Ülkemizdeki 5 milyon KOAH’lı ve 6 milyon astımlı hasta, Koronavirüs COVID-19 için en riskli grupların arasında yer alıyor. Hastaların tam kontrol altında olmalarının, riski azaltan stratejilerden biri olduğunu söyleyen Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Seha Akduman bu dönemde hastaların, hekimlerinin önerdiği şekilde, kortizon içeren ilaçlarını kullanmaya devam etmeleri gerektiğine dikkat çekti.
Tüm dünyaya yayılan Koronavirüs COVID-19, başta kronik akciğer hastaları olmak üzere, ne yazık ki birçok kişiyi tehdit ediyor. Özellikle KOAH’lı hastaların, yaşları ve ek hastalık öyküleri nedeniyle en riskli grubu oluşturduğuna dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Seha Akduman, astım, kronik kalp damar hastaları, sigara içenler ve kronik böbrek yetmezliği gibi bağışıklık sistemini zayıflatan hastalığı bulunanların da riskinin yüksek olduğunu hatırlattı.
Dr. Öğr. Üyesi Seha Akduman şu bilgileri verdi: “Koronavirüs COVID-19, akciğerde ağır pnömoni, yani zatürre, sonrasında da Akut Solunum Sıkıntısı Sendromuna neden olabiliyor. Bu durumda, ağır hasar gören akciğer, kanı yeterince temizleyemiyor ve dokulara yeterli oksijeni sağlayamaz hale geliyor. Çoklu organ yetmezliği başlaması sonrasında ne yazık ki hasta hayatını kaybedebiliyor.
Koronavirüs COVID-19 ile temasın önlenmesi bu hasta gruplarında ana hedeftir. Bunu sağlamak için de temas ve izolasyon kurallarına tam uyum son derece önemlidir. Hastalarda yaşam kaybı riskini en aza indirebilmek için, hastalıklarının tam kontrol altında olması gerekir.
Astım ve KOAH hastalarında kontrolün sağlanması için, sigara içilmemesi, ev içinde çözünen kimyasal oranı fazla deterjan ve temizlik malzemelerinin dikkatli kullanılması, alerjen maruziyetlerinin azaltılması ve ilaçlarının düzenli kullanılması önem taşıyor.
Bazı hastaların, solunum ilaçlarını, steroid yani kortizon içerdiği ve bağışıklığı zayıflatacağı endişesiyle kullanmakta tereddüt ettiğine işaret eden Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Göğüs Hastalıkları Dr. Öğr. Üyesi Seha Akduman, “Bu ilaçların hastalıkların kontrol altında alınmasında büyük rolü var. Bu dönemlerde ilaçların dozlarının atlanmaması ve özenle kullanılması önemlidir. Kontrolü bozulan, yani nefes darlığı, öksürük, balgam yakınması artan hastaların ise, kendilerini takip eden hekimle mutlaka görüşmeleri gerekir. Pnömokok, yani zatürre aşısı ve grip aşılarının koruyuculuğu bulunmamaktadır. Bu nedenle en etkili yöntem hastalarla temastan kaçınmaktır” dedi.
”
Alo Yeditepe