Diyet ya da obezite ameliyatıyla fazla kilolarından kurtulanlar sarkma problemi yaşayabiliyor. Belli bölgelerdeki sarkmaların kimi zaman düzenli spora rağmen giderilemediğine işaret eden Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı vücut şekillendirme hakkında bilgiler paylaştı.
Hızlı kilo verme sonrasında, kaybedilen kilonun miktarı ve hastanın yaşı gibi faktörlere bağlı olarak derinin elastikiyetini kaybetmesiyle sarkmalar oluşabiliyor. Meme, karın, kol, sırt, bel, uyluk, yüz-boyun gibi vücudunun çeşitli bölgelerinde sarkmalar oluşmuş ve hedef ağırlığa ulaşmış kişilere vücut şekillendirme ameliyatları uygulanabildiğini ifade eden uzmanımız “Bu ameliyatları çoğunlukla aşamalı olarak planlıyoruz. Tek seferde azami iki farklı bölgenin ameliyatını yapmakta fayda var. Tabii ki süre, bölgeye ve cerrahi tekniğe göre değişkenlik gösteriyor. Ancak her seansta ameliyatın en fazla 6 saat ve seanslar arası sürenin de en az 3 ay olmasını öneriyorum” dedi.
Vücut şekillendirme ameliyatlarında en çok yapılan işlemlerin karın, kalça, meme, yüz ve boyun bölgesinde gerçekleştiğini ifade eden uzmanımız “Bunların dışında kol, sırt ve uyluk germe işlemleri de çok sık yapılıyor. Son zamanlarda erkekler karın ve göğüs kası yapılması talebiyle de başvuruyorlar. Bu taleple bize gelen kişiler genellikle beden kitle indeksleri normal veya fazla kilolu olabiliyor. Bu kişilerde, yeni liposuction teknikleriyle, öncesinde kilo vermeye gerek kalmadan, karın ve göğüs kası şekli verilebiliyor” dedi.
Mide ameliyatlarından sonra verilen aşırı kilolarla ortaya çıkan deri sarkmalarının, bazı hastalarda psikolojik sorunlar yaratabileceğine de dikkat çeken Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı “Vücutta görülen sarkmalara yönelik yaptığımız ameliyatlar, uygun koşullarda ve zamanda yapılmalı. Ameliyatlar için acele edilmemesi kadar, hastanın psikolojisi göz önünde bulundurularak geç kalınmaması da önemli” diye belirtti.
Vücut şekillendirme ameliyatı, şayet hasta kilo verme ameliyatı geçirdiyse, ortalama 15-18 ay sonra, hedef kiloda da en az 3 ay sabit kalması durumunda yapılabilmekte. Bu ameliyatların yetişkinlere uygulanabileceğini vurgulayan uzmanımız hasta ileri yaştaysa, ek hastalık varlığı, risk faktörleri ve hastanın genel durumun değerlendirildikten sonra, ameliyatın yapılıp yapılmayacağına karar verildiğini ekledi.
Vücut şekillendirme ameliyatı, aynı anda birden çok bölgede yapılacaksa, cerrahi sonrası hastanede daha uzun kalınacağını belirten uzmanımız“Ameliyat sonrası izlerin kabul edilebilir ölçülerde iyileşmesi bir yıl kadar sürebilir. Ödemi çözmek, dokuları desteklemek ve iyileşmeyi hızlandırmak için 4-6 hafta arasında korse giyilir” dedi.
Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı özellikle son yıllarda fazla kilo vermesi gereken kişilerin tercih ettiği yöntemlerden biri olan obezite cerrahisinin, obezite ve obeziteyle ilişkili hastalıkların tedavisinde başarısı kanıtlanmış bir tedavi yöntemi olduğunun altını çizdi. “Bu yöntemin cerrahi dışı yöntemlerle karşılaştırıldığında kilo verme ve sonrasında elde edilen iyileşmenin korunması açısından cerrahi dışı yöntemlere göre kazanımlarının daha fazla olduğunu ancak cerrahi tedaviye uygun hastayı belirlemek için bazı kriterler vardır” diyen uzmanımızl şu bilgileri verdi: “Yaygın kullanılan bir hesaplama yöntemi vücut kitle indeksi (VKİ) olup, eğer kg/m2 cinsinden bu değer 40’ın üzerinde ise kişinin hastalık kabul edilecek düzeyde kiloya sahip olduğunu söyleyebiliriz. Yine de, sadece bu değeri kullanmak her insan için geçerli olmayabilir. Örneğin, kas oranı yüksek bir sporcuda, yağ oranı fazla olmasa da VKİ yüksek olabilir. Bunun yanında, VKİ değeri 35’in üzerinde olup, tip 2 diabet, kalp hastalığı, hipertansiyon ve uyku apnesi gibi kilo ile ilişkili ek hastalığı varsa bu hastalar da morbid obez sınıfına girmektedir. Diğer taraftan obeziteye neden olan başka altta yatan hastalıkların olup olmadığı da incelenmelidir. Yapılan değerlendirmeler sonucu hastanın ameliyata uygunluğuna karar verilir.”
Sadece ameliyat olmakla obezitenin üstesinden gelineceğini düşünmemek gerektiğini ifade eden genel cerrahi uzmanımız, “Ameliyat, hastalar için işleri yeniden yoluna sokacaktır ancak, bunun sürdürülebilmesi hastanın elindedir” diye konuştu. Cerrahi sonrasında istenen sonuca ulaşabilmek ve bunu koruyabilmek için dikkat edilmesi gerekenlerle ilgili genel cerrahi uzmanımız şunları anlattı:
“Hastalar, ameliyat sonrası yapacağı yaşam tarzı değişikliğini kabul etmelidir. Ameliyatlar, laparoskopik, diğer bir deyişle kapalı yöntemle yapıldığı için günlük hayata dönüş hızlı olacaktır. Ancak tamamen eski yaşantımıza dönmek doğru değildir. Hastaya düşen bazı sorumluluklar vardır. Bunların başında beslenme ve aktivite ile ilgili beklentilerimiz gelir. Hastalardan, bir yandan uzman diyetisyenlerin kontrolünde yapılacak beslenme programlarına uymalarını, diğer yandan da fiziksel aktiviteyi yaşamlarının bir parçası haline getirmelerini bekliyoruz. Uyku düzeni ve sağlıklı bir sosyal yaşantı da başarının korunmasında yardımcı olacaktır.”
”
Alo Yeditepe