Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanımız, yetişkinlerde de aşılamanın önemine dikkat çekiyor.
Aşı ile bağışıklama belirli ve ciddi seyirli bazı enfeksiyon hastalıklarından korunmada en etkili yöntemlerden biri olarak kabul ediliyor. Antibiyotik direncinin giderek arttığı günümüz koşullarında, enfeksiyon hastalıklarından korunmanın çok daha önemli hale geldiğini söyleyen Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanlarımız çocuklarda olduğu gibi yetişkinlerde de aşılamanın önemine dikkat çekiyor.
İnsan hayatını tehdit edebilecek ciddi sonuçlar doğurabilen hastalıklardan korunmada bağışıklamanın önemi gün geçtikçe artıyor. Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanlarımız bu nedenle bağışıklamanın doğumla başlayıp yaşam boyu devam etmesi gerektiğinin altını çiziyor. Bu noktada aktif bağışıklama olarak tanımlanan aşılamanın çocuklarda olduğu kadar yetişkinlerdeki önemi de ortaya çıkıyor.
Aşılamayla Uzun Süreli Koruma Amaçlanıyor
Aktif bağışıklama, yani aşılamada vücudun bağışıklık sisteminin aktive edildiğini anlatan uzmanımız şu bilgileri veriyor: “Aşı ile bağışıklamada antikor / antitoksin oluşumu için belirli bir zamana (haftalara ya da aylara) ihtiyaç vardır. Yani aşı yapılır yapılmaz ya da ilk doz aşıdan sonra hemen koruyucu etki (antikor/antitoksin) oluşmaz. Bunların oluşması için bazı durumlarda aynı aşıyı belirli aralıklar ile birden fazla dozda uygulamak gerekebilir. Bazen de belirli bir hastalığa karşı uygulanan aşının etkisinin sürekliliğini sağlamak amacıyla belirli aralıklarla tekrarlamak gerekebilir. Bazı aşılar (canlı) ise bir ya da iki doz uygulama sonrası ömür boyu bağışıklık oluşturur. Aktif bağışıklama, toplumda yaygın görülen ve yüksek bulaştırıcılık özelliğine sahip, sonuçları ağır ve ciddi olan enfeksiyon hastalıkları etkenlerine karşı antikor / antitoksin oluşturmak amacıyla çoğu zaman daha mikroorganizma ile karşılaşmadan yani bulaşma olmadan önce uygulanır.”
Koruyucu Etki Kişiye Göre Değişiyor
Günümüzde hiçbir aşının yüzde 100 koruyucu etkisi olmadığını hatırlatan uzmanımız “Aşı sonrası koruyucu etkinliğin oluşup oluşmadığının belirlenmesinde rol oynayan faktörlerin başında aşının yapıldığı kişinin durumu gelir. Yaşlı kişilerde, aşırı kilolularda, altta yatan kronik hastalığı olanlarda, diyabet, kanser hastalarında, organ nakli yapılanlarda ve bağışıklık sistemini baskılayan her türden hastalığı olan ya da bu tür ilacı alanlarda aşıya karşı vücudun verdiği yanıt zayıf olur. Bu nedenle böyle kişilerde aşıyla korunma daha düşük düzeydedir. Buna karşın enfeksiyon hastalıklarına karşı aşı ile korunması gereken kişilerin en başında da bu grupta yer alan kişilerin geldiği de unutulmamalıdır.” diye konuşuyor.
Aşı Bazı Hastalıkların Ortadan Kaldırılmasında da Etkili
Aşı ile bağışıklama gerçekleştirildiğinde, sadece o kişi enfeksiyon hastalığına karşı korunmakla kalmayıp, dolaylı yoldan da olsa hastalığı diğer kişilere bulaşması da engelleniyor. Dolayısıyla toplumda söz konusu hastalığa karşı aşılanan kişi sayısı ne kadar fazlaysa, o hastalığın ortaya çıkma olasılığı da o oranda düşük oluyor. Hatta bazı hastalıkların tamamen ortadan kaldırılması da mümkün olabiliyor. Örneğin başarılı aşılama programları sayesinde çiçek, kızamık, polyo (çocuk felci) hastalıkları tamamen yok edilmiş ya da yok denecek seviyelere çekilebilmiş durumda.
