Kalp krizi bazen tipik göğüs ağrısıyla değil de nefes darlığı, bulantı, terleme ile kendini gösteriyor. Sessiz kalp krizi olarak adlandırılan bu tablonun tedaviyi geciktirdiğini ve yaşamı daha fazla tehdit ettiğini belirten Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Kardiyoloji Uzmanı kalp krizi nedenleri ve kalp krizi belirtilerini anlattı.
Kalp damar hastalıklarına bağlı görülen göğüs ağrısı, halk arasında iman tahtası olarak bilinen göğüs orta kısmındaki kemiğin arkasında hissedilen, eforla veya duygusal stresle şiddetlenen bir ağrı olarak tanımlanabilir. Bu ağrı oluştuktan sonra hasta dinlenmeye geçtiğinde ya da eğer bir kalp damar hastalığı varsa kendisine reçete edilen dil altı ilacını aldığı zaman azalır. Oluşan ağrının karakteri sıkıştırıcı, yanma şeklinde ya da göğüs kafesine birisi oturuyormuş gibi bir his olarak tarif edilebilir. Kalp krizi sırasında görülen göğüs ağrısı ise az önce anlattığımız ağrı özelliklerine benzemekle birlikte genellikle daha şiddetlidir, istirahatte geçmez ve uzun süreli olur. Bulantı, kusma, soğuk terleme, fenalık hissi, ölüm korkusu gibi bulgular sıklıkla eşlik eder.
Ne yazık ki hayır... Hastaların bir kısmı göğüs ağrısını "ağrı" olarak değil de nefes darlığı, göğüste sıkıntı hissi olarak ifade ederler. Bu da teşhisi zorlaştırır. Bu tarz ağrı dışındaki Kalp krizi bazen tipik göğüs ağrısıyla değil de nefes darlığı, bulantı, terleme ile kendini gösteriyor. Sessiz kalp krizi olarak adlandırılan bu tablo, tedaviyi geciktiriyor ve yaşamı daha fazla tehdit ediyor. Belirtiler sıklıkla kadınlarda, yaşlılarda ve diyabet hastalarında görülür.
Hasta ağrısını tipik olarak yumruk genişliğinde bir bölgeyi göstererek ifade eder. En sık göğüs kafesinin orta bölgesinde hissedilmekle birlikte ağrı her iki omuza, kola (genellikle sol kola bazen her iki kola), sırta ve midenin üst kısmına yayılabilir. Özetle ağrı, alt çene ve göbek deliği arasında herhangi bir bölgeye yayılabilir. Ağrının tek bir noktada görülmesi kalp damar hastalıklarında görülen ağrıdan ziyade daha çok kas-kemik ağrısı, akciğer hastalıklarında görülen ağrıları düşündürür.
Derin nefes alıp vermekle, öksürmekle veya vücut pozisyonunun değiştirilmesiyle oluşan, özellikle batıcı karakterdeki ağrılar daha çok kalp damar hastalıkları dışındaki başka hastalıklarda görülür. Bu hastalıklara kas ve kemik nedenli ağrılar, kalp zarının iltihaplanması, akciğer damarlarının pıhtı ile tıkanması gibi durumlar örnek olarak verilebilir.
Kalp damarlarının daralması ile ilişkili ağrılar genellikle 2-10 dakika arasında sürer, nadiren 10-15 dakikayı bulur. Genellikle hastanın o sırada yaptığı aktivitesini durdurmasına yol açar ve biraz dinlendikten sonra azalarak kaybolur. Bu süreden daha uzun devam eden veya dil altı ilacının alınmasına rağmen geçmeyen bir ağrı varlığında kalp krizinden şüphelenmek gerekir. Tam tersi 30 saniyeden daha kısa süren, anlık ve bilhassa batıcı karakterde ağrılar kalp damarlarında daralma nedeniyle oluşmazlar.
Kadınlar, erkeklere göre ağrı karakteristikleri bakımından daha atipik şikayetlerle başvurur. Bunlara nefes darlığı, bulantı, terleme örnek olarak verilebilir. Diyabet hastalarında yüksek kan şekerinin kalbin sinir uçlarında meydana getirdiği hasar sonucu kişi ağrıyı hissedemeyebilir. Kalp krizi geçiren hastaların özellikleri incelendiğinde yaklaşık üçte birinin tipik göğüs ağrısı ile başvurmadığı görülmüştür. Yaşlılar, kadınlar, diyabet hastaları ve kalp yetersizliği olan kişilerde atipik karakterde şikayetler nedeniyle hastaların tanısının ve tedavisinin gecikmesi bu hasta gruplarında ölüm oranlarını artırır.
Kalp krizlerinin çok büyük bir kısmı kalbi besleyen koroner atar damarlarda görülen yağlı plakların yırtılması ve yırtılan plak üzerine kan pıhtısı oturması sonucunda damarın tamamen ya da tama yakın tıkanması nedeniyle oluşur. Bunun dışında tansiyon yüksekliği veya düşüklüğü, kan oksijen miktarında azalma, ciddi kansızlık, aort damarında yırtılma gibi nedenler sonucunda da kalp krizi gelişebilir. Daha seyrek olarak by-pass cerrahisi veya stent-balon işlemlerinin bir Komplikasyonu olarak da kalp krizi görülebilir.
Kendinizin veya yakınınızdaki bir kişinin kalp krizi geçirdiğinden şüpheleniyorsanız ivedilikle 112'yi arayarak sağlık yardımı talep etmelisiniz. Kalp krizi geçiren kişi asla tek başına hastaneye gitmemeli, araba kullanmamalı, kalbin iş yükünü arttıracak eforlardan uzak durmalı. Profesyonel sağlık yardımı alana kadar geçen süre zarfında 300 mg aspirin çiğnenmesi ilk tıbbi müdahaleyi sağlayacaktır.
Kalp damar hastalığı olan kişilerin tekrarlayan kalp krizi geçirme riski normal kişilerden yüksektir. Bu nedenle bu kişilerin hekimleri tarafından reçete edilen ilaçlarına riayet etmesi, yine hekiminin önerdiği hayat tarzı değişikliklerine (tuzsuz ve yağsız diyet, egzersiz vb.) uyması gerekir. Göğüs ağrısı olması ya da var olan göğüs ağrısının şiddetlenmesi halinde en kısa zamanda bir sağlık kuruluşuna gitmeleri, özellikle istirahatte 20 dakikadan uzun süren göğüs ağrılarının olması halinde 112 aracılığıyla acil servise başvurmaları önerilir.
Kalp krizi kış aylarında daha çok görülür. Rüzgarlı ve soğuk havalar kalp damarlarında daralmaya neden olarak ağrı eşiğini düşürebilir. Kişi normalde göğüs ağrısı hissettiği efor düzeyinden çok daha az efor sarf ettiğinde bile belirti hissedebilir.
”
Alo Yeditepe