Yutma bozuklukları (disfaji) yiyeceklerin ağız boşluğundan mideye geçişi sırasında yaşanan problemleri kapsar. Bu problemler lokmanın mideye geçişindeki gecikme, engellenme ya da yanlış bir yol izleyerek nefes borusuna kaçması şeklinde olabilir. Yiyecek ses telleri seviyesine kadar inerse “penetrasyon”, ses tellerinin altına geçerse de “aspirasyon” olarak adlandırılır.
Aspirasyon sırasında yiyecekler ciğerlere ulaşır. Bu oldukça tehlikeli, yaşam kaybına yol açabilen bir durumdur. Hepimiz zaman zaman yutma sırasında yediklerimizi aspire edebiliriz. Sağlıklı bir kişi, yedikleri nefes borusuna kaçtığında refleks olarak öksürür ve boğazını temizleyebilir. Ancak refleksleri azalmış kişiler ne yazık ki aspire ettiklerini anlayamaz. Bu durum ciddi sorunlara yol açabilir.
Yutma bozukluğu her yaş grubundan kişilerde, sinirsel (nörojenik), mekanik, psikolojik nedenlerle ve kas hastalıklarına (myojenik) bağlı olarak oluşabilir.
Birinci faz, yiyecek ve içeceklerin çiğnenerek,tükürükle karıştırılıp , yutmaya hazır hale getirilmesidir.
Ağız fazı, oluşturulan gıda lokmasının ağzın arka bölümüne itilmesi ve yutma yanıtının başlamasıdır.
Yutak fazında yiyecek ve içcekler üst yemek borusu kapakçığına doğrru itilir. Bu kapak açılınca gıda hızlıca yutaktan yemek borusuna geçer.
Son faz olan yemek borusu fazında, yiyecek ve içecekler yemek borusundan mideye geçer.
Uygun olmayan takma dişler, eksik dişler, azalmış tükürük akımı, yemek borusu girişindeki veya mide girişindeki kapakçık sorunları, felç, parkinson, multiple skleroz, serebral palsi, Alzheimer, demans gibi ilerleyici nörolojik hastalıklar, trakeostomi tüpü varlığı, hareketsiz ses teli, ağız, gırtlak veya yemek borusu tümörü ile baş boyun bölgesine uygulanan cerrahi operasyonlar, ışın tedavileri veya kemoterapiler sayılabilir.
”
Alo Yeditepe