Hamilelik sürecinde 13. haftaya giriş yaptınız. Karnınızdaki bebeğinizde ve kendinizde yaşanan değişimi merak mı ediyorsunuz? Hafta hafta hamilelik sürecinde sizi neler bekliyor? 13 haftalık bebek ne kadar olur? 13 haftalık bebeğin cinsiyeti belli olur mu? Hamileliğin 13. haftasında annedeki değişimler neler?
Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Erkut Attar merak edilen soruları yanıtladı.
Fetüs artık 7.4 cm boylarında ve 23 gram ağırlığında ve bir limon büyüklüğündedir. Daha önceki haftalarda bebeğinizin başı vücudunun yarısını oluştururken bu haftadan itibaren 1/3’ün oluşturur.
Bebeğinizin parmak izleri oluşmaya başlamıştır. Emme becerisi gelişmiştir ve başparmağını emdiği görülebilir.
Bağırsak kıvrımları karın içerisine yerleşmiştir ve bebeğiniz bu haftada amniyon sıvısını, yani bebeğin gebelik boyunca içinde bulunduğu sıvıyı yutmaya başlar. Bebek bu sıvıdan su, protein, karbonhidrat, yağ ve enzimler alır, kalan sıvı ise böbreklere, oradan da idrar olarak tekrar amniyon sıvısına döner.
Bebek erkek ise testisleri oluşmuştur ve penisi büyümeye başlar. Bebek kız ise yumurtalıkları gelişmeye başlamıştır ve şimdiden 2 milyon yumurtaya sahiptir. Bu gelişimler olmasına rağmen ultrasound ile cinsiyet tayini net bir şekilde yapılamayabilir.
Bu haftadan itibaren mide bulantısı ve uyku isteğiniz azalırken, artan kan akımına bağlı olarak damarlarınız daha belirgin hale gelecektir ve enerjiniz önceki dönemlere kıyasla daha fazla olduğunu farkedeceksiniz.
Gebeler, zencefil, ıhlamur, papatya, rezene, kuşburnu, normal çay, yeşil çay ve meyve çaylarını bulantı gidermek için (zencefil), sıvı ihtiyaçlarını gidermek için, sakinleştirici özelliklerinden faydalanmak için (rezene) tüketmektedirler. Lohusalık döneminde de süt yapımını artırmak için (papatya, rezene, ısırgan otu çayları) kullanmaktadırlar. Bu sayılanlarda günlük miktar iki fincanı aşmadığı sürece sorun yok gibi görünmektedir.
Adaçayı, sinameki, fesleğen, keten tohumu, ahududu çayı gibi çaylar sıkça tüketildiğinde düşük yapma riskini, gebelikte kanama riskini ve rahim kasılmalarını artırarak erken doğum yapma riskini artırabilmektedir. Ayrıca Fesleğen, Biberiye, Lavanta, yaban mersini, sarı kanturon, melisa yaprağı, kediotu, oğul otu, aloe vera, karahindiba bunlara örnek verilebilir. Bu sayılan bitki çaylarının ortak özelliği gebelik döneminde kullanıldıklarında erken doğum, gebelikte kanama ve düşük riskini artırma olasılıklarının bulunması ve bu nedenle kesinlikle kullanılmaması gerektiğidir.
Bitkiler her zaman masum değildir. “Bitkisel tedavi ilaç tedavisinden iyidir” düşüncesiyle aktarlardan içeriği ve ne işe yaradığı bilinmeyen bitkilerin alınması ve kullanılması ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Bitkisel tedavi ancak bu konuda özel eğitim almış bir doktor tarafından yürütülebilir.
”
Alo Yeditepe