Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Müzeyyen Doğan, çocuklarda geniz eti ve bademcik sorunları ile ilgili merak edilen soruları yanıtladı.
Geniz Eti bağışıklık sistemimizin bir parçasıdır. Burun boşluğunun arkasında geniz bölgesinde yer alır. Adenoid dokusu olarak da bilinir. Yapı olarak bademcik dokusunu oluşturan hücrelerden oluşmuştur, ancak kapsülü yoktur. Geniz eti özellikle hayatın ilk yıllarında belirgindir.
Geniz etini büyümesine neden olan etkenlerin başında üst solunum yolu enfeksiyonları ve alerjiler gelmektedir. Genetik faktörlerin de geniz eti büyümesinde etkili olduğu bilinmektedir. Bununla birlikte mide sıvısının genize kadar ulaştığı durumlarda geniz eti dokusunda da büyüme oluşabilmektedir. Araştırmalar alerji ve reflünün de geniz eti büyümesinde risk faktörü olduğu ortaya koymaktadır. Bir çalışmada geniz eti büyüme riskinin patolojik boğaz reflüsü olan çocuklarda 9,6 kat, patolojik mide reflüsü olan çocuklarda 5,4 kat artmış olduğu gösterilmiştir. Tüm bunlardan dolayı, özellikle alerjilerin yoğun olarak yaşandığı dönemlerde geniz etinin de daha fazla büyümektedir.
Geniz eti, çocukların, mikroplar ve alerjenler gibi çevresel faktörlerle ilk defa karşılaştığı hayatın ilk yıllarında yani 2-8 yaş arasında büyür. Ancak sonraki yıllarda çocukların bağışıklık sisteminin gelişmesine bağlı olarak küçülmeye başlar. Özellikle kış aylarında çocuklarda sık rastladığımız üst solunum yollarındaki enfeksiyonlarına paralel olarak geniz eti problemlerinde de artış yaşanır.
Geniz eti, üst solunum yoluna ulaşan mikroplara karşı vücudu korumak için antikor hücrelerini üretir. Ancak geniz etinin sorun yaratabilmesi için boyutlarının, burundan hava geçişini azaltacak ve/veya kulağı havalandıran östaki borularının ağzını kapatacak seviyeye ulaşması gerekir. Sorun bu noktaya geldiğinde ise; Burundan nefes alma güçlüğü sürekli ağızdan nefes alma, diş ve çenede gelişimsel bozukluklar, idrar kaçırma, büyüme ve gelişme geriliği görülebilir. Huzursuzluk, genizden konuşma, orta kulakta havalanma bozukluğu ve buna bağlı kulak zorunda çökme, sık tekrarlayan orta kulak iltihabı, hırıltılı ses çıkarma, horlama, sinüzit, öksürük geniz akıntısı, baş ağrısı ve depresyon gibi sorunlar ortaya çıkabilir.
Çocukta geniz eti büyümesini düşündüren semptomlar varsa burun içinden küçük bir kamerayla geniz bölgesine bakılarak tanı konulabilir. Eğer çocuğun bu muayeneye uyum sağlamasında sorun yaşanıyorsa hava yolunu gösteren bir direkt grafi çekilebilir. Bu filimde geniz etinin hava yolunu ne kadar kapattığını görebiliriz.
Çocuklarda BT tercih ettiğimiz bir görüntüleme yöntemi değildir. Muayene sırasında geniz etinin görüntüsü ve hastanın genel durumu başka bir kitleyi düşündürüyorsa o zaman MR çekilebilir. Rutin tanı yöntemi olarak kullanılmaz.
Geniz etinin büyüme sebebi olarak alerji ön plandaysa alerji ilaçları ile küçülmesi mümkündür. Alerji ilaçlarının yanı sıra deniz suyu spreyleri ile burun temizliği yapılması da faydalı olur.
