Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Prof. Dr. Hasan Bombacı Kalça Kireçlenmesi ve Kalça Protezi hakkında merak edilen soruları yanıtladı.
Kalça kireçlenmesi, kalça ekleminin artrozuna halk arasında verilen isimdir. Diğer bir deyişle kalça eklem kıkırdağının dejenerasyonu ya da aşınmasına bağlı olarak kalça ekleminin yapısının bozulmasına, eklemin normal fizyolojik kayganlığının ve hareket açıklığının kaybolmasına kalça kireçlenmesi denir.
Kalça kireçlenmesi değişik sebeplerden ortaya çıkabilir. Bunların en başında ise travma gelir. Bir kaza anında, kalça eklemi zorlandığı ya da bir kırık oluştuğu zaman kalça ekleminin yüzeyi bozulup hasar oluşabilir. Sonuçta eklemin düzeni bozulur ve artroz yani kireçlenme ortaya çıkar.
Diğer bir önemli sebep kalçanın biyomekanik bozukluklarıdır. Özellikle çocukluktan gelen ve kalça ekleminin biyomekanik dengesini bozan hastalıklar da kalçada artroza sebep olur. Buna örnek olarak gelişimsel kalça çıkığı sekellerini veya çocukluk çağında görülen kalça eklemi beslenmesini bozan hastalıkları sayabiliriz.
Bir diğer kalça eklemini bozan hastalık kalçayı tutan romatizmal hastalıklardır. Bunların dışında orta ve ileri yaşlarda kalça ekleminin beslenmesini bozan sebepler içerisinde bazı kan ve hormonal hastalıklar, AIDS, alkolizm sayılabilir. Bu durumlarda da beslenmesi bozulan kalça kemiğinin direnci düşer, eklem yüzü çöker, yüzeyi bozulur ve bu bozulma sonucunda artroz gelişebilir.
Not as often as seen in the knee joint, but not infrequently. The frequency may vary depending on the incidence of the underlying causes from region to region.
Although there is no clear data on the frequency in our country, there is a possibility that the frequency may vary regionally. For example, congenital hip dislocation is seen a little more in some of our regions. This indicates that hip arthrosis due to this cause will be common in that region. Another reason is cortisone treatment, which is among the most effective drugs in the treatment of Covid-19. However, it is also known that cortisone treatment is among the causes of avascular necrosis in the joints. In this case, it is not difficult to predict that the risk and frequency of hip avascular necrosis and arthrosis will increase in the long-term depending on the cortisone used in the treatment of Covid-19, which affects the whole world and our country.
Kalça artrozunun en önemli belirtisi kalçanın kasık bölgesinde ortaya çıkan ağrılardır. İlk önce bu durum uzun süreli yürüyüşlerle ortaya çıkar. Fakat ağrı daha sonra daha kısa mesafede yürüyüşlerde de ortaya çıkmaya başlar. Önceleri hareketle ortaya çıkan ağrı dinlenince geçse de daha sonra devamlı ağrı haline gelir. Bu süreçte kalçanın hareketleri de kısıtlanmaya başlar. Özellikle kalçayı karnına doğru çekme ya da içeri doğru çevirme hareketleri öncelikle kısıtlanan hareketlerdir. Hastada gittikçe artan bir topallama belirir. Ama kalça artrozunun en önemli ve birinci belirtisi ağrıdır.
Ağrı ilk zamanlarda hafif hafif ortaya çıkar. Egzersiz sırasında, zorlu yürümelerde görülür. Fakat kalça ağrısının kireçlenme dışında başka sebepleri de olabilir. Sözgelişi kalça artrozuna dönüşebilecek kalça avasküler nekrozunun ilk safhalarında, daha artroz gelişmemişken de kalça bölgesinde ağrılar ortaya çıkar. “Kalça ekleminin sıkışma sendromu” olarak tarif edilen kalça ekleminin yapısal bozukluklarında, eklemde mevcut lokal uyumsuzluğa bağlı olarak kalçanın belli hareketlerinde ağrı ortaya çıkabilir. Tüm bunların dışında kalça ekleminden bağımsız olarak kalça çevresindeki adalelerden kaynaklanan ağrılar da olabilir. Sözgelişi kalçanın ön tarafında bazı adale gruplarının ve tendonların aşırı yüklenmesine bağlı yırtıklar ve ödemler de bu tür ağrılara sebep olabilir. Ancak sayılan bu rahatsızlıkların her birinde ağrının karakteri farklılıklar gösterir ve bunlar muayene ile anlaşır, ayırımı da doktor yapabilir.
