Önemli olan hiç hasta olmamak değil, enfeksiyon dönemlerini en hasarsız şekilde atlatmaktır. Çocuğunuz hasta dahi olsa banyo rutinini aksatmayın, hatta daha sık suyla temas ettirin.
Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Perihan Çobanoğlu Saf, çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunma yolları ile ilgili bilgiler verdi.
Sonbahar ve ardından gelen kış mevsimi ile beraber her yıl olduğu gibi bu yıl da çocuklarda görülen solunum yolları enfeksiyonlarında ciddi bir artış görüyoruz. Bu enfeksiyonların da büyük bir çoğunluğunu grip ve soğuk algınlığının başı çektiği virüs kaynaklı üst solunum yolu enfeksiyonları oluşturuyor.
Önemli olan hiç hasta olmamak değil, bu enfeksiyon dönemlerini en hasarsız şekilde atlatmaktır. Bunun için yapılacak ilk şey tabii ki hijyen kurallarıdır. Bunların başında da el yıkamak gelir. Bu alışkanlığı çocuklarımıza kazandırmak, onlar için yapılabilecek en güzel şeydir.
İkincisi; hastalık temasını en aza indirmek için hasta olduğunu düşündüğümüz çocuğumuzu hem onun dinlenebilmesi, hem de virüsü saçmaması için okula/kreşe göndermemek olmalıdır. Kapalı ortamlar, alış-veriş merkezleri, kapalı oyun parkları, kalabalık ev gezmeleri virüslerin bulaşması için eşsiz yerlerdir ve mümkün olduğunca çocuklarımızı buralardan uzak tutmamız gerekmektedir.
Hasta dahi olsa banyo rutinini aksatmamalı, hatta hasta çocuğu daha sık suyla temas ettirmeliyiz. Çocuklarımızı, sağlıklı olduğunu düşündüğümüz biri bile olsa (ki hasta olmasa da virüsü taşıyor olabilir) mümkün olduğunca sarılma, öpme, kucaklama gibi yetişkinlerin yakın temaslarından korumalıyız
Güçlü bir bağışıklık sistemi için en temel ikili şüphesiz temiz hava, bol güneştir. O yüzdendir ki sıcak-soğuk demeden her gün her çocuğun açık havaya çıkma ve güneş ışınlarından yararlanma hakkı vardır.
Çocukların odaları her gün en az yarım saat havalandırılmalı ve mutlaka açık havada vakit geçirmeleri sağlanmalıdır.
Çocukların beslenmeleri dengeli olmalı. Özellikle et-balık-süt ürünleri, baklagiller ve mevsim sebze meyvelerinden zengin beslenmeliler ki bağışıklık sisteminin yapı taşı olan protein ve vitaminleri alabilsinler. Bu dengeyi kurduğumuz sürece fazladan bir besin takviyesi ya da ilaca gerek yoktur. Aksine bağışıklığı desteklemek adına verilen takviyelerin hepsi ya karaciğerden ya da böbreklerden atılmaktadır ve bunları kullanmak, bu organlara gereksiz yük bindirmektedir.
”
Alo Yeditepe