Aşı Karşıtlığı Dünyada Bazı Enfeksiyon Hastalıklarının Sıklığında Yeniden Artışa Neden Oldu
Son zamanlarda aşıların içerisinde, bakteri ve mantar üremesini önlemek üzere yer alan ve içeriğinde civa bulunan “tiomersal”in çeşitli zararlı etkilerine, özellikle de otizme neden olduğuna ilişkin bazı bildirilerin tüm dünyada aşı karşıtlığını yeniden artırdığını belirten uzmanımız, konuyla ilgili görüşlerini şöyle ifade etti:
“Bu durum aşılanma oranlarında belirgin azalmaya yol açtı ve dolayısıyla aşı ile korunulabilir enfeksiyon hastalıklarının görülme sıklığı da artırmaya başladı. Genellikle çoklu aşıların içerisinde bulunan civa (tiomersal), etil civa halindedir. Bu formu vücutta birikmemekte ve 30 gün içerisinde vücuttan atılmaktadır. Buna karşın başta kabuklu deniz ürünleri olmak üzere çeşitli besinlerden alınan civa ise metil civadır ve vücutta birikir. Aşı ile otizm ilişkisi günümüzde hala tartışma konusudur. Civa içeren aşıların uygulaması ile otizm arasında doğrudan bir ilişki saptanmamakla birlikte İngiltere, Amerika ve Avrupa’da özellikle çocukluk yaş grubunda uygulanan aşıların içerisinden etil civa çıkartılmıştır. Bu örnekler de göz önünde bulundurulduğunda özellikle de çocukluk yaş grubunda civa içermeyen aşıların uygulanmasının hem güvenirlik açısından hem de otizm ile ilgili tartışmaları ortadan kaldırması açısından önemli olduğu düşünülmektedir.”
Yurt Dışı Seyahatlerinden Önce de Aşı Unutulmamalı
Rutin olarak uygulanmamakla birlikte, seyahatler sırasında seyahate gidilecek ülkelere göre, tifo aşısı, kolera aşısı, sarıhumma aşısı, kene kaynaklı ansefalit aşısı ve leptospiroz aşıları yapılması gereklidir.
Yetişkinlerde Hangi Yaşta Hangi Aşı Yapılmalı?
- Difteri–Tetanoz-Boğmaca; doğum sonrası başlanılan aşı çocukluk ve erişkinlerde de düzenli olarak sürdürülür ve 10 yılda bir tekrar dozları ile aşılamaya ömür boyu devam edilir. Bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde de güvenle uygulanabiliyor.
- Kızamık-Kızamıkçık-Kabakulak-Suçiçeği; daha önce söz konusu hastalıklar geçirilmemiş ya da bunlara karşı aşı yapılmamışsa erişkin yaş grubunda bir ya da iki doz aşı yapılarak bağışıklık sağlanıyor. Bu aşılar canlı virüs aşıları olduklarından hamilelikte ve bağışıklık sistemi baskılanmış olanlarda uygulanamıyor.
- Zona aşısı; 50 yaşından sonra iki doz olarak yapılıyor. Canlı virüs aşısı olduğundan hamile ya da bağışıklık sistemi baskılanmış kişilere uygulanmıyor.
- Pnömokok aşısı; 65 yaş sonrasında herkese, ya da kronik hastalığı ya da bağışık sistemi baskılayan hastalığı olan kişilere yaşa bakmaksızın erişkin her yaşta konjüje ve polisakkarit pnömokok aşıları uygulanıyor.
- Grip aşısı; 65 yaş ve üzeri herkese, ya da kronik hastalığı ya da bağışık sistemi baskılayan hastalığı olan kişilere her yaşta her yıl bir doz olarak uygulanması gerekiyor.
- Hepatit B aşısı; daha önce hepatit b’yi geçirerek ya da buna karşı aşı ile korunulmamış ise erişkin yaş grubunda 3 doz aşı ile bağışıklık sağlanıyor.
- Hepatit A aşısı; daha önce hepatit a geçirilmemiş ya da buna karşı aşı yapılmamışsa erişkin yaş grubunda 2 doz aşı ile bağışıklık sağlanıyor.
- İnsan papillomavirus aşısı (HPV); 9 yaşından itibaren kadınlarda 26, erkeklerde 21 yaşa kadar 3 doz aşı ile bağışıklık sağlanır.
- Menengokok aşısı; dalağı alınmış, ileri düzeyde bağışık sistemi baskılanmış kişilere, hastalığın yoğun olarak görüldüğü ülkelere seyahat edecek kişilere 2 doz aşı ile bağışıklık sağlanır.
- Haemophilus influenzae B aşısı; dalağı alınmış ya da hemopoetik kök hücre nakli yapılmış kişilere 3 doz uygulama ile bağışıklık sağlanır.
”
İlgili Yazılar
- Batı Nil Virüsü Nedir? Belirtileri Nelerdir, Nasıl Bulaşır?
