Çocukların büyüme seyirlerinin sağlıklı olup olmadığı, ebeveynlerin en çok merak ettiği konuların başında geliyor. Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı ilk bir yaş ve ergenlik döneminin büyümenin en hızlı olduğu ve arttığı dönemler olduğunu belirtti. Özellikle, boyu kısa olan çocuklar için ‘ergenlikte nasılsa uzar!’ diye zaman yitirmemek ve büyümeyle ilgili bir şüphe oluşması halinde hekime başvurmak gerektiğine işaret etti.
Fiziksel büyüme, anne karnından başlayan ve kemiklerdeki büyüme plaklarının kapandığı döneme kadar devam eden bir süreç olarak gösteriliyor. Normal büyüme için sağlıklı ve mutlu olmak, doğru beslenmek ve normal hormon dengesine sahip olmak gerekiyor. Bu etkenlerden herhangi birinde problem olması durumunda yetersiz büyüme görülüyor.
Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı, beslenme yetersizlikleri, kronik hastalıklar, büyüme hormonu ve tiroid hormonunda eksiklikler gibi sorunların da çocuklarda büyüme eksikliğine neden olduğunu söyledi.
Yaşamın ilk yılının büyümenin en hızlı dönemi olduğunu belirten uzmanımız, “Bu dönem bebeğin boyu 25 cm kadar uzar, ağırlığı da yaklaşık olarak üçe katlanır. Bir yaşından sonra büyüme yavaşlar ve iki yaşından sonra da nispeten sabit bir hızla devam eder” diye konuştu.
Her çocuğun boyunun yaşıtından farklı olsa da, belli bir istikrarla büyüyen çocukların normal olarak kabul edildiğini söyleyen Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı sözlerine şöyle devam etti: “Sabit büyüme dönemi ergenliğin başına kadar devam eder. 10-12 yaş dönemine gelene kadar erkekler ve kızlar neredeyse aynı oranda büyür. Ergenlik dönemine girişle birlikte büyüme hızlanır. Bu durum kızlarda erkeklerden daha önce olur. Ergenliğin ilk belirtileri kızlarda ortalama 10 yaş, erkeklerde ise 11 yaş civarında ortaya çıkmaya başlar. Ancak bu belirtilerin de her çocukta farklı olabileceği unutulmamalı. Ergenlik erken veya geç başlayabilir, genellikle de anne veya baba özelliklerine benzer özellik gösterir.”
Hormonlar, genetik ve çevresel faktörler gibi birçok unsur büyümeyi etkileyebiliyor. Aileler, çocukların düzenli ve yeterli uyumalarına, dengeli beslenmelerine ve düzenli sıçrama-zıplama egzersizlerine dikkat ederek değiştirilebilir çevresel faktörlere müdahale edebilir ve çocuklarının büyüme sürecine olumlu etki sağlayabilirler. Boyu kısa olan çocuklar için ailelerin çoğunlukla ‘ergenlikte nasılsa uzar, boy atar’ diye düşündüklerini ve bu nedenle hekime geç başvurduklarını söyleyen Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı, “Kemikteki büyüme plakları ergenlik bitince kapandığından, böyle bir durumda tedavi edilecek bir sorun olsa bile maalesef boy uzamasına müdahale edemiyoruz” diye konuştu.
Son yıllarda çocuklarda da artış gösteren kronik hastalıkların da büyüme sürecini olumsuz etkileyebildiğini anlatan
Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı şu bilgileri verdi:
“Büyüme hormonu, kortizol, ergenlik hormonları (östrojen ve testosteron), tiroid hormonları gibi hormonların eksikliği veya fazlalığı büyümeyi direk etkiler. Bununla birlikte, çocuklarda diyabet, böbrek yetmezliği gibi farklı kronik hastalıkların kontrol edilememesi durumunda da çocukta büyüme sorunlarıyla karşılaşılabiliyor.”
Büyüme geriliğinin olup olmadığı büyüme eğrilerine bakarak karar veriliyor. Eğrideki sapma veya en alttaki 3.persantilin altında bir boya sahip olma durumuna büyüme geriliği tanısının konduğunu belirten Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı, “Tedavi yaklaşımı altta yatan sebebe göre değişir. Çünkü sadece hormonal problemler değil böbrek, karaciğer, kalp gibi birçok organa bağlı hastalıklarda da ilk belirti olarak büyüme geriliği gözlenebiliyor. Bu nedenle büyüme geriliği olan çocukların çok ayrıntılı şekilde incelenmesi önem taşır” diye konuştu.
Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı, ailesel boy kısalığının tıbbi olarak patolojik kabul edilen bir durum olmadığını, normalin yansıması olduğunu söyleyerek “Ancak bu tanıyı söyleyebilmek için önce boy kısalığının altta yatan bir sebebe bağlı olmadığından emin olmak gerekir yani tüm tetkikler yapıldıktan sonra ailevi diyebiliriz” dedi.
Her çocuğun anne ve babasının boyuna göre tahmini bir boy hedef aralığı olduğunu hatırlatan Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı, sözlerine şöyle devam etti: “Çocukların yaklaşık yüzde 70-75’i bu aralığı yakalar. Ancak bazı çocuklar altta bir problem olmadan da beklenen boydan daha uzun veya daha kısa olabilir. İşte bu noktada genetik alt yapı önem taşır. Çocuklar akrabaları arasındaki uzun boylu veya kısa boylu bir kişiye çekebilse de bu durumlarda nadir de olsa altta bir problem olabiliyor. Bu nedenle normal eğrisinin dışında veya anne-babasına göre beklenen boyun dışında olan çocukların en azından bir kez çocuk endokrinoloji hekimlerine görünmeleri önemlidir.”
Çocuklarının normal büyümesini sağlamak isteyen ebeveynlerin dikkat edilmesi gerekenler konusunda Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı şunları anlattı: “Çocuklar ağır travmatik stresten uzak tutulmalı. İkincisi ise erken ve yeterli süre uyku çok önemli. Ve tabi düzenli ve dengeli beslenmeye özellikle süt ve süt ürünlerine dikkat edilmeli. Boyu daha uzun yapmak açısından bilimsel olarak kanıtlanmış tek şey ise düzenli egzersiz… Voleybol ve basketbol gibi sıçrayıcı-zıplayıcı egzersizleri, vücudu geren jimnastik egzersizleri ne kadar düzenli ve ne kadar sık yapılırsa boya katlısı o kadar fazla olmaktadır.”
”
Alo Yeditepe