Son 20 yılda dünya genelinde gırtlak kanseri vakalarında belirgin bir artış yaşanıyor. Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi KBB ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Nihal Seden Boyoğlu, “İstatistiklere göre gırtlak kanseri vakalarında yüzde 50’nin üzerinde artış gözleniyor. Bu durumun temel nedeni yaşlanan nüfus olmakla birlikte, sigara ve alkol kullanımındaki artış da önemli bir etken” dedi.
Türkiye’de özellikle 50 yaş altı bireylerde gırtlak kanseri vakalarının arttığını belirten Doç. Dr. Boyoğlu, “Gençlerde tütün ürünleri kullanımının artışı da bu tabloyu etkiliyor” uyarısında bulundu.
Tüm kanserlerin yaklaşık %1’ini oluşturan gırtlak kanseri, özellikle 50 yaş üzeri erkeklerde daha sık görülüyor.
Ancak son yıllarda kadınlarda ve gençlerde sigara içme oranlarının artması, riskin bu gruplar için de yükseldiğini gösteriyor.
Doç. Dr. Boyoğlu, “Gırtlak kanseri vakalarının %95’inden fazlası sigarayla ilişkilidir” diyerek bu ilişkinin ciddiyetine dikkat çekti.
Gırtlak (larenks), ses tellerini barındıran ve konuşmayı sağlayan önemli bir organdır. Bu bölgede başlayan bir tümör, erken dönemde ses değişiklikleriyle kendini gösterebilir.
En erken belirtiler şunlardır:
Bu belirtiler iki haftadan uzun sürüyorsa, mutlaka bir KBB uzmanına başvurulmalıdır.
Erken dönemde fark edilen gırtlak kanserlerinde tedavi başarısı oldukça yüksektir.
Doç. Dr. Boyoğlu, “Erken tanı, hastanın yaşam süresini ve kalitesini artırır. Bu nedenle ses kısıklığı gibi belirtiler hafife alınmamalıdır” diyor.
Muayene sonrası gırtlak kanserinden şüphelenilirse, kesin tanı için biyopsi yapılması gerekir.
Biyopsi işlemi genel anestezi altında, ağız içinden girilerek gerçekleştirilir.
Bu işlem:
• Dışarıdan kesi veya dikiş gerektirmez,
• Aynı gün taburcu olma imkânı sağlar,
• Kanserin yayılımı hakkında ayrıntılı bilgi verir.
Tedavi planı, hastanın genel durumu, tümörün evresi ve gırtlağın işlevine göre kişiye özel olarak belirlenir.
Uygulanan tedavi yöntemleri arasında:
• Cerrahi müdahale
• Radyoterapi (ışın tedavisi)
• Bazı hastalarda her iki yöntemin birlikte uygulanması yer alır.
Erken evre hastalarda lazer gibi kapalı tekniklerle ağız içinden tedavi mümkündür. Daha ileri vakalarda ise açık cerrahi yöntemler tercih edilir. Tümörün konumuna göre gırtlağın bir kısmı veya tamamı alınabilir.
Tedavi sürecinde ve sonrasında sigara ve alkol kullanımı, iyileşme şansını azaltır. Doç. Dr. Boyoğlu, “Tedavi sonrası sigara içmeye devam eden hastalarda kanserin tekrarlama riski yüksektir. Ayrıca ikinci bir tümör gelişme olasılığı da artar” uyarısında bulundu. Bu nedenle, tedavi sonrası düzenli takip ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları çok önemlidir.
Özellikle sesini sık kullanan meslek gruplarında (öğretmenler, çağrı merkezi çalışanları, sanatçılar vb.) ses kısıklığı sık görülse de hafife alınmamalıdır.
Doç. Dr. Boyoğlu, “Uzun süren belirtiler karşısında zaman kaybetmeden bir KBB uzmanına başvurmak, erken teşhisi ve başarılı tedaviyi mümkün kılar” diyor.
Gırtlak kanserinin en erken ve en sık görülen belirtisi iki haftadan uzun süren ses kısıklığıdır.
Ses kalınlaşması, çatallanma veya boğuklaşma gibi değişiklikler de erken uyarı işaretleri arasında yer alır. Bu tür ses değişiklikleri fark edildiğinde, gecikmeden bir KBB uzmanına başvurulması gerekir. Erken tanı sayesinde tedavi başarısı oldukça yüksektir.
Gırtlak kanseri genellikle 50 yaş üzeri erkeklerde daha sık görülse de, son yıllarda kadınlarda ve gençlerde de artış gözlenmektedir.
En önemli risk faktörleri sigara ve alkol kullanımıdır. Bu iki etken bir arada olduğunda hastalık riski katlanarak artar. Ayrıca sesini yoğun kullanan meslek grupları (öğretmenler, çağrı merkezi çalışanları, sanatçılar vb.) da risk altındadır.
Tanı süreci endoskopik muayene ve biyopsi ile gerçekleştirilir.
Eğer muayene sırasında şüpheli bir bölge görülürse, genel anestezi altında biyopsi alınır. Bu işlem kısa sürer, dışarıdan kesi yapılmaz ve genellikle aynı gün taburcu olunabilir.
Biyopsi sonucuna göre tümörün tipi ve yaygınlığı belirlenir; bu da tedavi planının kişiye özel hazırlanmasını sağlar.
Evet, erken tanı konulan gırtlak kanserlerinde tedavi başarısı çok yüksektir.
Tedavi yöntemi; tümörün evresi, hastanın genel durumu ve gırtlağın işlevine göre belirlenir.
Erken evre vakalarda lazer gibi kapalı yöntemlerle tedavi mümkündür. Daha ileri evrelerde ise cerrahi, radyoterapi veya her ikisi birlikte uygulanabilir. Her hasta için tedavi planı multidisipliner bir yaklaşımla bireysel olarak yapılır.
Gırtlak kanserinin en önemli korunma yolu sigara ve alkol kullanımını bırakmaktır.
Tütün ürünleri hem hastalığın oluşumunu kolaylaştırır hem de tedavi sonrası tekrarlama riskini artırır.
Bunun yanında, uzun süren ses kısıklığı, boğaz ağrısı veya yutkunma güçlüğü gibi belirtiler göz ardı edilmemelidir.
Unutmayın, erken teşhis hayat kurtarır.
Hakkında
Mezun Olduğu Fakülte ve Yılı:
İstanbul Tıp Fakültesi-2005
”
Alo Yeditepe
