Kemoterapi alırken iyi beslenmek gerekir. Kiloyu koruyacak kadar kalori ve vücut dokularının yıkımını engelleyecek, gücü koruyacak kadar da proteinden zengin beslenilmelidir. Hastalar, bu şekilde kemoterapi esnasında oluşabilecek olan enfeksiyonlara karşı da daha dirençli olmaktadır.
Ancak gerek hastalığın, gerek kemoterapinin neden olduğu iştah azalması, tat alma duygusunun kaybı, ağız yaraları, bulantı kusmaları, ishaller ve enfeksiyonlar gibi nedenlerle beslenmede bozulmalar olabilir. Daha önce anlatıldığı gibi, bu durumlarda hekime danışılıp uygun bir beslenme taktiği geliştirilmelidir.
Öncelikle hijyenik koşullarda uyulması haricinde mutlak olarak yasaklanan yiyecekler çok azdır. Örneğin kemoterapinin etkisini bozma olasılığı nedeniyle, greyfurt ve ısırgan otu veya içeriği bilinmeyen çeşitli bitkiler ve sulardan uzak durulmalıdır.
Gereksiz beslenme ürünleri kullanılmamalıdır. Unutulmamalıdır ki dengeli ve yeterli besleniliyorsa dışarıdan ekstra beslenme ürünü veya vitamin mineral takviyesine ihtiyaç olmaz. Ayrıca yapılan bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır ki, bazı antioksidan ve vitamin-mineral ilaçları kemoterapi alırken zararlı olabilir. Ancak beslenmenin bozulduğu durumlarda, ek beslenme ürünü gereksinimi gündeme gelirse hasta bu konuyu muhakkak onkoloğuyla görüşmelidir. Hasta hekiminden habersiz herhangi bir beslenme takviyesi veya bitkisel tedavi asla kullanılmamalıdır.
Medyada zaman zaman hekim olmayan veya onkoloji ile ilgili branştan bir hekim olmayan insanların, tamamen ticari kaygılarla, kırılgan ruh hali içinde olan hastaların duygularını sömürecek tarzda bilim dışı konuşmaları veya yazıları yer alabiliyor. Hatta bu sağlık simsarları standart tedavilerden hastaları soğutacak kadar ileriye gidebiliyorlar. Bu insanlara itibar edilmemesi, beslenme ile ilgili konularda medikal onkolog ya da diyet uzmanlarının görüşlerine başvurulması hayati öneme sahiptir. Unutulmamalıdır ki; bilimin bilgisi dâhilinde olmayan mucizevi bir bitki yoktur; eğer kanserde çok etkili bir bitki veya madde keşfedilecekse bunu da yine şimdiye kadar olageldiği gibi bilim insanları yapacaktır.
”
Alo Yeditepe