“Ne kadar sık antibiyotik kullanırsanız, o kadar sık hastalanırsınız” diyen Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Enfeksiyon ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Meral Sönmezoğlu virüslerden korunma yöntemlerini ve tedavisi ile ilgili doğru bilinen yanlışları anlattı...
Virüs hastalıklarının tedavisinde yapılan en büyük yanlış antibiyotik kullanımıdır. Oysa antibiyotikler virüslere hiç etki etmez. Hatta vücuda ciddi zarar verirler. Çünkü antibiyotikler vücudun savunma mekanizmasına destek olan faydalı bakterileri öldürürler. Bu da bağışıklık sistemimizin çökmesine neden olur. Ne kadar çok antibiyotik kullanırsanız o kadar sık hastalanırsınız. Çünkü vücutta antibiyotik direnci oluşur. Antibiyotikler sadece bakteri enfeksiyonlarının en ağır olanlarında ve doktor önerisi ile alınırsa faydalıdır.
Bağışıklık sistemimiz ne kadar güçlüyse, virüslerden o kadar çok korunabiliriz. Bunun için de sağlıklı beslenme çok büyük önem taşıyor. Yediğiniz besinlerin çok temiz olduğundan emin olun. Dışarıda beklemiş yiyecekleri tüketmeyin! Vücudumuzun yapı taşı proteindir. Et, yumurta, sütün kendisi olmasa bile peynir ve yoğurt gibi süt ürünleri ile sebze ve meyve ağırlıklı beslenmek, hastalıklardan korunmada son derece etkilidir.
Su ile bulaşan çok sayıda virüs hastalığı var. Bu virüsler özellikle şebeke suyu ve depoda biriken sularda çıkabiliyor. Nöro virüs salgını direkt suyla geçiyor. Karın ağrısı, bulantı, kusma şikayetleri ile aynı anda bin kişi hasta olabiliyor. Şebeke suyu içmemek, temiz olduğundan emin olunan, kapalı su tüketmek gereklidir.
Virüsler dünyadaki en küçük hücreli mikroorganizmalardır. Virüsleri diğer mikrop türü olan bakterilerden ayıran en önemli özellik; bu mikroorganizmaların mikroskopta bile görülemeyecek kadar küçük olmaları ve sadece canlıların üzerinde yaşayabilmeleridir. Virüslerin bazıları çok ölümcüldür. Bazıları vücuda girer, ağır hastalık tabloları oluşturur ve sonra vücudu terk ederler. Bazıları da vücudumuzda bizimle birlikte yaşamaya devam ederler ve zarar vermezler. Dolayısıyla her virüs hastalığı tedavi gerektirmez.
Birçok virüs hastalığının aşısı var. Örneğin grip aşısı özellikle ileri yaşlarda son derece önemlidir. 65 yaş üstündeki kişilerde grip virüsü nedeniyle önce zatürre, sonra kalp fonksiyon bozukluğunu sık görüyoruz. Önceki yıllarda görmediğimiz kadar grip nedeniyle ölümler var! Aşı olmayı ihmal etmemek gerekiyor. Çocukluk aşılarını devlet üstlendi. Yetişkin aşıları ise herkesin kendi sorumluluğundadır. Ancak 65 yaş sonrası mutlaka zatürre aşısı ile, yılık grip aşısı ve zona aşısı yaptırılmalı. Bu aşılar hayat kalitesini artıran, hastalık oranlarını düşüren çok önemli aşılardır.
Tırnak makası, tıraş bıçağı, manikür pedikür aletleri mutlaka kişiye özel ol- malı. Bu tür aletlerin ortak kullanımın- da en kolay mantar bulaşır. Ama bunun daha da ilerisi Hepatit C ve Hepatit B de bulaşır. Manikür pedikür aletleriyle bulaşan Hepatit C vakalarımızda son dönemde ciddi artış gözlemliyoruz.
”
Alo Yeditepe