Ağrıyla gelen hastada öncelikle muayene çok önemlidir. Muayeneden sonra ilk önce röntgen tetkiki yapılır. Röntgende kalça eklemindeki düzensizlikler, buna bağlı olarak kalça eklemindeki şekil bozuklukları rahatlıkla görülebilir. Artrozun son safhasında röntgen yeterli olsa da kalça ağrısı ile gelen hastalarda gelişmekte olan ya da yeni başlayan kıkırdak hasarlarını görmek için MR görüntüleme yöntemi de gereklidir. Sözgelişi kalça artrozu sebeplerinden birisi olan kalça avasküler nekrozunun ilk belirtileri ancak MR’da görülebilir. Benzer şekilde “kalça eklemi sıkışma sendromu”na bağlı yumuşak doku hasarları da MR’la görülebilir. Çok özel durumlarda bilgisayarlı tomografi de kullanılabilir.
Kalça eklemi ağrısı ile gelen hastada sebeplerden bazıları kalça artroza gitmeden önce tespit edilebilirse tedavi edilebilir ya da en azından geciktirtilebilir. Bazı durumlarda kilo azaltılması ve fizik tedavi kısmen faydalı olabilir. Ancak erken safhada dahi çoğunlukla cerrahi müdahale gereklidir. Eskiden çok daha sık uygulanan osteotomi (kemik aks bozukluklarının düzeltilmesi, yük dağılımının dengelenmesi için yapılan kemik şekil düzenlemeleri) ameliyatları günümüzde daha seyrek uygulansada hala tedavide yeri vardır. Bundan başka son zamanlarda gelişen teknik imkanlar kalça ekleminin artroskopik uygulamalarının daha sıklıkla kullanılmasına imkân sağlamıştır. Ancak ilerlemiş bir kalça artrozunda total kalça protezi en önde giden tedavi yöntemidir. Gelişen teknoloji protezlerin de dayanıklılığını arttırmıştır. Ancak protez ameliyatının geri dönüşümsüz bir ameliyat olduğu her zaman akılda tutulmalıdır. Ama uygun endikasyonla başarılı bir şekilde uygulanmış kalça protezi ameliyatları ile erken ve orta dönemde çok başarılı sonuçlar almak mümkündür.
Bu hastalarda ameliyat için öncelikle yaş önemlidir. Mümkünse erken yaşta daha çok kalça koruyucu işlemler tercih edilmelidir. Fakat ileri yaşlarda protez oldukça iyi bir çözümdür. Ne zaman ameliyat gerekir denildiğinde ise en önemli kriter hastanın ağrılarının şiddetidir. Hasta günlük hayatını konforlu bir şekilde sürdüremezse ve en önemlisi de artık istirahat ağrıları başlamışsa, ağrıya bağlı uyku düzeni bozulmuşsa, bu durumlarda ameliyat kaçınılmaz olur. Bazı hastalarda hareket kısıtlılığının çok ileri safhaya gelmesi dizde ve belde de problemler yaratacağı için ameliyat sebebi haline gelebilmektedir. Yine burada da hastanın yaşı göz önünde bulundurulmalıdır.
Kalça cerrahisinde cerrahi tedavi yöntemine mevcut soruna göre karar verilir. Eğer kalça artrozu erken safhadaysa yani “kondromalazi” denilen kalça ekleminde kıkırdak hasarı aşamasındaysa genellikle artroskopik yöntemler ya da osteotomi (kemik/deformite düzeltme) ameliyatları tercih edilir. Ama eğer hasar çok ilerlemişse artık bu tür ameliyatların faydası olmaz. Bu durumda da tıbbi endikasyonlar dikkate alınarak, hastanın yaşı, ağrının durumu, istirahat ağrıları, hayat kalitesine etkisi gibi durumlar da değerlendirilerek protez cerrahisine başvurulur.
