Türkiye’de yaz aylarında insanların memleketlerine gittiklerini, yüksek rakımlara çıkıldıkça da kan basıncında artış görüldüğünü belirten Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Olcay Özveren, hipertansiyona karşı uyardı. Hastalığın en önemli belirtisinin enseden başlayan ağrı olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Olcay Özveren, “Yaz aylarında bazı hasta gruplarında kan basıncı yüksekliği oluyor ve bize başvurular artıyor. Sıvı alımı, sebze ve meyve ağırlıklı beslenme tedavide önemli” dedi.
Yüksek kan basıncı (yüksek tansiyon) olarak bilinen hipertansiyon, kişinin yaş, cinsiyet, ırk, stres, sevinç gibi anlık durumundan etkileniyor. Hipertansiyonun görülme oranına bakıldığında batı toplumlarında erkek hakimiyetinin olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Olcay Özveren, son yıllarda yapılan çalışmalara göre Türkiye’de kadınların ön plana çıktığını belirtti. Türkiye’de hipertansiyonun görülme oranı yüzde 30 civarında olduğunu ifade eden Doç. Dr. Özveren, “Batı toplumlarında bu değerler biraz daha düşük. Kan basıncı yükseldikçe hipertansiyon ile karşılaşma oranımız da artıyor. Ülkemizde oranlar 50’li yaşlarda artarken asıl artışı 70’li yaşlarda yapıyor” diye konuştu.
Yaz aylarında gerek sıcak hava gerekse yüksek rakım etkisi nedeniyle kan basıncı yüksekliğinde artış tespit ettiklerini anlatan Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Olcay Özveren, “Türkiye’de yaz ayları dendiği zaman insanlar memleketlerine giderek yüksek rakımlara çıkarlar. Bu dönemlerde özellikle 1500 rakımın üzerine çıkıldığı zaman kan basıncı yüksekliğiyle karşılaşabiliyoruz. Bu hasta gruplarında ilaç ihtiyacı, ilaçların dozlarının artırılması gerekebiliyor. Yaz aylarında bazı hasta gruplarında kan basıncı yüksekliği oluyor ve bize başvurular artabiliyor. Ama İstanbul odaklı düşündüğümüzde yaz aylarında insanlar tatil beldelerine gittiğinden biz hipertansiyon hastalarını daha çok görmüyoruz. Ama sahil kesimlerinde bu vakalar daha çok görülüyor olabilir” uyarısında bulundu.
Özellikle sahil yörelerinde yaşayan insanlara yönelik tavsiyelerde bulunan Doç. Dr. Özveren şunları söyledi:
“Güneş ışınlarının dik geldiği 11.00-16.00 arasında sokağa çıkmamak çok önemli. Bunun yanında bu kişilerin sıvı alımına dikkat etmesi gerekmekte. Günlük sıvı ihtiyacı yarım ila bir litre arasında artırılmalıdır. Bunun ihtiyacını da kişinin kilosuna göre belirlemeliyiz. Normalde 2,5-3 litre arasında sıvı alımını öneriyoruz. Vücutta oluşacak elektrolit, tuz kaybına karşı ise tuz kısıtlaması uyguladığımız hastalarda biraz tuzu artırıyoruz. Hipertansiyon hastalarına Akdeniz tipi diyet öneriyoruz. Yaz aylarında bu daha da çok önem arz ediyor. Sıvı alımının yanı sıra sebze ve meyve ağırlıklı beslenmeyi öneriyoruz. Sigaranın mutlaka bırakılması gerekiyor. Alkol tüketimi yaz mevsiminde artıyor. Kadınlarda buna biraz daha önem göstermek gerekiyor. Günlük 20 gram civarında alkol tüketimini aşmamak gerekiyor. Biz bu hastalarda 5-6 gramlık tuzun yeterli olduğunu ifade ediyoruz ama yaz aylarında tuz atılımının daha fazla olduğunu düşünürsek biraz daha tuz miktarını artırabilirler. Yağlı yemeklerden, gıdalardan uzak durmak gerekiyor. Karbonhidratın daha az tüketilmesi gerekiyor. Sebze ve meyve ağırlıklı beslenme öneriyoruz.”
Baş ağrısının en önemli tansiyon yüksekliği belirtisi olduğunun altını çizen Doç. Dr. Olcay Özveren, “Bunun yanı sıra baş dönmesi, kalp atışlarının daha fazla hissedilmesi, yürürken nefes almada zorlanma, çabuk yorulma, halsizlik belirtiler arasında sayılabilir. Özellikle baş ağrısının ciddiye alınması gerekiyor. Baş ağrısı yüksek tansiyonun sebeplerinden bir tanesi. Hipertansiyon hastalarının belli kısmında doktora başvuru sebebi baş ağrısı olarak karşımıza çıkar. Özellikle ense kökünden başlayan, zonklama şeklinde, geçmeyen ve uzun süren ağrılar özellikle kan basıncını ölçerek tanı koyabiliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Hipertansiyon diğer hastalıklarla birliktelik gösterdiğini anlatan Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Olcay Özveren, “Bunların başında diyabet, obezite, sigara kullanımı, yaş faktörü birtakım endokrin hastalıklar geliyor. Hipertansiyon hastalarını sadece bu hastalıkla değerlendirmiyoruz. Kardiyovasküler risk dediğimiz bir skalaya tabi tutuyoruz. Hipertansiyonun önümüzdeki yıllarda olası komplikasyonlarını organ hasarlarının ne derece olacağını ve bunun riskini bize gösterebiliyor” dedi.
”
Alo Yeditepe