İstanbul’da 23 haftalıkken 648 gram ve 28 santim doğan, 3 ay yoğun bakımda kalan Umut bebek, hayata tutunmayı başardı. Anne Yasemin Babacan, zorlu geçen süreçte umutlarını hiç kaybetmediklerini söyledi.
İstanbul’da yaşayan Yasemin (34) ve Erdal Babacan (34) çifti 1 yıl önce çocuk sahibi olmak istedi, fakat birtakım sağlık sorunları nedeniyle erteledi. 7 buçuk yıllık evli çift, tam yumurta çatlatma iğnesi kullanmaya başlayacakken Yasemin’in hamile olduğunu öğrendi. İlk çocuklarına hamile olan finans uzmanı genç kadın ilk 5 ayında hiç sorun yaşamadıklarını ve çocuğunun gelişiminin de iyi olduğunu söyledi.
5 buçuk ayın sonunda detaylı ultrasona giren anne Babacan, “Rahim ağzı yetmezliğinden dolayı kesenin dışarı çıktığını öğrendik. Beni acil ameliyata aldılar, o zaman bize her şeye hazırlıklı olmamız söylendi. Sıkıntılı süreç aslında burada başladı. Doktorum operasyonun güzel geçtiğini, keseyi içeri alıp, dikiş attıklarını fakat hamileliğimin bundan sonra yatarak geçmesi gerektiğini söyledi. Sadece tuvalete gitmek için ayağa kalkıyordum” dedi.
3 hafta boyunca evde yatan Babacan bu sırada ağır mantar enfeksiyonu geçirdi. Tedaviyle enfeksiyon geçmeyince, ağrıları arttı ve kendisine zarar vermeye başladı. Süreci anlatan Babacan, “En son doktorumla yaptığım görüşmeden enfeksiyonun bana zarar verdiğini ve bebeği de kaybedeceğimizi, alınması gerektiğini söyledi. Ancak o akşam suyum geldi, acil operasyona aldılar. Dikişlerimi açıp suni sancı vererek bebeği alacaklarını söylediler. Sabaha kadar uyumadık, hala umudumuz olsun istiyorduk. Bol bol dua ettik, bir mucize olsun istedik ve o mucize gerçekleşti. Umudumuz doğdu” diye konuştu.
648 gram doğan bebeğini 8 saat sonra gördüğünü anlatan Babacan, “Entübasyon yapılmıştı, gördüğümde minicikti, parmakları simsiyahtı. Zayıftı sadece kaburgaları görülüyordu. Yaşayacağına inandık, bizi inandırdı. Riski fazlaydı, kalıcı bir hasar olabilirdi. Her gün öğlen ve akşam 10’ar dakika yoğun bakıma gidip ziyaret ediyorduk. Hiçbir şekilde dokunamıyorduk. Yavaş yavaş ellerine dokunmaya başladık, birkaç ay sonra kucağıma aldım. Kendi kendine nefes almaya başladı” dedi.
Umut’un 30 gün boyunca mantar enfeksiyonuyla savaştığını söyleyen Yasemin Babacan, “Çok zor dönemler geçirdi, yüzde 100 oksijen aldığı zamanlar oldu. Bir şeylerin bittiğini düşündüğümüz zamanlar oldu ama asla umudumuzu yitirmedik. Enfeksiyon kalbine kadar sıçramıştı ama mucizevi bir şekilde çocuğumuz bunu da yendi” diye konuştu.
Baba Erdal Babacan ise “Biz isim düşünmemiştik, süreç boyunca o kadar zorluk yaşadık ki bu dönemde dilimizden ‘umut’ kelimesini düşürmedik. ‘Umudumuzu yitirmeyelim’ diyerek birbirimize destek olduk. Sonra ismini ne koyduğumuzu sorduklarında herhalde Umut olacak dedik, bence çok da anlamlı oldu” ifadelerini kullandı.
Umut bebeğin dünyaya geldikten sonra sağlıkla yaşamaya devam etmesi için çalışan ekibin başında bulunan Yeditepe Üniversite Kozyatağı Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Yenidoğan Uzmanı Prof. Dr. Filiz Bakar, Umut bebeğin sağlık durumuna ilişkin bilgi verdi.
37 haftadan önce doğan her bebeğin kendileri için prematüre olduğunu söyleyen Prof. Dr. Filiz Bakar, “Yaşayabilirlik sınırı 22-23. haftadan sonra başlıyor. 25- 26. haftadan önce doğan bebeklere artık ‘mikro prematüre’ diyoruz. Çünkü o grup daha yüksek risk altında, 22 haftalık bir bebeğin yaşama şansı yüzde 10. Bebek büyüdükçe bu oran yüzde 60’lara çıkıyor. Çünkü prematüre doğuma bağlı, beyin kanamaları, körlük, sağırlık, ağır enfeksiyonlar gibi birçok risk var. Bu riskler bebek ne kadar erken doğarsa o kadar sık karşımıza çıkıyor” dedi.
Prof. Dr. Filiz Bakar, Umut bebeğin yaşama tutunma hikayesiyle ilgili şunları anlattı: “Bazen anne veya çocuk için riskli bir durum olduğunda doktor erken doğum kararını verebiliyor. Umut bebekte de öyle oldu. Annede ağır mantar enfeksiyonu vardı, eğer bebeği içeride tutsaydık, annenin hayatını riske atmış olacaktık. Umut bebek 3 ay yoğun bakımda kaldı, zorlu bir süreç atlattı. Ama bu haftada doğan bebeğe göre iyi bir süreç izledik. Şimdi sağlığı çok iyi, kalıcı hasar gösteren bir belirtimiz yok. Ama tabi ki takibimize devam edeceğiz. Umudumuz nörolojik açıdan da ileride sağlıklı olarak bu süreci tamamlaması yönündedir” diye konuştu.
Prematüre bebeklerin bağışıklık sistemlerinin zayıf olmasına bağlı bazı problemlerle karşılaşabildiklerini hatırlatan Prof. Dr. Filiz Bakar, “Umut Bebek 648 gram, 28 santim dünyaya geldi. Şu anda 2 buçuk kilo civarında boyu da 45 santim oldukça sağlıklı. Prematüre doğan bebeklerin bağışıklık sistemleri zayıf oluyor o nedenle enfeksiyonlara çok dikkat etmek gerekiyor. Aile hijyene çok dikkat etmeli, beslenmeye de özen göstermelerini istiyoruz. Umut da ağır mantar enfeksiyonu geçirdi o enfeksiyon kalbinde de mantar topları dediğimiz bulgulara yol açmıştı, 2 ay kadar damardan bunun için tedavi gördü ve düzeldi.”
17 Kasım Dünya Prematüre Günü, dolayısıyla da mesaj veren Prof. Dr. Filiz Bakar, “Artık çok fazla prematüre bebek görüyoruz. Tedavinin yüksek donanımlı merkezlerde sürdürülmesi çok önemli. Çünkü bu bebekleri sadece yaşatmak değil, sağlıklı yaşatmak çok önemli. Hasta bireyler olarak hayatlarına devam etmesinler istiyoruz” ifadelerini kullandı.
”
Alo Yeditepe