Total hip replacement surgery is the replacement of the disrupted hip joint with implants consisting of metal and polyethylene/ceramic components. This surgery is a successful form of treatment that provides a painless joint opening in appropriately selected patients. Total hip replacement is actually a preferred surgical method in advanced age. However, in some cases, it may also need to be applied to young patients. For example, in some rheumatic diseases, all joints can be held as well as the hip joint. In these cases, a total hip prosthesis can be applied. Although the decision to apply total hip replacement is mainly due to damage to the joint, our preferred age range is advanced age.
Total hip replacement surgery also naturally has some risks related to surgery. One of the most feared risks here is infection. Because when an infection develops in any prosthesis, its treatment is a very problematic complication. However, these risks are at the level of one or two percent in a well-made hip prosthesis.
Kalça protezleri çok yüz güldürücü ameliyatlardır ve çok hızlı sonuç alınabilir. Hastaya gerçekten de erken ve orta dönemde çok konfor sağlayan bir ameliyattır. Ameliyatta kullanılacak protezler iki farklı tiptedir. Kullanılan protez türüne göre ameliyat sonrası iyileşme ve dikkat edilmesi gerekenler farklılık göstermektedir. Bu iki tip protezden bir tanesi çimentolu, diğeri çimentosuz protezlerdir. Çimentolu protezlerde kalçaya daha erken yük verebilirken, çimentosuz protezlerde biraz daha geç yük vermeyi tercih eden görüşler vardır. İki protezde de ameliyattan kısa bir süre sonra hasta ayakları üzerine basıp yürüyebilir. Hareket açıklıkları da, ameliyat öncesi hareket açıklığına da bağlı olarak, oldukça iyi bir şekilde günlük hayatına devam edebilir. Genelde hastalar iki üç ay civarında bastonsuz yürüyebilir hale gelebilir. Ancak kalça çıkığı sekeli olan hastalarda bazı ilave işlemler gerekeceği için bu süreler uzayabilir.
Kalça protezlerinin ömrü yine yapılacak proteze göre farklılıklar gösterebilir. Burada kalça protezlerinin ömrünü belirleyen en önemli şey ara yüzeylerdir. Ara yüzeyler daha önceden polietilen dediğimiz çok özel geliştirilmiş bir maddeyle yapılmaktaydı. Fakat daha sonradan seramik ve türevlerinden yapılmış ürünler kullanılmaya başladı. Gerek polietilen gerekse seramik yüzeylerin dayanıklılığı ve ömrü ilk çıkan protezlere göre çok çok artmıştır. Bununla ilgili çalışmalar çok yoğun bir şekilde devam etmektedir. Bugün için protezlerde en uzun süreli ömür seramik-seramik ve seramik-arttırılmış çapraz bağlı polietilen yüzeylerle elde edilmektedir. Şu an kullanılan protezlerin bazılarında yaklaşık yirmi yılı geçkin sürelerde dayanıklılıktan bahsedilebilir.
Protez yapılmış hastanın dikkat etmesi gereken en önemli şey travmadan kaçınmaktır. Çünkü protez ve kemiğin esneklikleri farklıdır, dolayısıyla herhangi bir travma esnasında protezin çevresinde kırıklar olabilmektedir. Bu kırıkların tedavisi de bazen hastanın protez ameliyatından elde ettiği faydayı azaltabilir. Hastaların kalça bölgesine gelecek travmadan ya da düşme ve yüksekten atlamayı gerektirecek riskli işlerden ve aktivitelerden uzak durması gerekir. Bunun dışında kalçayı anormal şekilde hareket ettirmekten, kalça hareketinin uç noktalarını zorlamaktan kaçınmak uygun olur. Bununla birlikte günlük hayatın akışına uygun şekilde yaşamakta ve protez konan eklemi gerektiği gibi kullanmakta herhangi bir sakınca bulunmamaktadır.
”
Alo Yeditepe