Çocuklarda fibromiyalji olur mu? Evet yetişkin hastalığı olarak bilinen fibromiyalji çocuklarda da görülebilmektedir. Juvenil fibromiyalji olarak tanımlanan çocuklarda fibromiyalji, 18 yaşından önce başlayan ve fibromiyalji semptomlarına sahip olan çocukları ve gençleri etkileyen bir durumdur. Çocuklarda fibromiyalji önemli bir sağlık sorunudur çünkü çocukların fiziksel ve duygusal sağlıklarını olumsuz yönde etkileyebilir. Okul ve sosyal hayatlarından mahrum kalabilirler hatta fiziksel aktivitelerini de kısıtlayabilir, artan kaygıya neden olabilir ve çocuğun normal gelişimi üzerinde negatif bir etki yaratabilmektedir.
Juvenil fibromiyalji’li çocuklar ve ergenler pediatri polikliniğine başvuranların %7 ila %15’i gibi oldukça yüksek bir oranını oluşturmaktadır. Başka bir çalışmaya göre juvenil fibromiyalji veya kronik yaygın ağrı, çocukların ve ergenlerin %6’sına kadarını etkileyeceği yönündedir. Kadın ergenler erkeklerden 4 kat daha fazla etkilenir. İlk tanı yaşı tipik olarak 13-15 yaş arasıdır.
Çocuklarda fibromiyalji görülme oranı tahminleri genel bir yaklaşımdır. Çünkü çocuklarda ağrı semptomlarını ifade etme ve anlatma konusunda zorluklar yaşanabildiği için tanı konulması zordur. Çocuklar genellikle ağrılarını veya rahatsızlıklarını tam olarak tarif etmekte güçlük çekebilir. Bu nedenle, çocuklarda fibromiyaljinin gerçek görülme oranının raporlanan oranlardan daha yüksek olduğunu düşünülmektedir. Bu da doğru tanı ve raporlanan vakaların gerçek sayının altında kalmasına neden olabilmektedir.
Çocuklarda fibromiyalji teşhisi koymak fibromiyaljiyi taklit edebilecek veya benzer semptomlara sahip olan bazı hastalıklar nedeniyle de zordur. Bu çocukların ailesinde sıklıkla bir kronik ağrı öyküsü vardır. Fizik muayene ve laboratuvar bulguları net anormallikleri ortaya çıkarmaz, bu da tanıyı hastalara ve ailelere açıklamayı zorlaştırır. Bu nedenle hastalar doğru uzmanı ulaşana kadar birden fazla uzman tarafından görülmüş olabilir, kesin bir tıbbi tanının bulunabileceği umuduyla gereksiz testler ve maliyetlerle sonuçlanmış olabilir. Bu durum da hasta ve ailelerin kafa karışıklığına katkıda bulunur.
Özellikle çocuklarda zaman zaman görülen büyüme ağrıları fibromiyalji semptomlarına benzer olabilmektedir. Bu nedenle, büyüme ağrıları fibromiyalji tanısının atlanmasına neden olabilir. Bunun dışında kronik yorgunluk sendromu,hipermobilite, juvenil romatoid artrit gibi romatizmal hastalıklar, stres ve psikolojik faktörler çocuklarda yaygın ağrı, yorgunluk, enerji eksikliği, eklemlerde şişlik, baş ve karın ağrısına neden olarak fibromiyalji ile karıştırılabilir. Bu yüzden bu hastalıkların dikkate alınması ve dışlanması için detaylı bir değerlendirme yapılması gerekmektedir. Bunun için de çocuğun semptomlarını doğru bir şekilde ifade etmesi ve doktorla iletişim kurabilmesi için aile desteği- çocuk doktoru- fizik tedavi hekimi iş birliği çok önemlidir.
Kız çocuklarında, uyuşma ve karıncalanma semptomlarının daha fazla görüldüğü; uyku güçlükleri, baş ağrıları ve irritable barsak gibi semptomla ise hem kız em de erkek çocuklar arasında benzer oranlarda görüldüğü bildirilmiştir. Juvenil fibromiyalj tanılı erkekler, kızlara kıyasla önemli ölçüde daha fazla fonksiyonel bozulma yaşayıp, sağlıkla ilgili yaşam kalitelerinin daha kötü olduğu bildirilmiştir.
Jüvenil fibromiyalji için bilişsel davranış terapisi, fiziksel egzersiz ve kombine tedavilerin yararlı etkilerini gösteren çalışmalar multidisipliner tedavi önermektedir. Juvenil fibromiyalji hastalarının zaman içinde kötüleşen fonksiyonlarının kötüleşen artan ağrıdan ziyade kötü kontrol edilmiş ruh hali semptomlarından kaynaklanıyor olabileceği düşünülüyor bu da hastalığın erken tanınmasının ve multidisipliner yönetiminin önemini ortaya koymaktadır. İlaç tedavilerini tek bir öneri sunmak yerine, erken multidisipliner ağrı yönetimi uygulanmasının çocuğun günlük aktivitelere dönüşünde ve işlevselliğinde genel bir iyileşme sağladığını hem çalışmalarla da gösterilmektedir.
Çocuk ve ailenin hastalıkla ilgili bilgilendirilip eğitilmesi, gerekli ilaç tedavilerinin başlanması, çocuğun uyku hijyeninin iyileştirilmesi, dereceli aerobik egzersiz programı, su terapisi gibi düşük etkili egzersizle fiziksel aktivitenin artırılması önerilebilmektedir. Fiziksel aktiviteyi artırmak ve normal okul ve günlük aktivitelerine devam etmek de önemlidir. Çocuğun uyku hijyeni için; tutarlı bir yatma ve uyanma saatlerine sahip olmak, elektronik olmayan serin, rahat ve karanlık bir odada uyumak, kitap veya başka bir şey okumak gibi sessiz bir aktivite denemesini tavsiye etmek uyku kalitesini arttırmak için önemlidir. 30 dk içinde uyuyamayan çocukların uyku öncesi ekranla ilgili aktiviteleri bırakması gerekir. Fizik tedavi ve Bilişsel Davranış Terapisi gibi psikolojik terapiler, akupunktur, masaj ve diğer tamamlayıcı tedavilerin kullanılması da oldukça yararlıdır.
Kronik ağrısı olan çocuk ve ergenler şiddetli ağrılarını yönetmek için ailelerin çocuklarının ağrılarını görmezden gelmemeleri ve bir an önce hekime başvurmaları gerekmektedir. Özellikle küçük yaşta görülen kronik ağrılı durumlar, büyüme ile beraber gelişen sinir sisteminin nöroplastisitesi (beynin yapısal veya fizyolojik değişikliklere adapte olma yeteneği) sebebiyle ağrı duyarlılığını azaltma olasılığı yaratabileceği fırsatıyla bu çocuklarda erken tedavi ile müdahale etmek ağrının kalıcı olarak kalmaması için büyük önem taşımaktadır.
Alo Yeditepe