Prostat Kanseri’nin tedavisinde kullanılan Fokal Tedavi’yi, Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Başhekimi ve Üroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Yencilek, anlattı.
“İyi ya da kötü huylu fark etmez, bir hasta geldiğinde öncelikle parmakla prostat muayenesi yapıp ardından PSA testi istiyoruz. Muayenede sertlik ya da PSA'sı bozuk olan hastalan önceden direkt biyopsiye alıyorduk. Artık araya multiparametrik MR adında özel bir tetkik koyuyoruz.”
Multiparametrik MR sayesinde 2012'den bu yana, prostat içindeki tümörlerin olduğu alanları görebiliyoruz. Eskiden göremiyorduk. Önceleri muayene ve PSA sonuçlarından birinde şüphe olduğunda hastayı direkt biyopsiye alıyorduk. Ancak klasik prostat biyopsisi ile kanser varsa bile, onu yakalamak biraz şansa kalıyordu. Çünkü biyopsi prostatın kansersiz alanından da alınabiliyordu. Multiparametrik MR çıkınca MR'ın görüntüsünü artık ultrasona yüklüyoruz, tümörün koordinatlarını da ultrasona veriyoruz. Bu sayede tümöre noktasal yani 12'den atış yapıp oradan parça alıyoruz. Bu şekilde alınan biyopsiye 'Prostat Füzyon Biyopsisi' adı veriliyor. Ardından bu parça kanserli mi yoksa selim mi diye patolojiye gönderiliyor.
Prostat Füzyon Biyopsisi sonucunda tümör kötü huylu çıkarsa, ürolog hemen tümörün sınıflamasına gitmeli. Hastalar da bu sınıflamayı bilmeli. "Tümör prostatın içinde mi, prostatın dışına çıkmış ama komşu yerinde mi, yoksa metastatik mi, yani başka organa atlamış mı?" işte bu soruların yanıtları tedavinin ne olacağını belirliyor.
Prostat kanseri düşük risk, orta risk ve yüksek risk olarak 3 alt gruba ayrılıyor.
Tümör, organa sınırlıysa, yani prostatın içinde yakalanmasa (günümüzde yüzde 60 oranda böyle), lokalize prostat kanseri olarak adlandırıyoruz. Bu da düşük riske tekabül ediyor.
Bu 4 tedavinin hepsi de doğru seçenektir. Önemli olan hangi hastanın hangi tedaviyle uyuştuğudur.
Metastatik hastalarda ise, hormonal tedaviler başlanıyor.
Fokal Tedavi, 1990'lı yılların ikinci yarısından itibaren iyi huylu prostat büyümesi için kullanılıyordu. Zaman içinde prostat kanserini de tedavi ettiği görüldü. 2002'den sonra yaygın olarak prostat kanserinde kullanılmaya başlandı. 2011'den itibaren de fokal HIFU tedavisi uygulanıyor.
Fokal Tedavi, düşük ve orta riskli prostat kanseri için uygun bir tedavi seçeneğidir. En önemli avantajı, prostatı tamamen almaya gerek olmamasıdır. Bu yöntemle, MR'da görülen hastalıklı bölge yakılır, prostat olduğu yerde kalır. Böylece hastanın cinsel yaşamında ve idrar tutma fonksiyonunda sorun riski ortadan kaldırılmış olur. Fokal Tedavi bu özellikleriyle “Prostat Koruyucu Kanser Tedavisi”olarak da adlandırılır.
3 kriter vardır. Onkolojik sonucu iyi olmalı, hastanın ereksiyonu ve idrar tutma fonksiyonu korunmalıdır. Prostat kanserinde önemli olan tümörü erken evrede yakalamaktır.
”
Alo Yeditepe