Hamilelik döneminde yapılması gereken testler hem bebeğin hem de annenin bu süreci sağlıkla geçirmesine yardımcı oluyor, gerekli durumlarda zamanında tedavi olanağı sağlıyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Rukset Attar, gebelik döneminde yapılması gereken testlerin bu nedenle çok önemli olduğunu söyledi.
Yapılan düzenli kontroller sayesinde düşük, gebelik problemleri, erken doğum gibi istenmeyen durumların önüne geçilerek anne ve bebek sağlığının korunabileceğini vurgulayan Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Rukset Attar, söz konusu testleri ihmal edilmemesi gerektiği konusunda uyardı. Prof. Dr. Atar, “hamilelikte ortaya çıkabilecek bir takım sorunları tespit etmek için yapılan testlerin bazıları tüm hamile kadınlarda hekim kontrolünde rutin olarak yapılırken rutin dışında kalan diğer testler, kişinin ve ailesinin tıbbi öyküsü doğrultusunda hekim gerekli görürse yapılabiliyor” dedi.
Gebelikte ilk yapılması gereken testin öncelikle beta hCG adı verilen kanda gebelik testi olduğunu aktaran Prof. Dr. Rukset Attar, bu testle hem gebeliğin gerçekten var olup olmadığını göstermesi hem de dış gebelik ve rahim içi gebeliğin ayırt edilmesinde önem taşıdığını da ekledi. Bu amaçla beta hCG ile birlikte ultrasonografi yapılması gerektiğine de işaret etti.
11-14 hafta arasında ikili tarama testi adı verilen ve başta Down Sendromu olmak üzere bazı kromozom bozukları için risk durumunu gösteren kan testi yapılıyor. Bu testin yapılacağı gün önce ultrason yapılması gerektiğini anlatan Prof. Dr. Rukset Attar, şu bilgileri verdi: “Ultrasonda bebeğin ense kalınlığı, burun kemiğinin olup olmadığı, kardiyak veya başka bir anomali olup olmadığı kontrol ediliyor. Riskli gebeliklerde 10. haftadan itibaren anne kanında serbest fetal DNA testi yapılabilir. Serbest Fetal DNA testinde; anne adayının kanından serbest fetal DNA elde edilerek fetal kromozomlar da incelenir. Bu test kesin bir tanı testi olmamakla birlikte, güvenilirliği yüksek bir tarama testi olarak kabul edilir.”
16-20 haftalar arasında kromozom anomalisi ve spina bifida taraması için üçlü veya dörtlü test yapılabildiğini hatırlatan Prof. Dr. Rukset Attar, “İkili, üçlü, dörtlü tarama testleri ve anne kanında serbest fetal DNA testi tarama testleridir. Bu nedenle bu testlerde yüksek risk çıktığı durumlarda kesin tanıyı koymak için gebelik haftasına göre koryon villus biopsisi, amniosentez veya kordosentez yapılması gerekiyor” dedi.
Prof. Dr. Rukset Attar’ın verdiği bilgiye göre, 20-22 haftalar arasında bebeğin organlarının durumu, bebeğin eşi adı verilen plasentanın durumu, rahim ağzı uzunluğunun belirlenmesi, rahimi besleyen damarlardaki kan akışı gibi parametrelerin değerlendirilmesi için detaylı ultrasonografi yapılması gerekiyor.
Gebelikte gebelik hormonlarının da etkisi ile diyabeti olmayan kadınlarda gestasyonel diyabet adı verilen gebelik şeker hastalığı görülebiliyor. “Gestasyonel diyabet tanısı konulup tedavisi yapılmazsa bebekte intrauterin dönemde, doğum sırasında ve doğumdan sonraki dönemde problemlere yol açabiliyor” diyen Prof. Dr. Rukset Attar, şu bilgileri verdi: “Bu nedenle tanısının konulması önem arz ediyor. Bu amaçla 24-28 haftalar arasında 75 gr şeker yükleme testi yapılıyor. Bir diğer test de 50 gram şeker testi olup bunda yüksek değer çıkması durumunda tanı için 100 gram şeker yükleme testi yapılıyor. Ayrıca tam kan sayımı, idrar tahlili ve idrar kültürü de tekrarlanır. Rh uygunsuzluğu olan gebelerde 28 haftada indirekt coombs testi tekrarlanarak sonucuna göre kan uyuşmazlığı iğnesi yapılması gerekiyor.”
Gebeliğin son aylarında hem annedeki sancı durumunu hem de bebeğin kalp atışlarını değerlendirmek amacıyla NST yapıldığı hatırlatan Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Rukset Attar, “NST gebeliğin 32-34. haftalarında uygulamaya başlanır. Ancak erken doğum tehdidi gibi gebelikle ilgili risk faktörlerinin varlığında daha erken haftalarda başlanabilir. 35-37 haftalar arasında B grubu streptokok için vagen ve anüsten kültür alınır. Tüm gebelik boyunca anne adayının şikâyetlerine göre tam kan sayımı ve idrar tahlili tekrarlanır” diye konuştu.
”
Alo Yeditepe