kardiyovasküler risk açısından hangi derecedeki havaları aşırı soğuk ve aşırı sıcak olarak tanımlayabiliriz?’ sorusunu yönelttiğimiz uzmanlar, aşırı soğuk ve sıcak hava kavramının bir yerin bulunduğu iklim bölgesine ve coğrafi konumuna göre değiştiğini, bu nedenle sıcaklık aralıklarının bölgeler için tanımlandığını söyledi.
“Normal değerler Türkiye’nin batısı için 20-25 santigrat derece, doğusu için ise 15-20 santigrat derecedir. Bu sıcaklık derecelerinin yüzde 80 ve daha aşağısındaki değerler aşırı soğuk, yüzde 20-80 aşağısındaki değerler ortalama soğuk olarak kabul edilir. Normalin yüzde 80 ve daha fazla yukarısındaki değerler ise aşırı sıcak, yüzde 20 ila 80 ve yukarısındaki değerler ise ortalama sıcak olarak tanımlanır.”
En fazla risk altındaki kişiler hipertansiyonu olan, kalp damar hastalığı bulunan, kalp yetersizliği olan, ileri yaşta olan ve yeterli sıvı alımı olmayan kişilerdir. Ayrıca sosyo ekonomik seviyesi düşük olan, sağlık hizmetlerine erişimi kısıtlı, yeterli besin alamayan kişiler de risk altındadırlar.
Soğuk havalar insanların daha çok kapalı alanlarda vakit geçirdiği dönemlerdir. Bu nedenle viral veya bakteriyel salgın hastalıklar bu dönemde daha çok görülmektedir. Ayrıca soğuk havalarda ısınma amaçlı fosil yakıtların tüketiminin artması hava kalitesinin bozulmasına, zararlı partikül salınımının artmasına sebep olarak akciğer hastalıklarını kötüleşmesini tetikleyebilir. Soğuk havaya maruziyet hava yollarında spazma sebep olarak reaktif hava yolu hastalıklarında ataklara sebep olabilir. Soğuk havada egzersiz yapmak da yine kalp üzerinde ekstra yük oluşturabilir.
Kardiyoloji uzmanlarımız soğuk havalarda kalp sağlığını korumak için alınacak önlemleri sıraladı:
Alo Yeditepe