Polikistik Over Sendromu (PCOS) kadınlarda sık görülen bir hormon dengesizliğidir. PCOS’u olan kadınlar normalden daha fazla testosteron (erkeklik hormonu) üretir. Yaşanan hormon dengesizliği yumurtlama sorununa yol açarak adet döngüsünde düzensizlik oluşmasına neden olmaktadır. Bu sorunu yaşayan kadınlar normal popülasyona göre daha zor gebe kalabilmektedir.
Polikistik over sendromunun belirtileri tamamen hastalığın şiddetine göre değişmekte hatta bazen hiç belirti vermemektedir. Hatta yapılan bir çalışmaya göre; PCOS hastalarının yüzde 70’i tanı almış değildir. Belirtileri hafif olan bazı hastalar sebepsiz kilo alımı, bazıları da gebe kalmakta zorlanma sebebiyle doktora başvurup tanı almaktadır.
Adet Düzensizliği: Yumurtlamanın gerçekleşmemesi sebebiyle rahim (uterus) iç duvarı her ay dökülemediğinden dolayısıyla adetlerde gecikme olmaktadır.
Aşırı Adet Kanaması: Rahim (uterus) iç duvarı daha uzun süre hormonlara maruz kaldığından dolayı daha fazla kalınlaşmakta, dolayısıyla daha fazla kanama olmaktadır.
Yüz ve Vücutta Kıllanma Artışı (hirsutizm): Artmış erkeklik hormonları sebebiyle hastaların yüzde 70'inde, yüzde ve vücutta kıllanma artışı olmaktadır.
Sivilce (akne): Yine artmış erkeklik hormonları sebebiyle cilt normalden daha yağlı olmaktadır. Bu nedenle özellikle yüz, göğüs ve üst sırt bölgesinde sivilce görülebilmektedir.
Kilo Artışı / Kilo Vermek Zorlanma : Hormon düzensizliğine bağlı olarak yüzde 80 hastada kilo artışı vardır.
Saçlarda Seyrelme / Erkek Tipi Kellik: Saçlarda incelme ve dökülme görülebilir.
Ciltte Koyu Alanlar Oluşması: Ciltte yer yer koyulaşma görülebilir.
Baş Ağrısı: Normal popülasyona göre baş ağrısı daha fazla görülmektedir.
PCOS adet döngüsünü ve yumurtlamayı bozarak gebe kalmayı zorlaştırmaktadır. Bu nedenle PCOS hastalarının yaklaşık yüzde 70-80’i gebe kalma ile ilgili sorun yaşamaktadır. Bu sendrom ayrıca gebelik komplikasyonlarını da artırmaktadır. Örneğin erken doğum tehdidi, düşük, gebelik hipertansiyonu, gebelik diyabeti gibi istenmeyen durumlar daha sık görülmektedir.
PCOS hastaları yumurtlamayı düzenleyen ilaçlar sayesinde gebe kalabilmektedir. Eğer PCOS dışında başka bir sorun yoksa (tüplerin kapalı olması, erkek kısırlığı vb.) tüp bebek tedavisine gerek kalmayabilmektedir. Ancak tüp bebek tedavisine gerek kalınsa dahi PCOS hastalarından normal popülasyona göre daha fazla sayıda yumurta elde edilebilmektedir. Dolayısıyla bu grup hastalar, genellikle hekimler tarafından sevilen ve yönetimi zor olmayan bir hasta grubu olarak görülmektedir.
PCOS tedavisinde genellikle ilaçtan önce yaşam tarzı değişikliği önerilmektedir. Vücut ağırlığının yüzde 5-10’unu bile vermek adet düzenine olumlu etki göstermektedir. Ayrıca kilo vermek kolesterol seviyelerini ve insülin seviyesini düşürür, diyabet ve kalp hastalığı risklerini azaltır. Düşük karbonhidrat içerikli ve düşük glisemik indeksli diyetler insülin direncini kırmakta daha etkilidir. Tedavide diyetin yanında spor da önerilmektedir.
PCOS’u kökten tedavi edecek bir ilaç tedavisi olmamakla birlikte, doğum kontrol hapları adet döngüsünün düzenini sağlamakta ve kıllanma artışı, sivilcelenme gibi istenmeyen belirtiler üzerinde etkili olmaktadır. Metformin türü ilaçlar da insülin seviyelerini düzenleyerek PCOS hastalarında olumlu etki göstermektedir.
”
Alo Yeditepe