Başlıca ameliyat endikasyonları arasında aşağıdaki durumları sayabiliriz:
Burun tıkanıklığı
Uykuda nefesini tutma
Sık tekrarlayan geniz eti iltihabı
Sık tekrarlayan orta kulak iltihabı
Konuşma bozukluğu
Diş ve çenede yapısında bozulma
Büyüme ve gelişme geriliği
Geniz eti büyümesine bağlı uyku kalitesi bozulabilir. Bu da uykudaki büyüme hormonu salınımını azalttığı için çocuklarında büyüme gelişmeleri olumsuz etkilenebilir. Yine geniz eti nedeniyle burundan değil de ağızdan solunum yapan çocuklarda çene ve diş yapısı değişebilir, bu çocuklarda diş çürükleri daha sık görülür.
Geniz eti operasyonu genel anestezi altında yapılır. Hasta ameliyathane indirilmeden onu rahatlatacak bir şurup verilir. Daha sonra operasyon odasında maske yardımı ile anestezi balonuna üflemesini istenilir. Anestezi balonuna üflerken hasta uyumaya başlar ve genel anestezinin diğer basamakları tamamlanır. Ağız açacağı denilen bir alet uygulanarak ağız açık hale getirilir. İki metot vardır. Birincisi küret yardımıyla geniz etinin alınması yöntemidir. Diğeri ise buharlaştırma yöntemidir. Günümüzde yaygın olarak buharlaşma yöntemi (Plasma Yöntemi) kullanılmaktadır. Uygulama alanına serum fizyolojik verildikten sonra radyofrekans enerjisi ile geniz etinde fazla olan bölge plazma etkisi ile buharlaşmakta ve özel olarak tasarlanan cihaz yardımı ile vakumlanarak uzaklaştırılmaktadır.
Geniz eti ameliyatı genel anestezi altında uygulanmaktadır. Özellikle buharlaştırma yönteminde süre yaklaşık 10-15 dk' dır. Kamera yardımıyla geniz bölgesi görülerek çevre dokulara zarar vermeden yapabilme imkânı sağlamaktadır. Bu da riskleri minimalize ediyor. Geniz bölgesinin yan taraflarında kulağı havalandıran östaki borusunun ağızları yer alır. Görmeden yapılan aşırı geniz eti çıkarma işlemlerinde bu yapılar zarar görebilir. Ancak koblatör sisteminde kamera ile yeterli bir görüş açısı sağlandığı için söz konusu risk yok denecek kadar azdır.
Ameliyattan 2 saat sonra genel anestezinin uyku verici etkisi ortadan kalkınca beslenmeye geçilir. Bademcik ameliyatlarında olduğu gibi özel bir diyeti yoktur. Buharlaştırma yöntemi ile komplikasyon yaşama olasılığı yok denecek kadar azdır durumunda aynı gün içinde taburcu edilir.
Geniz bölgesinde ağrı duyusunu algılayan sinir dokusu bulunmaz. Bu nedenle ağrısız bir operasyondur.
Burun tıkanıklığı şikâyeti bazı hastalarda ilk günden itibaren düzelmeye başlar. Geniz bölgesindeki tıkanıklığı geçmesi kandaki büyüme hormonu düzeyinde artışı yol açar. Bir çalışmada operasyondan 6 ay sonra büyüme hormonu düzeylerinde belirgin artış olduğu gösterilmiştir. Kulakları havalandıran östaki borusunun ağzı açıldığı için orta kulak iltihabı sıklığında da azalma başlar. Operasyondan sonra enfeksiyon sıklığının azalması, büyüme hormonunun artması, uyku kalitesinde artış çocuğun büyüme ve gelişmesine olumlu olarak yansır. Ayrıca huzursuzluk ve uyku bozukluğu gibi problemlerin de azaldığı bildirilmiştir
Ameliyat sonrası burun salgılarını temizlerken deniz suyu veya serum fizyolojik spreylerin kullanılmasını tercih ediyoruz. Kullanılan spreylerin yüksek basınçlı olmamasına dikkat edilmelidir. Yüksek basınçlı spreyler erken dönemde ameliyatlı geniz bölgesini tahriş ederek kanamaya yol açabilir. Ayrıca alerjik bir çocuksa ameliyat sonrası alerjik ilaçlarının kesilmeyerek devam edilmesi gerektiği hatırlatılmalıdır.
