Yeditepe Üniversitesi İhtisas Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu, merak edilenleri yanıtladı.
Şarbon, özellikle otçul hayvanları etkileyen, zoonotik, yani insanların ve hayvanların birbirine bulaştırabildikleri bir hastalık. İnsanlarda, enfekte hayvan ya da hayvansal ürünlere temasla ortaya çıkabiliyor.
Şarbon etkeni olan bakteri, esas olarak evcil ve/veya yabani hayvanlardan, bunların ürünlerinden insanlara bulaşır. Dünya üzerinde giderek azalmasına rağmen halen tam olarak yok edilemeyen bu sorun özellikle gelişmekte olan ülkelerde hayatı tehdit etmeye devam ediyor.
Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu’nun verdiği bilgiye göre, şarbona neden olan “bacillus anthracis”, çubuk veya çomak şeklinde, hareketsiz ve sporla çoğalan bir bakteri cinsi.
Sporun vücuda giriş yoluna göre, deri, gastrointestinal ve akciğer olmak üzere üç klinik tipi buluyor. Son yıllarda enjeksiyonla oluşan türü de dördüncü yol olarak kabul ediliyor.
Olguların yüzde 95'ten fazlasını, sporların derideki çatlak ve sıyrıklardan girmesiyle, deri şarbonu oluşturuyor.
Şarbonun belirtileri, mikrobun vücuda girmesinden sonra 2-7 gün içinde ortaya çıkıyor. Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu, türlerine göre belirtiler hakkında şu bilgileri veriyor:
Ülkemizde de en sık görülen şarbon türü deri şarbodur. Sporlarının deriye girdiği yerde, kabarık, kaşıntılı şişlik oluşur. Bu şişlik 1-2 gün içerisinde içi su dolu kabarcığa ve daha sonrada ağrısız, genellikle 1-3 santimetre genişliğinde ortasında karakteristik siyah renkte ölü dokunun yer aldığı bir yaraya dönüşür. Deri şarbonunda yaranın bulunduğu lenf bezlerinde de şişmeler görülebilir.
Yüzde 1-2 oranında görülen barsak şablonu, bulantı, kusma, iştahsızlık, ateş gibi belirtilerle başlıyor. Bu belirtileri karın ağrısı, kanlı kusma, kanlı ishal izliyor. Şok ve yaşam kayıplarının da meydana gelebileceği durumlar oluşabiliyor.
Görülme sıklığı yüzde 1-2 olarak belirtilen akciğer şarbonu, soğuk algınlığına benzeyen belirtilerle başlıyor. Yüksek ateş, titremeler görülüyor. Hastada ağır solunum güçlüğü ve şok gelişiyor. Şarbonun en ağır formu olan bu durum yaşam kaybıyla sonuçlanabiliyor.
Şarbonun tedavisi için etkili antibiyotikler bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu, “Tedavinin başarılı olabilmesi için, mümkün olan en kısa sürede tedaviye başlamak gerekir. Hastalık belirtisi görülen kişiler derhal en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Hastalığın tedavisinde, penisilinler, doksisiklin ve siprofloksasin etkin antibiyotikler kullanılıyor.” diyor.
”
Alo Yeditepe