Teknoloji kullanımının artması gözlerde kuruluk, batma, yorgunluk veya zorlanma hislerine neden olabilir ve insanın biyolojik ritmini bozabilir. Akıllı telefonlar, tabletler ve diğer teknolojik cihazlardan yayılan mavi ışığa daha fazla maruz kaldıkça, gözlerimiz bu ışığın zararlarına karşı daha hassas hale gelmektedir. "Ekrana uzun süre bakmak, insanların daha az göz kırpmasına ve farklı uzaklıklardaki nesnelere odaklanmasını zorlaştırır. Bu durum, gözlerin kuru, batık, yorgun veya zorlanmış hissetmesine neden olabilir. Basit bir çözüm olarak her 20 dakikada bir en az 20 saniye boyunca 20 adım uzaklıktaki bir nesneye bakılması önerilir," diyor Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Göz Hastalıkları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sinan Tatlıpınar
Öncelikle, güneş ışığı mavi ışığın ana kaynağıdır. Güneş ışığı, enerjisine ve dalga boyuna bağlı olarak kırmızı, turuncu, sarı, yeşil ve mavi ışık ışınları ve bunların birçok tonunu içerir. Işık spektrumunda mavi ışık “yüksek enerjili görünür ışık (HEV ışığı)” olarak bilinir ve 380 ile 500 nm arasında görülebilen ışık olarak tanımlanır. Akıllı telefonlar, tabletler ve diğer teknolojik cihazlar belirli miktarda mavi ışık yaymaktadır. Ancak, bu cihazların yaydığı mavi ışık miktarı güneşin yaydığı miktarın yalnızca bir kısmıdır.
Mavi ışık insanın biyolojik ritmini bozarak uykuya dalmayı zorlaştırabilir. Bu nedenle yatmadan önce ekran süresini kısıtlamak veya ekranlardaki mavi ışığı filtrelemek iyi bir fikir olabilir..
Uzun süre ekrana bakmak, insanların göz kırpma sıklığını azaltır ve farklı mesafelerdeki nesnelere odaklanmayı zorlaştırır. Bu durum gözlerde kuruluk, batma, yorgunluk veya zorlanma hissi yaratabilir. Her 20 dakikada bir, 20 saniye boyunca, 20 adım uzaklıktaki bir nesneye bakmak basit bir çözümdür..
Dijital cihazlardan gelen mavi ışığın gözlere zarar verdiğine dair kesin bilimsel kanıt olmamakla birlikte, mavi ışığın uzun vadeli sağlık üzerinde olumsuz etkileri olabileceği konusunda endişeler artmaktadır. Mavi spektrumun sonundaki ışınlar daha kısa dalga boylarına ve daha fazla enerjiye sahiptir, bu nedenle toksik olabilirler.
Daha az süre daha sağlıklıdır! Günlük ekran süremizi sınırlamalıyız. Daha önce bahsettiğim kuralı uygulayabiliriz: Her 20 dakikada bir en az 20 saniye boyunca 20 adım uzaklıktaki bir nesneye bakmak. Diğer yandan, işlerimiz ve ihtiyaçlarımız nedeniyle akıllı telefon, tablet ve dizüstü bilgisayarlardan uzak kalmamız mümkün olmayabiliyor. Bu nedenle ekran süresi ve gözlerimizi dinlendirme süresi arasında bir denge kurmalıyız..
Şu ana kadar dijital cihazlardan yayılan mavi ışığın uyku bozukluğu dışında başka hastalıklara neden olabileceğini gösteren kanıta dayalı bir tıbbi araştırma yapılmamıştır. Ancak, güneşten gelen mavi ışık, katarakt ve makula dejenerasyonu gibi bazı göz hastalıkları riskini artırabilir..
Mavi ışık, uyku döngüsü üzerindeki etkisi nedeniyle çocuklar için de zararlı olabilir. Lütfen çocuklarınızın ekran süresini mümkün olduğunca sınırlayın. Örneğin, tablet kullanımını günde 40 dakika ile sınırlandırabilirsiniz. Eğlence amaçlı olarak akıllı telefon kullanımını önermiyoruz çünkü küçük ekranlar ve cihazla göz arasındaki kısa mesafe, görsel sağlık açısından daha zararlıdır.
Bazı araştırmalar, küçük çocuklarda artan ekran süresinin aşağıdaki gibi başka sağlık sorunlarıyla ilişkili olduğunu göstermektedir:
• Dikkat ile ilgili bozukluklar
• Obezite
• Miyopi (uzağı görememe)
Ayrıca, Amerikan Pediatri Akademisi şu önerilerde bulunmaktadır:
• 2 yaşına kadar çocuklar için ekran süresi önerilmez (FaceTime veya Skype gibi uygulamalarla görüntülü sohbet hariç)
• 2 ila 5 yaş arasındaki çocuklar için günlük en fazla bir saat ekran süresi. Bu, çocuğun fiziksel ve entelektüel gelişimi için temel olan hareket ve etkileşimli oyun gibi diğer etkinliklere daha fazla zaman ayırmalarını sağlar.
”
Alo Yeditepe