Alerji ve astımın hamilelik döneminde en sık görülen hastalıkların başında geldiğini kaydeden Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Seha Akduman, “Kontrol altına alınmayan astım ve alerji, düşük riskini artırırken bebeğin gelişimini olumsuz yönde etkiliyor. Hamilelik sırasında sigara kullanımı, meslek, dış ve iç hava kirliliği, polen dönemi, evde hayvan beslemesi ve stres astımı tetikleyen en önemli faktörlerdendir” diyor.
Gebeliğin astım ve alerji üzerine olan etkileri değişkendir ve önceden tahmin edilemez. Bazen astım ve alerjiyi ilk tetikleyen ve başlatan gebelik olabilir. Bunun yanı sıra bazı astımlı hastaların, gebeliği sırasında şikâyetleri azalır ve gebelik boyunca çok rahat ederler. Şikayetler gebelik sonlandıktan sonra yeniden ortaya çıkabilir. Kimi hastaların gebeliği sırasında şikayetleri artarken, kimilerinin de şikayetleri değişmez.
Astım ve alerjinin genetik olduğu bilinmektedir. Fakat bu hastalıklar kişisel özellik gösterebilmektedir. Herhangi bir yaşta hastalık ortaya çıkabilir. Kişinin yaşadığı çevre, sosyo-ekonomik durumu ve beraberindeki diğer hastalıklar hastalığın ortaya çıkışını hem de gidişatını etkileyebilmektedir. Astım ve alerji genellikle sosyo-ekonomik düzeyin yüksek olduğu bölgelerde daha sık görülmektedir. Bunun da nedeni daha az enfeksiyona maruz kalmak hipotezi ile açıklanmaktadır.
Normal bir insanla hamile bir insanın karşılaşabileceği alerjenler arasında fark yoktur. En sık karşılaşılanları; ev tozu akarları, polenler, hayvan epitelleri, küf mantarları ve besinlerdir.
Kontrol altında olmayan astımın gebeliğe olumsuz etkileri bulunmaktadır. Astımın şiddeti ne kadar büyükse bebeğin oksijenlenmesi o kadar zayıf olur ve bu da rahim içi büyümeyi olumsuz etkiler. Bu gibi gebeliklerde düşük riski fazladır ve sık solunum yolu enfeksiyonları gözlenmektedir. Dolayısıyla gebelikte astım mutlaka tedavi edilmeli ve kontrol altında tutulmalıdır.
Gebelik döneminde tüm vücutta olduğu gibi solunum yollarında da değişiklikler olur. Özellikle üst solunum yollarında ödem ve sekresyon artışı gebeliğin üçüncü döneminde (6 – 9 aylık) oluşmaktadır. Gebeliğin ilerlemesi ile rahmin büyümesi ve karın içi organları yukarı itmesi ile diyafram kası yukarı çekilmekte bu da akciğerler üzerine baskı oluşturmaktadır. Özellikle son 3 ayda nefes darlığı sık karşılaşılan bir durumdur.
Hamilelik sırasında sigara kullanımı, meslek, dış ve iç hava kirliliği, polen dönemi, evde hayvan besleme, çeşitli kokular, ilaçlar ve psikolojik faktörler astımın en önemli tetikleyicileridir.
Ailesinde astım veya alerji olan bir kişide alerji veya astım gelişme riski normal topluma göre 4-5 kat daha fazladır. Dolayısıyla astımlı bir anneden doğan bir kişide ilerde astım gelişme riski bu oranda artar.
Eğer daha önceden astım veya alerji öyküsü yoksa herhangi bir önlem almaya da gerek yoktur,. Şikayetler gelişecek olursa mutlaka doktora başvurmak gerekir. Önceden bilinen bir hastalık varsa hamile olduğu anlaşıldığı zaman hemen kontrol olması, ilaçlarını düzenli kullanması, sigara içmemesi ve ev içi ortam temizliğine dikkat edilmesi gerekmektedir. İlaçların kesinlikle kesilmemesi gerekir. Alerji ilaçlarının bazıları hamilelik döneminde kullanılmaz. Bu dönemde hangi ilaçların nasıl kullanılacağına doktorun karar vermesi ve hastanın da buna uyması şarttır.
”
Alo Yeditepe