Çocuklarda yüksek ateşin en önemli nedeni enfeksiyonlar. Gripten zatürreye, bademcik iltihabından menenjite kadar pek çok enfeksiyon ateşi yükseltebiliyor. Uzmanlara göre; ateş 3 günü aşıyorsa ya da ateşle birlikte kusma, ishal gibi belirtiler varsa mutlaka doktora başvurulmalı. Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Çocuk Sağlığı, Hastalıkları ve Yenidoğan Uzmanı Prof. Dr. Filiz Bakar, ateşle ilgili soruları yanıtladı.
Özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan çocuklar, prematüre doğmuş bebekler, alerjik yatkınlığı olanlar, kronik böbrek hastalığı ve diyabeti olan çocuklar enfeksiyonlara daha kolay yakalanır. Dolayısıyla bu çocuklarda ateş daha sık görülür.
Ateşin en önemli nedeni enfeksiyon hastalıklarıdır. Orta kulak iltihabından zatürreye, idrar yolu enfeksiyonlarından menenjite kadar pek çok enfeksiyon hastalığı ateş yapar. 5 günden daha uzun süren ateş ve vücutta döküntü varsa Kawasaki sendromu düşünülebilir. Kawasaki sendromuna zamanında müdahale edilmediğinde kalp damarlarında önemli sorunlar ortaya çıkar. Ateşle birlikte eklemlerde şişlik görülmesi eklem ve kalp romatizmasının belirtisi olabilir. Uzun süren ve nedeni bilinmeyen ateşlerde lösemi, lenfoma gibi kanser türlerinden şüphelenmek gerekir. Vücudun içinde oluşan, dışarıdan fark edilmeyen apseler de uzun süren, dirençli ateşin altta yatan nedeni olabilir.
Bir hekimin ayrıntılı muayenesi ile anlaşılabilir. Ateşin en önemli nedeni enfeksiyonlar olduğu için öncelikle incelemeler bu konuda yoğunlaşır. Hastadan alınan ayrıntılı öykünün ardından yapılan fizik muayeneyle boğazda, kulaklarda, akciğerde, idrar yollarında ya da bağırsakta bir enfeksiyon olup olmadığı araştırılır. Ardından gerekli görülürse laboratuvar testleri yapılır. Şüpheye göre boğaz kültürü, idrar tahlili, kan tahlili, akciğer grafisi, dışkı tahlili gibi tanı yöntemleriyle enfeksiyonun nedeni bulunmaya çalışılır.
Özellikle 3 günden daha uzun süren dirençli ateş olması ciddi bir durumun göstergesidir. Ateşle birlikte çocuğun genel durumu bozuksa, hasta görüntüsü varsa, vücudunda döküntüler görülüyorsa, aşırı kusma ve ishal eşlik ediyorsa, şiddetli öksürük ve solunum sıkıntısı varsa mutlaka doktora başvurulmalı.
Dehidrasyon(sukaybı) çok tehlikelidir, tek başına bile hastayı şoka sokabilir. Bu nedenle ateş sırasında çocukların susuz kalmalarını önlemek gerekir. Özellikle bebekler vücuttaki sıvı dengesini çok kolay sağlayamaz. Ateşle birlikte nefes alıp vermeleri hızlanabilir, solunumdan ve deriden su buharı kaybı yaşanabilir. Vücuttan sıvı azaldıkça ateş de yükselir. Çocuk ne kadar küçükse veya ateşe karşı müdahalede ne kadar geç kalınırsa dehidratasyon o kadar daha sık görülür. Vücudumuzun yüzde 70’i sudan oluşur, su oranı azaldıkça tüm hücre ve organların sağlıklı çalışması bozulur. Bu durumda ateş kontrolden çıkabilir, enfeksiyon daha hızlı ilerleyebilir, ateş çok yüksekse özellikle 5 yaşın altındaki çocuklarda havale görülebilir.
Ağızdan, alından, kulak yolundan, koltuk altından, makattan ateş ölçülebilir. Makattan ölçüm çocuğu rahatsız ettiğinden pratikte çok kullanılmayan bir yöntemdir. Küçük bebeklerde koltuk altı, biraz daha büyük çocuklarda kulak yolundan ölçüm hekimlerin daha çok tercih ettiği ve önerdiği yöntemlerdir.
Yenidoğan döneminde ve özellikle ilk 3 aylık dönemde görülen ateş çok önemlidir. Çok daha ciddi rahatsızlıkların, ağır enfeksiyonların belirtisi olabilir. Bu durumda acil olarak hastaneye başvurulmalı. Bunun dışında yenidoğan döneminde özellikle ilk günlerde yeterince anne sütü alamayan, beslenmesi bozuk çocuklarda sıvı azlığına bağlı olarak ateş görülebilir. Yine yenidoğanlarda sıkı giydirilme ya da ortamın fazla sıcak olması nedeniyle de ateş çıkabilir. Fakat enfeksiyon dışı tüm ateşler kısa sürelidir ve bebeğin genel durumu çok iyidir. Bu arada prematüre doğan bebeklerde ateş görüldüğünde daha dikkatli olmak ve acilen hekime başvurmak gerekir.
”
Alo Yeditepe