Geniz eti operasyonu genel anestezi altında yapılır. Hasta ameliyathane indirilmeden onu rahatlatacak bir şurup verilir. Daha sonra operasyon odasında maske yardımı ile anestezi balonuna üflemesini istenilir. Anestezi balonuna üflerken hasta uyumaya başlar ve genel anestezinin diğer basamakları tamamlanır. Ağız açacağı denilen bir alet uygulanarak ağız açık hale getirilir. İki metot vardır. Birincisi küret yardımıyla geniz etinin alınması yöntemidir. Diğeri ise buharlaştırma yöntemidir. Günümüzde yaygın olarak buharlaşma yöntemi (Plasma Yöntemi) kullanılmaktadır. Uygulama alanına serum fizyolojik verildikten sonra radyofrekans enerjisi ile geniz etinde fazla olan bölge plazma etkisi ile buharlaşmakta ve özel olarak tasarlanan cihaz yardımı ile vakumlanarak uzaklaştırılmaktadır.
Bademcikler bağışıklık sistemimizin bir parçasıdır. Dil kökünün sağ ve sol taraflarında yer alır. Bir kapsülle çevrelenmiş lenfoid hücreler topluluğudur. Doğumda her insanda vardır. Mikroplarla karşılaştıkça bademciklerde yer alan hücreler lenfosit ve antikor oluştururlar. Böylece vücut, ilk defa karşılaştığı ve zarar verebilecek mikroorganizmalara karşı kendini korumayı öğrenir.
Genellikle bakteriler ve virüsler bademcik iltihabına yol açarlar. Çocukluk çağında bakterilerin etkisi -30 olarak bildirilmiştir. En sık tespit edilen bakteri A grubu beta hemolitik streptekoktur.
Her ikisinde de hastanın yakınması boğaz ağrısı ve halsizliktir. Beta mikrobunda bademciklerin üzerinde beyaz renkli dokular oluşur. Bu görüntüyü enfeksiyoz mono ve adenovirus enfeksiyonlarında da görebilmekteyiz. Ancak kan sayımında lenfosit sayıları ve periferik yaymada kan hücrelerinin görüntüsü ayırıcı tanı yapmamıza yardımcı olur. Hızlı strep A testi ile de 15 dakika içerisinde boğazda beta mikrobu olup olmadığını öğrenebiliyoruz. Bu arada hasta ile aynı evde ya da yakın çevresinde boğaz enfeksiyonu geçiren kişiler varsa etken mikroorginazmanın bilinmesi tanı için faydalı olur.
Çocuklar mikroplarla yeni karşılaşmaya başladıkları oyun ve okul çağı dönemlerinde sık sık hasta olurlar. Vücutları her hastalıkta mikropları tanır, bundan sonraki karşılaşmada söz konusu mikroba göre savunma sistemini şekillendirdiği için daha hafif geçirir, ya da hastalanmaz. Kişilerin bağışıklık sistemleri vücutlarındaki diğer organlar gibi kişiden kişiye genetik farklılıklar gösterir. Bazı insanların bağışıklık sistemleri güçlü değildir ve aynı enfeksiyonu defalarca aynı şiddette geçirebilir. Bir diğer faktör alerji ya da reflü nedeniyle boğazdaki dokunun bozulması ve mikropların buradaki koruma bariyerlerini aşarak kolayca enfeksiyona yol açabilmesidir. Ayrıca ailede A grubu beta hemolitik streptokok taşıyan bir bireyin varlığı yetişkinlerde semptoma yol açmayabilirken çocuklarda genellikle kronik bademcik iltihabına yol açar.
