Kanser; sıkı kontrol mekanizmalarıyla yönetilen vücudumuzdaki düzenli halin, günün birinde bazı organ veya doku hücrelerinin çeşitli nedenlerle kontrolden çıkıp çıkarak düzensizleşip bozulması sonucu oluşan bir hastalıktır.
Kanser tedavisi bölümler arası çok yakın iş birliği gerektiren bir takım oyununa benzer. Tanı aşamasında görüntüleme, patoloji ve biyokimya uzmanları ile endoskopistlerin de dâhil olduğu bu takımda, tedavi aşamasına gelindiğinde aşağıdaki üçlü başrolleri paylaşır:
Yukarıda bahsedilen tedavilerin o alanlarda da uzmanlaşmış hekimler tarafından yapılması yaşamsal öneme sahiptir. Özellikle kanseri ilaçlarla tedavi eden medikal onkologların sayısı ülkemizde son derece yetersizdir. Bu tedaviler yetkin olmayan hekimler tarafından yapılması halinde telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açabilmektedir.
Kanser tedavisi, tıbbın en yoğun emek isteyen alanlarından biridir. Uygulanan tüm tedavi yöntemleri, tamamen bilimsel metotların kullanıldığı ortalama 10 yıl süren yorucu süreçlerin sonrasında, yetkili uluslararası kurum ve kuruluşların ortak mutabakatıyla (konsensus) saptanmış olan yöntemlerdir. Biz bu Tıp dilinde bu tedavi yöntemleri “standart tedaviler’’ olarak isimlendirilmektedir.
Toplumda çok ender rastlanan bazı kanser türlerinde, standart henüz oluşmadığı istisnai durumlarda medikal onkologlar kişisel deneyimlerinden yararlanarak çeşitli tedaviler uygulayabilir. Bu tedavi yöntemlerine de ‘’opsiyonel tedaviler’’ denir adı verilmektedir. Ancak tıbbi etik kurallar ve kanunlar gereği kanserlerin büyük bir kısmında uygulanan tedaviler standart tedavilerdir ve hekimin kendi başına karar vermesi söz konusu değildir.
Kemoterapi ilaçları ağızdan, kalçadan ve damar içine verilmek suretiyle; cildin üzerine, altına veya doğrudan bazı organ ve dokulara sıvı olarak şırıngayla verilerek çeşitli yöntemlerle verilebilir. uygulanabilir.Bazen hastanın ve uygulanacak ilaçların özelliğine göre önceden takılmış kataterlerden de kemoterapi uygulamaları yapılabilir. Bu kataterlerin bir kısmının tamamen cilt altına yerleştirilmiş olması da mümkündür.
İlaç uygulama sıklığı ve toplam ilaç uygulama süresi, hastalığın ve uygulanan ilaçların özelliğine, tedavinin amacına ve tedaviye verilen yanıta bağlı olmak üzere medikal onkolog tarafından verilen karara göre belirlenir. Her gün ilaç uygulanabileceği gibi, birkaç gün üst üste, haftada bir, 15 günde bir, 21 veya 28 günde bir gibi değişik uygulamalar yapılabilmektedir.
İlaçların uygulanması ve uygulamayı takip eden istirahat süresinden oluşan birim zamana ‘’1 kür’’ denilir. Bazı kanser tiplerinde toplam kür sayısı baştan belli iken, bazı durumlarda hastanın ve hastalığın seyrine göre zaman içinde medikal onkolog tarafından karar verilir. Kemoterapi uygulamaları tüm dünyada büyük çoğunlukla ayaktan şartlarda (outpatient) yapılır. Nadiren hastanın hastaneye yatmasını gerektirir.
”
Alo Yeditepe