Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Çocuk Endokrinoloji Uzmanı Doç. Dr. Üyesi Elif Sağsak, çocuklarda obezite nedenleri ve tedavisi hakkında merak edilen soruları yanıtladı.
Obezite; vücutta yağ dokusunun aşırı miktarda olması veya yağ miktarının vücut kütlesine oranının artmasıdır. Erişkin dönemde obez olanların 1/3’ünde obezite çocukluk çağında başladığı görülmektedir. Obezite, hormonal nedenlere bağlı olmakla beraber obez çocukların çoğunda şişmanlığa neden olacak herhangi bir hormonal bozukluk saptanmamaktadır. Nedeni çoğunlukla aşırı yemek yemeye ve hareket azlığına bağlıdır ve bu tip obezite “basit obezite” veya “ekzojen obezite” olarak adlandırılmaktadır. Bir hastalığa bağlı olarak obezite gelişmesi “patolojik obezite” olarak tanımlanmakta ve çoğunlukla kısa boy eşlik etmektedir.
Anne ve babanın her ikisi birden obez ise çocukta obezite gelişme ihtimali yüzde 80 iken, sadece bir ebeveyn obez ise bu ihtimal yüzde 40’a düşer. Fazla kilodan kurtulmak ve kilo kontrolünü sağlamak için fiziksel aktivitenin arttırılması yani alınan enerjinin harcanması gerekmektedir. Obez çocukların ailelerinde de fiziksel aktivitenin az, beslenme alışkanlığının yanlış olduğu gözlemlenmektedir.
Kentlerde yaşayan çocuklarda fiziksel aktivitenin kısıtlanmasına ek olarak, fazla miktarda kalorili yiyeceklerin tüketildiği gözlenmektedir. Bu iki koşul birleştiğinde obezite riski ciddi olarak artmaktadır. Fiziksel aktivite azlığının en önemli iki nedeni televizyon ve bilgisayar başında geçirilen sürenin fazla olmasıdır.
Obez çocukların çoğu aslında yaşıtlarına göre daha fazla yemek tüketen çocuk değil daha az enerji harcayan çocuklardır. Düşük enerji tüketimi en önemli risk faktörüdür. Beslenme sıklığının azalması ancak bu öğünlerde yüksek kalorili, karbonhidrat ve yağdan zengin beslenme kilo alım riskini daha da artırmaktadır. Özellikle, gofret, çikolata, cips, patates kızartması ve hazır meyve suları şişmanlığı gelişmesinde önemli rol oynamaktadır.
Tiroid bezi hastalıkları, böbreküstü bezi hastalıkları veya bazı genetik bozukluklara bağlı obezite gelişebilmektedir. Bu durumlar çok sık görülmemekle beraber her obez çocuğun bir çocuk endokrinoloji doktoru tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir.
Obezite hala günümüzde çok önemli bir halk sağlığı sorunu. Yapılan çalışmalara göre, ilkokul çağındaki çocuklarda yüzde 10 oranında obezite görülmektedir. Yani her 100 çocuktan 10' u obez. Önceki yıllardaki istatistikleri dayanarak yapılan çalışmalar olduğu için özellikle Covid 19 Pandemisi sonrasında çocuklarda obezite sıklığının daha da arttığını söylemek mümkün. Bu artıştaki en temel etkenin çocukların da hareketsiz kalmasıdır. Bununla birlikte beslenme alışkanlıklarının değişmesi de bir diğer önemli etkendir.
Çocuklardaki obezitenin temel nedeni aşırı kalori alımıdır. Özellikle aşırı kalorili beslenmenin yanında hareketsizle birlikte çocuğun kilo alması da kaçınılmaz olmaktadır. Obeziteyi önlemek için neler yapılmalı? Öncelikle çocukların varsa abur cubur gibi gıdalardan uzak durması sağlanmalı. Beraberinde sağlıklı gıdalar tüketilecek ancak tabakların da porsiyonları küçültülmeli. Karbonhidratlar çocuklar için önemli. Ancak iyi karbonhidratlar seçilmesi de bir o kadar önem taşımaktadır.
Bugün 2 yaşın altındaki çocuklarda dahi obezite görülebilmektedir. Bu durumun ortaya çıkmasında da birçok etken bulunmaktadır. Örneğin anne sütü alamamak ağırlıklı olarak mama ile beslenmek obezite nedeni olabilmektedir. Bununla birlikte gebelikte annenin sigara kullanması ya da annede diyabet varlığı de obezite eğilimini artırmaktadır. Bazı genetik hastalıkların da çocuklarda obezite riskini artırdığı bilinmektedir. Elbette çocuklar küçük dahi olsa beslenme yine çok önemli.
Çocukların obez olup olmadığını belirlemek için de vücut kitle indeksinden yararlanılmaktadır. Çocuğun boy ve kilosuna göre hesaplama yapılmaktadır. Bununla birlikte büyüme eğrileri olarak tanımlanan perseltil değerlerine göre tanı konulmaktadır. Vücut kitle indeksi 95 persentilin üzerinde olan çocuklar obez, 85-95 arasında olanlar aşırı kilolu olarak tanımlanmaktadır. Dikkat edilmediği taktirde obezitenin gelişme ihtimaline karşı çocukların aşırı kilolu olması da son derece önem taşımaktadır.
