Psikonevroz, bugün, psikiyatrik adlandırmalarda ve sınıflandırma sistemlerinde kullanılmayan, ancak tarihsel önem taşıyan bir terimdir. Günümüzde psikiyatrik rahatsızlıklar iki ana sistem tarafından sınıflandırılmaktadır. Psikonevrozları, tarihsel süreç içinde ve psikanalitik kuram bağlamında ele alırsak, kısaca, “içsel çatışmanın yol açtığı ruhsal rahatsızlıklar” olarak tanımlayabiliriz. Bunun karşısında da “güncel nevrozlar” bulunur.
Psikonevroz, bugün, psikiyatrik adlandırmalarda ve sınıflandırma sistemlerinde kullanılmayan, ancak tarihsel önem taşıyan bir terimdir.
Yirminci yüzyıl başında psikiyatrik rahatsızlıklar kabaca birkaç gruba ayrılırdı. Bunların başlıcaları, şizofrenileri ve paranoyayı da kapsayan psikozlar, bugün bipolar bozukluk olarak bilinen manik depresif psikozlar, gerçeklik duygusunun yitirilmediği daha hafif psikiyatrik rahatsızlıklar yani psikonevrozlar, sapıklıklar vb. idi.
Günümüzde psikiyatrik rahatsızlıklar iki ana sistem tarafından sınıflandırılmaktadır:
Bu iki sistemde de “psikonevroz” diye bir kategori yer almamaktadır.
Psikonevrozları, tarihsel süreç içinde ve psikanalitik kuram bağlamında ele alırsak, kısaca, “içsel çatışmanın yol açtığı ruhsal rahatsızlıklar” olarak tanımlayabiliriz. Bunun karşısında da “güncel nevrozlar” bulunur.
Aradaki farkı örneklerle açıklayacak olursak: Cinsel dürtülerini çeşitli koşullar nedeniyle (örneğin, cinsel perhiz yapmak gibi nedenlerle) bilerek ve isteyerek baskılamak zorunda kalan birinin yaşadığı anksiyete atakları “güncel nevrozlar” için örnek olurken, cinsel dürtülerini bilmeden bilinçdışına bastırmış, dolayısıyla bu dürtülerinin bilincinde olmayan birinin, bu yönde üstbeninin kınamasına yol açacak şekilde davranması halinde ortaya çıkan anksiyete atakları ise “psikonevrozlar”a örnektir.
Örneklerden de anlaşılabileceği gibi, psikonevrozlarda yaşanan çatışma, kişinin ruhsal aygıtının içinde olmakla birlikte, bilinçdışındadır; bu örnekte, üst beni ile alt beni yani idi arasındadır.
Bu tanıma uygun olarak, histeriler, obsesif kompülsif (saplantılı-zorlantılı ya da takıntılı) bozukluklar, hafif depresyonların bir kısmı, hatta fobiler psikonevrozlar içinde sayılabilir.
Bugün psikiyatrik bozukluklarda psikoz ve nevroz ayrımı kullanılmamakta; onun yerine, tüm psikiyatrik bozukluklar, gelişimsel bozukluklardan başlayarak, hiyerarşik bir sınıflandırma anlayışı içinde, biyolojik kökenli gelişimsel bozukluklardan, şizofrenilere, duygu durum bozukluklarına, sonra da anksiyete bozukluklarına, saplantı bozukluklarına, vb. ayrı ayrı kendilerine ayrılan kategorik alanlarda, tanı koydurucu belirtilerine göre tarif edilmektedir Ayırt edici özellikleri ayrıntılarıyla anlatılmaktadır.
Alo Yeditepe