- Viral Hepatitler ve Korunma Yöntemleri
- Soğuk Algınlığı Salgınına Karşı Hangi Önlemler Alınmalı?
- Hepatit Nedir? Belirti ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
- Kene Isırması Belirtileri ve Tedavisi
- Talasemide Enfeksiyona Bağlı Yaşam Kayıplarına Karşı Önlem Alınmalı
- Ofiste Hijyen: Mikropların Ofiste En Çok Bulunduğu Noktalar
- Corona Virüsü Nedir?
- Strep A Belirtileri ve Tedavisi
- H1N1 (Domuz Gribi) Hakkında Bilgilendirme
- Yaz Geliyor... Gıda zehirlenmelerine dikkat!
- Yaz Enfeksiyonlarının Korunmak İçin Öncelikli Kural Hijyen!
- Maymun Çiçeği Virüsü Kimleri Tehdit Ediyor?
- DSÖ Antibiyotik Direnci İçin Alarm Zillerini Çalıyor!
- Toplumsal Tabularımız Türkiye’de HIV Pozitif Vaka Sayısındaki Artışı da Etkiliyor
- Okula Giden Çocukları Covid-19’dan Koruma Yolları
- Maymun Çiçeği Virüsü
- Lyme Hastalığı Nedir?
- Maske Zorunluluğu Kalktı Sosyal Mesafenin Önemi Arttı!
- Domuz Gribi / H1N1
- Kenenin Üzerine İzmarit Basmayın, Zeytinyağı, Sıvı Sabun Dökmeyin
- Seyahate Çıkmadan Önce Mutlaka Okuyun!
- Hastalıklarla Mücadele İçin Geç Kalmayın
- Soğuk Algınlığında ve Gripte Hemen Antibiyotiklere Sarılmayın
- Karaciğer Kanseri ve Karaciğer Naklinin Yüzde 60 - 70’ i Kronik Hepatit Kaynaklı
- Geçmeyen Grip İçin Ne Yapmalı?
- Corona Virüsten Korunma Yolları
- Pişirdiğiniz Yemeği Sadece Bir Kere Isıtın
- Hayat Tedbirle Normale Dönüyor
- Koronavirüsü Hafif Geçirdiğimiz Nasıl Anlaşılır?
- COVID-19 için Bu Kurallara Dikkat
- Mutfak Alışverişinde Hijyen Dönemi
- El Dezenfektanı Kullanma Rehberi
- Kişinin Ateşi Yoksa ‘Hasta Değil’ Anlamına Gelmeyebilir
- Koronavirüs COVID-19 Belirtileri
- Koronavirüs Sık Sorulan Sorular
- Grip mi? Koronavirüs mü?
- Omicron Varyantı
- Antibiyotik Direnci Konusunda Dünya “Alarm” Veriyor!
- Sivrisinekte Enfeksiyon Riski
- Korunabilmek için Sağlıklı Olmaya Çalışmak Gerekiyor
- Reçete Maliyetlerinin Yüzde 14’ünü Antibiyotikler Oluşturuyor
- Talasemi ile Mücadele Eden Meralin Örnek Başarısı
- Antibiyotikler Virüsleri Değil Faydalı Bakterileri Öldürüyor
- Türkiye' de Her Yıl Yaklaşık 3 Milyon Hasta Kan Transfüzyonuna İhtiyaç Duyuyor
- Vektörle Bulaşan Hastalıkların Yüzde 63’ünün Nedeni, Lyme Hastalığı
- Uzmanlar Grip Tehlikesine Karşı Uyardı
- 10 Yılda Bir Yeni Grip Salgını Bekleniyor
- Batı Nil Virüsü Sıtmanın Yerini Aldı
- Grip Aşısı Ne Zaman Yaptırılmalı?
- Grip Aşısı Yaptırmak İçin Hala Geç Değil
- Bayramda Ete Dokunurken Dikkat Edilmesi Gerekenler
- HIV Belirti Vermeden 10 Yıl Gizlenebiliyor!
- Kırım Kongo Kanamalı Ateşinde Erken Tedavi Hayati Önem Taşıyor
- Rhinovirüsü Nedir?
- Şarbon Nasıl Bir Hastalıktır?
- Talasemi Göçlerle Akdeniz’den Tüm Avrupa’ya Yayılıyor!
- 290 Milyon Kişi Hepatitli Olduğunu Bilmeden Yaşıyor
- AIDS ile Mücadelenin Yolu Farkındalığı Artırmaktan Geçiyor
- Yaz Enfeksiyonları