Kapalı ameliyatlar olarak da tanımlanan laparoskopik cerrahi kadın hastalıklarında da yoğun şekilde kullanılıyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı açık ameliyatlara oranla avantajlarının daha fazla olması ve hasta açısından da konfor sağlaması nedeniyle kapalı ameliyatların hastalar tarafından da tercih edildiğini söyledi.
Kadınlar arasında çok sık rastlanan miyomlardan, kadın üreme organları kanserlerine, yumurtalık kistlerinden infertilite tedavisine kadar birçok sorunun tanı ve tedavisinde kapalı yöntemlerden sıklıkla yararlanılıyor. Üstelik bu işlemlerin avantajlarının daha fazla olması da cerrahi gerektiren sorunların tedavisinde kapalı ameliyatları tercih nedeni yapıyor.
Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı'nın verdiği bilgiye göre; Kadınlarda endoskopik ameliyatlar genel olarak laparoskopi ve histeroskopi olarak ikiye ayrılıyor. Laparoskopide, hastanın karnında büyük kesiler olmadan göbekten 1 cm’lik ve alt karından açılan 0,5 cm’lik 2 veya 3 delikten, göbekten sokulan bir kamera yardımı ile karın içerisi gözlenerek ameliyat gerçekleştiriliyor.
Prof. Dr. Gazi Yıldırım, laparoskopi uygulanabilecek alanlarla ilgili şunları anlattı: “Laparoskopi, kadın üreme organlarından yumurta taşıyan tüplerin (fallop tüpleri) açılması veya bağlanması, yumurtalık kistlerinin çıkartılması (over kist ameliyatları), dış gebelik (ektopik gebelik) ameliyatları yanında, kronik karın ağrısının tedavisinde de öne çıkıyor. Ayrıca kadın kısırlığının tedavisi, çikolata kisti hastalığında (endometriozis) çikolata kistleri ve endometriozis nodüllerinin temizlenmesinde de ilk seçenek endoskopik yöntemler oluyor. Rahmin iyi huylu urları olan miyomlarının çıkarılması ya da rahmin ve yumurtalıkların alınması, pelvik organ prolapsusu dediğimiz rahim, mesane ve son bağırsak olan rektumun vajenden sarkması ve stres idrar kaçırma (inkontinans) ameliyatları da kapalı tekniklerle güvenle ve başarı ile yapılabiliyor. Bu işin uç noktası olan kadın üreme organ kanser ameliyatlarında da endoskopik yöntemler artık ilk seçenek ilk seçenek olarak yer alıyor.”
“Laparoskopi ile artık karın açılarak yapılan ameliyatların çoğu yapılabilmektedir, bunun için de laparoskopi çok tercih edilen daha az riskli bir yöntemdir” diye konuşan uzmanımız, sözlerine şöyle devam etti: “ Bu yöntemin kazanımları, cilt üzerindeki kesilerin çok daha küçük olmasından kaynaklanır. Açılan küçük deliklerden kanser ve rahim alınması dahil büyük ameliyatlar yapılabiliyor. Geçmişte büyük cerrahın büyük kesi yapacağı gibi bir kanı olmasına karşın günümüzde bu algının tersine döndüğünü ifade eden küçük kesi ile büyük işler yapmanın özel eğitim sonucu mümkün olduğunu belirtti. Endoskopik ameliyatlarda da yapılan operasyonun boyutunun açık ameliyatlar ile aynı olduğunu aktaran uzmanımız hasta açısından kazanımları konusunda şunların önemine değindi: “Bu işlemden sonra hasta daha az ağrı hisseder, hastanede daha kısa süre kalır, işine daha erken döner ve estetik görünüm açısından da oldukça avantajlıdır. Her geçen gün teknoloji alanında gelişmelerin yaşanması ile endoskopik ameliyatlarda bükülebilen ve daha küçük çaplı teleskoplar kullanılmaya başlandı bu da artık ameliyatları neredeyse narkozsuz yapabilme olanağı doğurdu.”
Histeroskopi tanısal veya tedavi amaçlı olarak kamera sistemine monte edilmiş milimetrik kalınlıkta ince optik sistemle rahim ağzından girilip rahim içi ve tüplerin rahime açılan ostium denilen kısmının değerlendirilmesidir. Bu işlem sırasında rahim içi anomaliler hem tanı (tanısal histeroskopi) hem de tedavi (operatif histeroskopi) gerçekleştirilebiliyor. Hekim, açık ya da kapalı ameliyat yapacağına hastanın ihtiyacına göre karar veriyor. Genel durumu operasyona elverişli olan herkese laparoskopi ve histeroskopi yapılabileceği bilgisini veren uzmanımız“ İşleme engel solunum veya kalp problemleri olanlarda işlem sırasında baş aşağı pozisyon kullanıldığından laparoskopi tercih edilmeyebilir. Diyafram ve fıtık problemleri olanlar, çok büyük ve çok sayıda miyomu olanlar, yumurtalık kanseri olan kadınlarda kapalı ameliyatlar tercih edilmez” diye konuştu.
Kapalı ameliyatlarda iyileşmenin açık ameliyatlara oranla daha hızlı olabildiğinin bir kez daha altını çizen Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı ameliyat bittikten sonra anestezinin etkisi geçene kadar gözlem altında tutulduktan sonra hastayı odasına çıkardıklarını belirterek sözlerine şöyle devam etti: “yaklaşık 4-6 saat ağızdan bir şey verilmez ve serum tedavisi uygulanır. Ayağa kalkana kadar 4-6 saat idrar yolunda sonda olması uygun olur. Hasta çoğunlukla 1 bazen 2 gün hastanede kalır.”
Endoskopik ameliyatlar planlandığında zamanlamanın kesinlikle önemli olduğunu vurgulayan uzmanımız “hastamız eğer doğurganlık çağında ise işlem için en uygun zaman hastanın adet bitiminden hemen sonraki, yumurtlama zamanından önceki dönemdir. Özellikle histeroskopi yapılacak hastalarda görüntünün uygun olması için zamanlama oldukça önemlidir. Adetten kesilmiş hastalarda işlem herhangi bir zaman yapılabilir” dedi.
”
Alo Yeditepe