Yılbaşı tatili gibi kutlama zamanlarında hazırladığımız sofralar doğal olarak fazla yemek eğilimini de getiriyor. Ertesi günden itibaren de küçük sağlık sorunları ya da “neden yedim” vicdan muhasebesi de kaçınılmaz oluyor. Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Diyetisyeni bu şekilde güzel aile yemekleri ya da tatillerden sonra da sağlıklı tercihler yaparak beslenmenin mümkün olabileceğini hatırlattı. Hatta yapılacak kaçamakların da ertesi gün telafi edilebileceğini belirterek yeni yıla kilo almadan girmek için önerilerde bulundu.
“Akşam rahat yemek için sabahı pas geçmek isteyebilirsiniz, fakat bu kan şekerinin ani dalgalanmalarına yol açacaktır” diyen uzmanımız, şunları anlattı: “İştahımızı kontrol altında tutabilmek için mutlaka kahvaltı yapılmalı kahvaltıda ise yumurta, az yağlı peynir, avokado ve bolca mevsim sebzesi, ihtiyaca göre bir dilim ekmek ideal bir öğün örneğidir. Hem tok tutacak hem de özellikle avokado ve sebzeler sayesinde iyi bir antiinflamatuar menü olacaktır.”
“En geç 29 Aralık tarihinden itibaren 2-3 günlük dikkatin yüksek seviyede olduğu bir beslenme düzeni yaratabilirsek yeni yıla girdiğimiz gece pişmanlık hissi daha az olacaktır” diyen uzmanımız, “Bu sayede istediklerimizin tadına gönül rahatlığıyla bakabileceğiz. Bu demek değil ki o gece her şeyi tıka basa yiyelim. En sevdiğimiz şeylerden bir tabak yapmak ideal olacaktır” diye konuştu.
Sadece bir akşamlık küçük kaçamakların sağlığımız üzerinde çok fark yaratmayacağını ve önemli olan noktanın genel olarak sağlıklı beslenmek olduğunu hatırlatan uzmanımız “Yediklerimiz zamana yaymak önemli. Yavaş yavaş ve zamana yayarak yenilen yemeklerde miktar kontrolü yapmak da daha kolay olacaktır. Aynı zamanda doygunluk hissi oluşması için zaman kazanılacağı için miktar da azalacaktır. Ancak asıl önemli olan nokta ne yenildiğinden ziyade abartmamak yemek olacaktır.” Diye konuştu.
Yenildiğinde şişkinlik yaratacak besinleri menüden çıkarmanın da yarar sağlayacağını söyleyen uzmanımız, sözlerine şöyle devam etti: “Kaloriden bağımsız, örneğin glüten hassasiyetiniz var fakat tüketme konusunda sıkıntı yaşayacak kadar büyük bir noktada değilsiniz. Yediğinizde sadece sadece şiş hissediyorsanız menüyü buna göre belirleyin. Bulgur yerine bol sebzeli bir basmati pirinci pilavı çok daha iyi hissettirebilir. Laktoz hassasiyetiniz varsa mezelerinizi laktozsuz yoğurt ile yapabilirsiniz. Süte karşı hassasiyetiniz varsa kekinizi, pastanızı yaparken bitkisel sütlerden yararlanabilirsiniz. Bunların yanı sıra suyunuzu da bolca tüketirseniz bir sonraki gün şişkinlik hissiniz daha az olacak, kilo alma paniğini daha az yaşayacaksınızdır.”
Yemeğin yanı sıra yılbaşı gecelerinin vazgeçilmezi olan kuruyemişlerin de görünmez kalori kaynaklarından olduğunu hatırlatan uzmanımız “Özellikle keyifli sohbetler sırasında farkında olmadan kuruyemiş tüketimi de artar. Bunun önüne geçebilmek için tüketmeniz gereken miktar kadar yanınıza almak ipin ucunun kaçmasını önleyecektir. Bununla birlikte daha sağlıklı olması sebebiyle mümkünse kavrulmamış, çiğ olan kuruyemişleri tüketmek iyi bir tercih olacaktır.”
Her zaman olduğu gibi bu dönemde de beslenmenin yanında mutlaka hareketi koymak gerektiğini anlatan uzmanımız sözlerine şöyle devam etti: “Özellikle yılın son haftası normalden daha fazla hareket etmeye çalışmak metabolizmanızın da canlı kalmasına yardımcı olacaktır. Davetlerin olduğu günleri sporsuz geçirmemekte fayda var. Kalori açığı yakalayabilmek için yakılan kalorinin de belli bir düzeyde kalması avantajınıza olacaktır.”
Salata ve sebze ağırlıklı oluşturulacak sofraların sindirime de yardımcı olacağını hatırlatan uzmanımız sözlerine şöyle devam etti: Ayrıca, pilav, makarna, çorba, ekmek gibi karbonhidrat bakımından zengin besinlerin arasından bir tanesini tüketmek denge açısından önemli olacaktır. Menü çeşitliliği çok ise, en sevdiklerinizden tüketmeye özen gösterin. Örneğin birden çok meyve çeşidi varsa siz en çok sevdiğinizi tercih edin. Bu özeni bütün besin gruplarında gösterin. Hamurlu veya şerbetli tatlılar yerine daha hafif olan sütlü tatlıları tercih edin.”
Bu tarz akşamlarda gazlı içeceklerin gizli kalori odakları olduğunu hatırlatan uzmanımız “Çoğunlukla yemeğe odaklanıldığı için içecekler göz ardı edilebiliyor. Bu da gece boyu alınan kalori miktarının artmasına neden oluyor. Bu nedenle mümkünse gazlı içecekleri tüketmeyin. Tercihinizi sudan yana kullanın. Alkol alıyorsanız sınırlayın ve gün içinde, gece boyunca, ertesi gün bol su tüketin. Bol su tüketimi alınacak alkolün yaratacağı su kaybının etkisini azaltacaktır.”
Ne kadar yenilirse yensin ertesi gün kendinizi cezalandırmayın diyen uzmanımız, “Ağır yemekler yerine bolca sebze, su içeriği yüksek meyveler ve kaliteli proteinler tüketmeye çalışın. Midenizi rahatlatmak için de adaçayı, papatya çayı gibi bitki çayları yardımcı olacaktır.” Diye sözlerine tamamladı.
”
Alo Yeditepe