Bademcik enfeksiyonuna mikroplar neden olur. Soğuk yemek ya da içmek kronik faranjiti olan kişilerde boğaz ağrısına yol açabilir. Burada boğazın arka tarafındaki dokunun duyarlılığı söz konusudur.
Çocuklarda bademcik enfeksiyonun tedavisi için olası etken hakkında bilgi sahibi olmamız gerekir. Burada hızlı antijen testleri ve kan sayımı sonuçları bize yardımcı olur. Hastanı tekrarlayan boğaz enfeksiyonu ve/veya çevresinde beta mikrobu ile enfekte olmuş bir hasta öyküsü varsa boğaz kültürü de yapılmalıdır. Özellikle küçük çocuklarda yükse ateşin kontrolü için ateş düşürücüler verilir. Etken virüs ise hastanın ateşini düşürmek ve ağrısını azaltmak için ilaç kullanmak, istirahat etmesini sağlamak gibi belirtilere yönelik önerilerde bulunulur. Etken beta mikrobu ise antibiyotik başlanır ve ateş düştükten sonra 3 gün daha antibiyotik tedavisine devam edilir. Antibiyotik tedavisi bittikten 3 gün sonra boğaz kültürü tekrarlanır. Bu mikrobun özellikle çocukluk çağında vücuttan temizlenmesi büyük önem taşır. Bazı hastalarda kalp kapakçıklarına ve böbreklere yerleşebilen beta mikrobu bir çeşit romatizmaya da yol açmaktadır.
Ameliyat endikasyonlarını aşağıdaki başlıklar altında gruplayabiliriz.
Çocuk bademcik ameliyatları genel anestezi altında yapılır. Yetişkinlerde ise öğürme refleksi fazla olmayan uygun hastalarda lokal anestezi ile de yapılabilmektedir. Çocuklarda aynı operasyonda gerekiyorsa geniz eti de alınabilir. Bademcik ameliyatının süresi kullanılan tekniğe göre 30 dakika ile 1 saat arasında değişir. Temel uygulama bademcik dokusunun çevresindeki kas dokusundan ayrılarak alınmasıdır. Bu işlem makas ve forseps gibi cerrahi aletle kullanılarak yapılabilir. Günümüzde kanamayı azaltmaya yönelik teknikler geliştirişmiş olup thermal welding, radyofrekans ve koblatör (plazmar) bunlardan bazılarıdır. Bu tekniklerdeki farklılıklar dokuyu ayırırken kullandıkları enerjinin farklı olmasından kaynaklanmaktadır. Thermal welding tekniğinde dokuları ayırmak için ısı enerjisi kullanılırken, radyofrekansta ses dalgaları ve koblatörde plazma enerjisi kullanılır.
Ameliyat sonrası bademciklerin bulunduğu bölge açık yara olarak kalmaktadır. Buraya yiyecek ve içeceklerin teması ağrıya yola açar. Doku iyileştikçe ağrı azalır. Çocuklarda yara iyileşmesi hızlı olur.
Ağrı kesiciler ameliyattan sonraki ilk günlerde rutin kullanılır. Sonraki günlerde ağrı olunca verilmesini isteriz. Soğuk içecekler ve dondurma ameliyat sonrası dönemde ağrıyı azaltıcı etkiye sahiptir.
Çocuk bademcikleri kapsül yapısını korudukları için etraftaki kas dokusunu travmatize etmeden çıkartılmaları mümkün olmaktadır. Çocuklarda iyileşme genellikle 1 hafta- 10 gün sonra tamamlanır. Bademciklerin alındığı bölge ilk günlerde beyaz renkli bir doku ile kaplanır. Bu iltihap dokusu değildir. Daha sonra ağız mukozasındaki dokuya benzeyen pembe renkli bir doku ile yer değiştirir ve iyileşme tamamlanır.
”
Alo Yeditepe