Havalar ısındı, koskoca bir kış geride kaldı. Şimdi biraz gevşeme, biraz dinlenme, biraz eğlenme vakti. Fakat şüphesiz çocuklu hayatın en zor sınavlarından biri tatildir. Çocuğunuzu bekleyen hastalıklar bir yana, tüm yıl boyunca üzerine titrediğiniz beslenme düzeni de tatillerde ağır bir sınavdan geçer; asla evdeki konforda ve sağlıkta olmaz. Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Ü. Seyhan Perihan Çobanoğlu Saf çocuklu tatillerde çocuk beslenmesi ile ilgili merak edilen soruları yanıtladı.
Tatilde en önemli noktalardan biri hijyendir. Bebeğiniz ne kadar küçükse o kadar önem kazanan hijyen konusunda şüphesiz en şanslı kesim, sadece anne sütü ile beslenen bebeklerdir. Mama ya da ek gıda alan bebekler için hijyen şartları zorlayıcı olabilir. O yüzden ailelerin yanlarında taşınabilir bir sterilizatör bulundurmasını ve 2 yaşından küçük çocuklar için kendi kaşığının taşınmasını öneren Dr. Öğr. Ü. Seyhan Perihan Çobanoğlu Saf, eğer her şey dahil sistemi dışında daha aktif bir tatil planlandıysa kaşığın yanı sıra soğutucu çanta ve mama termosunun, transferler sırasında besinlerin hazır bulunması için ailelerin yanlarına almaları gereken ürünler olduğunun önemini vurguladı.
Bir diğer nokta ise, yeterli miktarda sıvı alımıdır. Çocuğunuzu, sık sık su içmeye teşvik etmelisiniz. Sıvı ihtiyacı için suyun yanında taze sıkılmış meyve suları, ayran ve süt iyi bir seçenektir. Tabii ki gazlı ve hazır şekerli içeceklerin çocuk beslenmesinde yeri yoktur.
Öğünlerde neler yedirip yediremeyeceğimiz konusu ise biraz imkanlar dahilindedir. Kahvaltı, en dikkat edilmesi gereken öğündür; mutlaka çocuğun beslenme düzeninde yer almalı ve evdeki saatine yakın olmalı. Ek gıdaya yeni geçmiş çocuklar için hazır toz mama karışımları ve kavanoz mamalar, kurtarıcı olabilir. Buna alternatif olarak yulaf ezmesine meyve ve süt eklemek iyi bir seçenek olabilir.
Daha büyük çocuklar için; fermente ürünlerden uzak, bol sebze, meyve , peynir ve zeytin içeren kahvaltı tercih edilmelidir. Zaten önermediğimiz fermente işlem görmüş et ürünleri otellerde daha da sağlıksız hale gelmektedir.
Yumurta, her çocuğun kahvaltısında olması gereken bir ürün. Ancak tatilde dikkat edilmesi gereken nokta, çoğu zaman fazla haşlanmış olup proteini denatüre olabilmesidir. Üç-beş dakika haşlanmış olan yumurtayı tercih etmelisiniz. Çocuğunuza omlet yedirecekseniz, yeni kırılmış yumurta ve daha önce kullanılmamış, yanmamış bir yağ ile yapılmasını rica etmelisiniz.
Ara öğünler için mutlaka taze ya da kuru meyve ve ceviz, badem gibi kuruyemişleri yanınıza almanızı öneririm. Ek gıdaya yeni geçmiş bebekler için bir meyve filesi ve cam rendeyi bavulunuza atmanız, iyi bir çözüm olacaktır.
Öğle ve akşam yemekleri için ailelere en pratik gelen çözüm çorbadır. Fakat otellerin çorba içerikleri, gereğinden fazla su ve un içerir; o yüzden içine diyet mönüsündeki haşlanmış sebzelerden ekleyerek içeriğini zenginleştirebilirsiniz.
Mümkün olduğu kadar haşlanmış et ürünlerini tercih etmeli, kızartma olanlardan kaçınmalısınız. Salata olarak ya da haşlanmış veya fırınlanmış sebzelerin çocuğunuzun öğünlerinde yer almasına dikkat etmelisiniz. Ancak salatanın, yani çiğ sebzenin yeterince temiz olup olmadığı dikkat etmenizi öneriyorum. Temizliğinden emin değilseniz çiğ sebzelerden uzak durun çünkü ciddi besin zehirlenmesi riski taşıyabilirler.
Özellikle her otelin kahvaltı menüsünde bulunan hamur işlerini beslenmenize sokmamalısınız. Çünkü içerdikleri doymuş yağlar ve yüksek karbonhidrat hem çocuğunuzun enerjisini kısıtlayacak, hem de yağ depolanmasına yol açacaktır.
Tatilde beslenme rutininize son olarak eklemenizi önereceğim şey, probiyotiklerdir. Siz besinleri her ne kadar sağlıkla sunmaya çalışsanız da, onların minik sindirim sistemleri alışık rutinin dışına çıkacak ve şaşıracaktır; o yüzden hekiminizin önereceği bir probiyotik desteğini tatil süresince ve sonraki bir hafta boyunca çocuğunuza vermenizi öneririm.
”
Alo Yeditepe