Kilo vermek isteyen birçok kişiden, “su içsem yarıyor”, “hiç yemiyorum ama hala kilo alıyorum” gibi ortak cümleler duymuşsunuzdur. Ancak diyet yaparken ya da sadece kilo kontrolü sağlarken bilerek ya da bilmeden yapılan bazı davranışlar kilo vermeyi engelleyebiliyor. “Ağzımızdan geçen her lokma, her içecek bilinçli tüketilmeli” diyen uzmanımız farkında olmadan yapılan küçük hataların gün sonunda istenmeyen sonuçlara neden olabileceğini anlattı.
Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Diyetisyen ve Fitoterapi Uzmanı “Kalorisiz gibi görünen içeceklerin tüketimi herkesin göz ardı ettiği bir hata! ‘Ekmeği kestim’ cümlesini çevremizden çokça duyarız. Ancak kilo aldıran tek şeyin karbonhidrat olduğu algısı yanlıştır. Fazla yediğimiz protein de vücutta yağ olarak depolanır! Çok sağlıklı ve faydalı herhangi bir gıdanın gereğinden fazla tüketilmesi de kilo artışına sebep olabilir!” diye konuştu.
Kilo kaybını zorlaştıracak hataları ve doğru davranış biçimlerinin nasıl olması gerektiği konusunda şunları anlattı:
Gün içinde atıştırılan kuruyemiş ve meyveler, sağlıklı barlar ve diğer ara öğün alternatiflerinin sandığımız kadar masum olmadığını hatırlatan Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Diyetisyen ve Fitoterapi Uzmanı şu bilgileri verdi: “Acıktıysanız ve bir şeyler atıştırıyorsanız, genellikle porsiyon kontrolü sağlamak çok zorlaşır. Bu durum da küçük hacimlerde büyük kaloriler almamıza neden olabilir. Bunun yanında ana öğünlerin tamimiyle iptal edilip ara öğünlerle bir düzen kurmak çok yanlıştır. Ara öğün ve atıştırmalıkların, öğün aralarında ihtiyaç halinde ve miktar ayarlaması yapılarak tüketilmesi gereken yiyecek veya içecekler olduğu unutulmamalı.”
Gerek kilo kontrolünü sağlamada gerekse diyet yaparken, en az yenilen besinler kadar önemli bir başka unsur da yeterli su tüketmek. Dolayısıyla yeterli su içmemek de önemli hatalardan birini oluşturuyor. Özellikle su yerine çay ve kahve tüketiminin de önemli bir hata olduğunu hatırlatan Uzm. Dyt. “Çay ve kahve diüretik dediğimiz içeceklerdendir. Yani vücuttan su kaybına neden olur. Aslında sanılanın aksine vücudun su depolarına katkı sağlamaz. Susuzluğunuzu çay ve kahve içerek gideriyorsanız su kaybettiğinizi unutmayın.” Diye konuştu.
Diyet sırasında yapılan uygulamalardan biri de ödüllendirme. Bu yöntemin toplumda çokça kullanılmasına karşın doğru bir yaklaşım olmadığını belirten uzmanımız “Hafta içi kişinin kendine eziyet edercesine diyet yapıp hafta sonu yediği her şeyi kendine hak görmesi hem metabolizmanın bozulmasına hem de sağlığın bozulmasına sebep olabilmektedir.” Dedi.
“Güneş battıktan sonra insan metabolizması da dinlenme moduna geçer, sindirim yavaşlar, hareketin de azalmasıyla alınan her kalorinin dönüşü muhteşem olur” diye konuşan uzmanımız, şu bilgileri verdi: “Güne artık sağlıklı beslenmeyle başlayacağım fikriyle başlayıp, sağlıklı beslenmenin aç kalmayla doğru orantılı olduğu yanılgısına düşüyorsanız akşam bilinçsizce aldığınız kaloriler başınıza dert olabilir. Herkesin sağlıklı yaşamını sürdürebilmesi için alması gereken bir kalori var. Gündüz bu ihtiyaçlarımızı karşılamazsak vücut bunu akşam tamamlamak zorunda kalır. Halsizlik başlar, kan şekeri düşer ve gece acıkmaları meydana gelir. Günlük enerji ihtiyacımızı gündüz aç kalmadan karşılarsak, yani gün içine dağılımını mantıklı şekilde yaparsak gece gıda tüketimimiz daha az olacaktır. Dolayısıyla kilo kaybımız da kolaylaşacaktır.”
Kilo verme döneminde genellikle günah keçisi olarak karbonhidratların seçildiğine işaret eden uzmanımız, “Makro besinlerimiz temelde 3 gruba ayrılır: karbonhidrat, protein, yağ. Her ne kadar tek suçlu olarak karbonhidratlar görülse de aslında 1 porsiyon karbonhidrat ve proteinin kalorileri birbirine eşittir. Ayrıca protein kaynaklarından aldığımız yağ ise cabasıdır. Her ne kadar proteinin metabolizmayı hızlandırıcı etkisi olsa da gereğinden fazla tüketmenin de kilo aldıracağı unutulmamalı” Diye konuştu.
Kilo kaybı hedefinin olduğu dönemlerde genelde yenilenlerle ilgilenirken içilenler göz ardı edilebiliyor. Bu durumun da kilo verme sürecinde en çok yapılan hatalardan biri olduğuna işaret eden uzmanımız, “Sütlü, kremalı, şuruplu kahveler bunların en güzel örneğidir. Öğün geçiştirmek adına yemek yemeyip, aromalı bir kahve içmek aslında kendinize yaptığınız bir kötülük. Ayrıca kefir, süt, maden suyu gibi sağlıklı olarak düşündüğümüz ara öğün alternatiflerinin de aromalılarından uzak durmak gerekli. Meyveli ve şeker ilaveli içecekler hem kan şekerinin hızlı yükselmesine hem de kilo artışına sebep olacaktır.”
Diyete giren çoğu kişinin önce mutfak alışverişi yaptıklarını hatırlatan uzmanımız sözlerine şöyle devam etti: “Aslında sağlıklı alternatiflere yönelmek ve alışverişi bu yönde gerçekleştirmek doğru bir davranış. Ancak, diyette ‘light’ gibi ibareleri barındıran yiyeceklerin daha sağlıklı veya kalorisiz olduğu düşüncesi yanlıştır. Bu düşünceyle tüketimleri artırmak da kaçınılmaz olarak kiloyu getirecektir. Unutulmamalıdır ki, miktarını ayarladığınız sürece herhangi bir gıdanın light versiyonlarına geçilmesine gerek yoktur. Sağlıklı bir diyet alışverişinde light ürünler yerine taze sebze, meyvelere ağırlık verilmesini öneririm.”
Çoğu insanın kilo vermeye karar verdikten sonra diyetinden birçok gıdayı çıkarmak gibi bir hataya kapılabildiğini söyleyen uzmanımız şu bilgileri verdi: Gereğinden fazla sert diyetler kişinin bir süre sonra kararından vazgeçmesine ve eski alışkanlıklarına daha keskin şekilde dönmesine neden olur. Yapılacak en iyi şey, kilo artışına sebep olabilecek alışkanlıkları belirleyip, çok sevilen, tüketilmediğinde mutsuzluk yaratan gıdaları diyetisyen kontrolünde sık olmamak koşuluyla tüketmek olacaktır.”
”
Alo Yeditepe