Oyun oynamak çoğu zaman sadece eğlence olarak tanımlansa da aslında çocuğumuzun gelişiminde çok önemli bir role sahiptir. Motor gelişimlerinin yanı sıra zihinsel, duygusal ve sosyal yönlerini de olumlu etkiler. Onun İçin doğru oyuncakları seçmek de bir o kadar önemli...
Oyunlar, oyuncaklar bebeklerin ve çocukların duygusal-bilişsel gelişimi için oldukça önemli olduğuna dikkat çeken Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Doç. Dr. Oğuzhan Zahmacıoğlu, zekâ ve dikkat geliştirici oyuncaklardan ziyade bebeğe, çocuğa haz veren, kaygılarını gideren, 3-6 yaş arasında ise hayal güçlerini geliştirmelerine yardım edecek oyuncakların tercih edilmesi gerektiğini vurguluyor.
Oyuncaklar, çocuğun gerçek hayattaki nesne seçimlerini yansıttığı için bizim açımızdan çok önemli olduğunu belirten Doç. Dr. Oğuzhan Zahmacıoğlu, Bundan dolayı da her yaşın oyuncak seçimi ve yönelimi farklıdır. Çocukları gözlemlediğimizde ellerine alıp, ilgilendikleri şeyleri fark edebiliriz. Oyuncağın başlıca önemi hayatla kurduğumuz ilişkide bir ara yüz görevi üstlenmesidir. Örneğin küçük bir çocuk annesi başka bir odadayken ya da evde yokken bir oyuncak bebek ya da araba gibi sabit bir nesne annesinin yerini ikame edebilir. Oyuncaklar, bir yandan da çocuğun ilişki kurmasının pratiğini yapmasına yardımcı olur. Çocuklar arasında oyuncak takası hatta bazen kavgaları bile gerçek hayatta da olabilecek her şeyin birer provası gibidir.
Günümüzde ebeveynler oyuncak noktasında fazla çeşitlikle karşılaşmaktalar. Zekâ geliştirici oyuncaklar, setler gibi ürünler oyuncakçılarda mevcut. Aralarında iyi ürünler de olabilir ancak zekâ geliştirmek için bu kadar çok çeşitte oyuncağa gerek de yok. Tüketim kültürünün pompalaması sonucu oluşan bir durumdur. Klasik, basit düzenekli oyuncaklar da zekâyı geliştiren işleve sahiptir. Özellikle eğitimli, çalışan aileler bu konuda daha fazla hassaslar, çocukları için bir şeyler yapmak için, bir şeyleri "ıskalamamak" için zekâ geliştirdiği iddia edilen oyuncakları satın almaya daha çok meyil duyuyorlar. Üreticiler de ebeveynlerin bu hassasiyetini istismar ediyor. Oyuncak seçerken temel kriterler çocuğun o anki yaşına uygun, ilgisini çeken nesneler ne ise onlar olmalıdır. Bu yaş grupları olarak baktığımızda bu daha iyi anlaşılacaktır.
Bebeğin annesiyle babasıyla halının üstünde yuvarlanması, bir kâğıt kalemle bile bir oyun kurmaları, bir şeyler çiziktirmeleri, birlikte vakit geçirmeleri bebeğin duygusal ve bilişsel gelişimi için çok faydalı ve önemlidir. Bunun için illa ki özel olarak tasarlanmış, pahalı zekâ ya da dikkat geliştirici oyuncaklar, ürünler kullanmaya gerek yoktur. Hekim olarak bu tür oyuncaklara mesafeli olduğunu belirten Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Doç. Dr. Oğuzhan Zahmacıoğlu, zekâya da dikkat geliştirici oyunlar, oyuncaklar derken çocuk için oyunun temel işlevi olan haz göz ardı ediliyor. Özellikle okul öncesi dönemde 0-6 yaşta çocuğun haz alacağı, hayal dünyasını geliştirici oyunlar oynanmalı. Okul başladıktan sonra zaten çocuklar bu zekâ ve dikkat geliştirici oyunlara maruz kalacak.
3-6 yaş arası psikiyatri kitaplarında oyun çağı olarak geçtiğini belirten Doç. Dr. Oğuzhan Zahmacıoğlu Çocuk oyunla ve oyuncakla daha çok 3-6 yaş arasında haşır neşir olur. Ancak bu dönem kreşlerde çocukların renkleri, sayıları, harfleri öğrenmeleri için heba ediliyor. Bunu ben yetişkin işgüzarlığı ve çocuk gelişimi için negatif bir şey olarak görüyorum. Bu konu da tekrar düşünmemiz gerektiğine inanıyorum.
0-3 Ay arası dil öncesi dönem olduğu için daha çok ritmik sesler çıkartan çıngıraklar, ritmik hareket eden renkli dönenceler, pelüş oyuncaklar yeterlidir.
3-6 ay arasında işler daha sofistike bir hal alıyor. Bizim nesne sabitliği-sürekliliği dediğimiz döneme girerler. 0-12 aylık dönem "oral dönem" olarak da adlandırılır. Bu dönem meme emme dönemi olmakla birlikte her şeyi ağızla algıladıkları dönemdir. Ağız, sadece yemek yeme alanı değil, yaşamla ilgili tüm ilişkilerini kurdukları bir istasyon görevi de üstlenir. Tüm nesneleri ağızlarına götürerek dillerine, dudaklarına dokundurarak onun yoğunluğunu hissetmeye çalışırlar. Aynı zamanda o nesneyi koklarlar. Bundan dolayı ağızlarına götürebilecekleri, yutma tehlikesine karşı çok küçük olmayan, zararlı boya içermeyen oyuncaklar tercih edilmelidir. Oyuncakların bir diğer temel işlevi de anksiyete, kaygı olmaları ve haz vermeleridir. Bu işlevleri de yerine getirebilecek oyuncaklar seçilmelidir.
Çocuk büyüdükçe dil gelişimi de gerçekleşiyor. Bu dönemde oyunlara dil de dahil oluyor. Bu dönemdeki çocuklar, bebekler kendince oyuncaklarla konuşmaya, sesler çıkartmaya başlıyor. Bu dönem de bizim için muazzam bir gözlem alanıdır. Söz konusu dönem çocuğun hem dil becerilerini geliştiren hem de taklitler yaptıkları dönemdir. Taklit eden çocuk biz psikiyatrı hekimleri için normal zekâ seviyesine sahiptir. Bundan dolayı çıkartan, müzikli yada konuşan oyuncaklar, kitaplar tercih edilebilir.
”
Alo Yeditepe