Nükleer Tıp Bölümünde hastalıklara yönelik hem tanı hem de tedavi uygulamaları gerçekleştirilmektedir. Bugün tiroid hormon hastalıklarından böbrek hastalıklarına, kalp hastalıklarından ortopedik sorunlara kadar birçok hastalığın tanı ve tedavisinde nükleer tıp uygulamalarından yararlanılmaktadır.
Nükleer Tıpta uygulanan tedavilerden bazıları şöyle sıralanmaktadır:
- Tiroid kanserlerinin tedavisine yönelik “İyot I-131”
- Nöroendokrin tümörlerde ''Lutesyum Tedavisi''
- İleri evre hormona dirençli prostat kanseri tedavisi için “Lu-117 PSMA”
- İleri evre hormona dirençli kemik metastazları gelişmiş prostat kanserli hastalarda “Ra-223”
- Prostat kanserinde ''Gallium''
- Primer veya metastatik karaciğer tümörlerinde “Y-90” mikroküreler ile yapılan radyoembolizasyon
- Kemik metastazlı hastalarda palyatif ağrı
- Eklem içi sıvı birikimi ve ağrılara yönelik radyonüklid
- Hipertiroidi (zehirli guatr) tedavisine yönelik “İyot-131”
- Meme, malign melanom, paratiroid adenomu gibi hastalıklarda, intraoperatif gama probe eşliğinde sentinel lenf nodu çıkarılması.
Kişiselleştirilmiş Nükleer Tıp Tedavileri
Dozimetrik hesaplamalar ülkemizde sınırlı sayıdaki merkezlerde uygulanabilmektedir. Oysa bu hesaplamalar, tiroid kanseri tedavisinde hastanın ihtiyaç duyduğu radyoaktif madde miktarının doğru tespiti için gereklidir. Ayrıca, prostat kanseri gibi tedavilerde, sağlıklı organların, örneğin böbreklerin tedaviden hasar görmemesi için en uygun radyoaktif madde miktarının belirlenmesinde kullanılmaktadır. Ek olarak, tiroid kanserinin ablasyon tedavisinde uygulanan dozimetrik çalışmalarla ablasyon için gereken radyoaktif madde miktarı tespit edilmelidir.
Dozimetrik Hesaplamaların Sağladığı Kazanımlar
- Birçok hastada dozimetriyle tespit edilen yeterli miktar, ayaktan tedavi sınırında veya aşağısında olmaktadır. Böylece hastalar hastanede yatmadan, birkaç saat içerisinde taburcu
- Dozimetriyle yeterli miktar tespit edilirse, hastalar gereksiz yere fazladan verilebilecek radyoaktif maddenin yan etkilerinden korunmuş olunmaktadır.
- Bazı durumlarda, klasik tedavi aktivitesi miktarı, verilmesi gereken dozların altında kalmaktadır. Bu gibi durumlarda dozimetrik çalışmalarla doğru dozun hesaplanıp verilmesi, hastaları tekrar tedavi alma zahmetinden kurtarmaktadır.
”
İlgili Yazılar
- Karaciğer Tümörü Tedavisinde Radyoembolizasyon
- Atom Tedavisi (Radyoaktif İyot Tedavisi)
- Nükleer Tıp Tanı ve Görüntüleme
- Kanser Tedavisinde Teranostik Yaklaşım
- Prostat Kanserinde Moleküler Görüntüleme ve Tedavi
- Nöroendokrin Tümörlerde Lutesyum Tedavisi
- PET CT İle Kalp ve Beyin Hastalıkları Tanısı
- Hedefe Yönelik Atom Tedavisi Birçok Kanserde Umut Oluyor