Uzun süre obez olan çocuklarda öncelikle insülin dirence ortaya çıkmaktadır. Bununla birlikte, diyabet yaygın bilinen adıyla şeker hastalığı, hipertansiyon, karaciğerde yağlanma da obez çocuklarda ortaya çıkabilecek hastalıklardan bazıları. Obezite çocuklarda ortopedik sorunlar için de risk oluşturmaktadır ki bu sorunlardan biri de bacaklarda eğriliktir. Yine özellikli kız çocuklarında erken ergenlik de çocuklarda obezitenin neden olabileceği önemli sorunlardan biri. Yine çocuğun fiziksel görüntüsü nedeniyle kendini beğenmeme, arkadaşlarından aldıkları tepkiler gibi durumlar nedeniyle içe kapanıklık, depresyon gibi psikolojik sorunlar da gelişebilmektedir.
Ergenlik yaşı oldukça geniş bir skalayı kapsamaktadır. 8 yaşından 13 yaşına kadar kızlarda, 9 yaşından da 14 yaşına kadar erkeklerde, ergenlik gelişebilir. Dolayısıyla bir kız çocuğunun 10 yaşında da 13 yaşında da ergenliğe girmesi normaldir. Ancak 6-7 yaşında bir kız çocuk 10 yaşında olacağı kiloya eğer 6 yaşında ulaşırsa, vücut “evet ben o kiloya ulaştım, artık ergenliğe girebilirim” diye algılıyor ve ergenlik başlıyor. O nedenle, iri, obez olan çocuklarda özellikle kızlarda erken ergenlik görülebilmektedir.
Çocukların ergenliğe erken girmesi öncelik final boylarını etkilemektedir. Yani yaşıtları uzamaya devam ederken, çocuğun boy uzaması durur. Kız çocuklarda da adet erken başlayabilir. Ancak bu yaşta çocuk adet görmek için hazır değildir. Ergenlik döneme aynı zamanda ruhsal değişikliklerin de yoğun yaşandığı bir dönemdir. Yaşanan tüm bu değişimlerin erken olması çocuğu da olumsuz etkilemedir. Dolayısıyla tüm bu psiko-sosyal sorunların yaşanmaması için de çocukların ergenliğe zamanında girmesi önemlidir.
Hem obeziteden korunmak hem de çocuklarda obezite tedavisinde aile ve hekimin işbirliği içinde çalışması son derece önemlidir. Bunun yanında çocukta anlatılanları anlayabilecek yaştaysa onunla da birebir konuşulması gerekir. Burada amaç obeziteyi ve neden olabileceği sonuçları hem aileye hem de çocuğa doğru aktarabilmektir. Bazı durumlarda ebeveynlerin de obezite soruna olabiliyor. Bu noktada tüm ailenin hem beslenme programını değiştirmeleri hem de gerekiyorsa tedaviye ihtiyaçları olabilmektedir.
Bunun yanında aile ile hekim arasında iyi bir iletişim kurulması değerlidir. Peki çocukların beslenmelerinde nelere dikkat edilmeli? Abur cubur alışkanlığından vazgeçilmeli, porsiyonlar küçültülmeli, evde sebze ve meyve ağırlıklı Akdeniz tipi beslenme düzenin yaygınlaştırılmalı. Ayrıca uyku düzeni de kilo verme sürecinde önemli bir kriter oluşturduğu için çocuğun uyku düzeni bozuksa onun da düzeltilmesi gerekebilmektedir.
Çocuklarda obezite tedavisinde öncelikle obeziteye neden olabilecek altta yatan hormonal bir sorun olup olmadığı araştırılmaktadır. Eğer böyle bir sonuç tespit edilirse buna yönelik tedavi uygulanmaktadır. Ancak çocukta obeziteye neden olabilecek bir sorun tespit edilmezse, yaşam tarzı değişikliği, beslenme düzeninde değişiklik ve daha hareketli bir yaşamla istenilen sonuçlara ulaşılabilmektedir. Bu noktada bilinmesi gereken en önemli nokta; sabırlı olmaktır. Çünkü çocuklarda obezite tedavisi de bir iki ay içinde tamamlanacak bir olay değildir. Alışkanlıkların yaşam şekli haline getirilmesi gerekmektedir.
Yani ekran maruziyetini azaltmaya çalışalım. Şöyle, yapılan çalışmalarla gösterilmiş ki, günde 2 saatten fazla ekran maruziyeti olan çocukların obeziteye eğilimi artıyor. Ayrıca çalışmalar göstermiştir ki, çocukluk çağında obez olan çocukların % 80 ihtimalle erişkin dönemde de obeziteyle karşı karşıya geliyorlar. Bunu da biliyoruz ki bir sürü ölümcül hastalıkların temelinde obezite var aslında. O yüzden biz çocukluk çağında da, erişkin çağında da obeziteyi sevmiyoruz.
”
Alo Yeditepe