‘Süper besin’ son zamanların en popüler kavramlarından biri, ancak pek çok insan süper gıdanın gerçekte ne olduğu konusunda net bir fikre sahip değil. Peki ne demek süper besin? Hangi gıdalar bu kategoriye giriyor? Bu kavram neden tartışılıyor? En önemlisi de süper gıdaları tüketirken nelere dikkat etmek gerekiyor? Son dönemin favori süper besinlerini Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Diyetisyeni anlattı.
Süper besinleri kısaca vücuda yüksek fayda sağlayan besinler olarak tanımlayan Diyetisyen “Enerji vermelerinin yanı sıra içeriğindeki özel bileşenler, vitaminler ve mineraller sayesinde sağlığın korunmasına katkı sunan, hücreleri besleyen kısacası besin değeri yüksek olan gıdalardır. Örneğin; bir gıdanın ORAC değerinin (vücudumuzda bulunan serbest radikaller) yüksek olması onu süper besin yapar. Çünkü kansere karşı savaşta oldukça etkilidir. Bunun gibi birçok örnek verilebilir” dedi.
Bilim insanları, brokolideki bir molekülün ince bağırsağın iç dokusuyla etkileşime girerek hastalıkların ilerlemesini önlediğini tespit etti. Bu, yaygın bilinen ‘süper besinin’ bağırsak sağlığını nasıl iyileştirdiğine ışık tutan bir keşif ve aynı zamanda Ahr aktivitesinin bağırsak bariyerini onarıcı ve güçlendirici etkisi olduğunu söyleyen Diyetisyenimiz ‘’Floranın güçlenmesi için ahr aktivitesinin desteklenmesi gerekmektedir. Bağırsak bariyerinin sağlığı besin emilimlerinin değerlendirilmesi ve bağışıklık sistemi için oldukça önemlidir. Ayrıca brokolide bulunan mirozinaz enzim aktivitesi de kansere karşı koruyucu etki göstermektedir. Bu enzim sayesinde brokoli içerisindeki kükürt bileşiklerini antikanser bir yapıya dönüştürebiliyoruz. Mirozinaz enzim aktivitesini maksimum seviyeye çıkarabilmek için brokoliyi pişirmeden önce rondo veya bıçak darbeleriyle parçalamak ise büyük önem taşımaktadır.’’ ifadelerini kullandı.
Genellikle bahçeleri işgal eden inatçı bir ot olarak görülse de karahindiba yüzyıllardır geleneksel tıbbın birçok formunda kullanılıyor. Aynı zamanda bitkisel çaylarda, takviyelerde ve salatalarda da zaman zaman kendisine yer buluyor.
Karahindibanın hem köküyle hem de yapraklarıyla şifa saçan bir bitki olduğunu ifade eden uzmanımız “B kompleks, A, C ve K vitaminleri sayesinde bağışıklığı destekler. İçeriğindeki potasyum, magnezyum, kalsiyum mineralleri sayesinde kalp sağlığı ve dolaşıma katkı sunar. Aynı zamanda tansiyon düzenini de olumlu yönde etkiler. İçeriğindeki zengin posa sayesinde ise kan şekerini dengeler” dedi.
Kalp sağlığı için pıhtı ihtimalinin düşürüldüğü her adım önemlidir. Pancar da içeriğinde ki nitrat sayesinde kanın sulanmasına yardımcı olur. Bu sayede dolaşım ve kalp fonksiyonlarına katkı sunar. Ancak rutin olarak kan sulandırıcı kullanan kişilerin bu gıdaları tüketirken miktar konusunda hekimlerine danışmalarında fayda olacağını belirten uzmanımız ‘’Aynı zamanda kırmızı pancarda bol miktarda potasyum ve folik asit bulunur. Potasyum minerali de kalp sağlığı için çok çok önemli bir mineraldir. Ciddi potasyum eksikliğinin kalp krizine neden olabileceğini unutmamak gerekir. ‘’ diye belirtti.
Avokado bağırsak bariyerini iyileştiren en güçlü besinlerden bir tanesidir. İçeriğindeki ‘flıgram’ sayesinde düzenli tüketildiğinde bağırsak dokusunun yenilenmesini sağlar. Aynı zamanda e vitamininden zengin bir yağ kaynağıdır. Enginar ise birçok vitamin ve mineralin yanı sıra özellikle sinarin içeriği sayesinde karaciğer dostudur. Yağlanmayı azaltırken detoksifikasyona destek olur. Karaciğerin yaşamsal fonksiyonlarına destek sunar. İçeriğindeki lif sayesinde kolesterolü dengeler fakat en önemli özelliği karaciğer fonksiyonunu iyileştirmesidir.
Kırmızı ve mor meyveler: Özellikle antioksidan kapasiteleri nedeniyle kanser karşıtı olmaları ve vitamin mineral açısından zengin oldukları için süper besin olarak bilinirler.
Zeytinyağı: Polifenollerden zengin, antioksidan kapasitesi yüksek, E vitamininden zengin iyi bir kanser önleyicidir.
Sarımsak: Allisin içeriği sayesinde antioksidan etkisi vardır. Allisinin faydasını en yüksek seviyeye çıkarabilmek için rendelemeden ve pişirmeden önce ezmek önemli. Aynı zamanda damar koruyucu ve tansiyon düşürücü etkisi de ön plandadır.
Yeşil mercimek: İçerdiği yüksek oranda lif sayesinde kan şekerini dengeler ve tokluk süresini uzatır. Ayrıca bitkisel protein kaynağıdır. B grubu vitaminlerinden de oldukça zengindir.
Ceviz ve yağlı balıklar: İçeriğindeki Omega-3 sayesinde antiinflamatuar özellik taşırlar. Hem kan yağını düşürür hem de kalp sağlığını korurlar.
Yoğurt: İçeriğindeki probiyotikler sayesinde bağışıklığa önemli katkı sunar.
Yumurta: Biyoyararlanımı en yüksek proteine sahiptir ve beyin sağlığı için de oldukça önemlidir. Ayrıca selenyum ve A vitamini kaynağıdır.
Süper besinler sağlıklı bütün bireyler için faydalıdır. Ölçülü miktarda kullanıldıkları takdirde herkese sağlık katacaklardır. Fakat kronik hastalığı olanlar, rutin ilaç kullananlar mutlaka hekimine danışmalıdır. Aynı zamanda gebelik döneminde de ekstra hassas olmakta fayda var.
Her gıdanın tüketim kuralına dikkat etmek gerekir. Örneğin sarımsağı ezip tüketmek, brokoliyi parçaladıktan sonra pişirmek gibi.
Bu tarz pişirme ve doğrama teknikleri faydasının artmasına sebep olur. Günlük antioksidan kapasitemizin yükselmesi için ise günde en az 3 çeşidini diyetimize ilave etmekte fayda var.
Rengarenk ve çeşitli beslenmenin birincil kural olması gerektiğinin altını çizen Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Diyetisyenimiz Her gıdadan aldığımız fayda başka. Ayrıca sinerjik etki denen bir kavram var. Birlikte tüketilmeleri de etkilerinin artmasına neden oluyor. Herkes için tüketilmese iyi olur dediğimiz ne olabilir? Şeker, yüksek yağlı sakatatlar… Bunların elimine edilmesinde tabii ki sorun yok. Ancak diyet kısıtlılığı yoksa herkesin sağlıklı diyetinde mutlaka kaliteli karbonhidrat, sağlıklı yağlar, kaliteli proteinler olmalı. Tek başına sürekli olarak yendiğinde bizi daha sağlıklı yapan bir gıda grubu yok. Dedi.
”
Alo Yeditepe