Merkezi sinir sisteminin özellikle vestibüler, dokunsal veya propriyoseptif duyuları gerektiği gibi işleyememesi sonucu; duyuların ayrımı, modülasyonu, koordinasyonu veya organize edilmesinde güçlük ile kendini gösteren, hareketin planlanmasını zorlaştıran bir durumdur. Bu durumlarda çocuğun gelişim basamakları olması gerektiği şekilde devam etmez ve sekteye uğrar. Duyusal işlemleme bozukluğu olan çocuklarda birçok problem bir arada görülebilmektedir.
Karşılaşılabilecek Duyusal Problemler Neler Olabilir?
- Dokunma, hareket, ses veya görme duyularına verilen aşırı tepki
- Ses, ışık gibi duyusal uyarılara karşı beklenenin altında tepki
- Koordinasyon problemleri
- Akademik başarıda gecikmeler
- Giyinme, kişisel bakım gibi günlük yaşam becerilerinde zorluklar
- Motor hareketlerin organize edilmesinde zorluk yaşanması
- Yaşıtlarına göre normalin üzerinde veya altında aktivite seviyesi
Duyu Bütünleme Nedir?
Çevreden gelen tüm duyusal bilgilerin düzenlenmesi, ihtiyaca göre yorumlanması ve planlanmasına ait süreçler “Duyu Bütünleme” olarak tanımlanır. Bir başka deyişle duyu bütünleme, kişinin bedeninden ve çevresinden aldığı duyuları organize eden, bedenin içinde bulunduğu çevrede etkin bir şekilde kullanılmasını mümkün kılan ve merkezi sinir sistem tarafından yönetilen bir süreçtir.
Duyusal bilgilerin gerektiği gibi işlenmesi ve entegasyonu; postural kontrol, entegrasyon, praksis, görsel motor beceriler ve benlik saygısı gibi duyu bütünleme ile ilgili becerilerin yapı taşlarını oluşturur. Aynı zamanda, bireylerin günlük yaşam aktivitelerine katılımları için gereklidir. Çocuklukta gelişimsel olarak yaşanan duyusal bozukluklar nedeniyle Ayres duyu bütünleme yaklaşımın yardımıyla motor beceri öğrenme ve planlama ve hatırlama süreçleri kolaylaşır.
Çocukların çoğunda duyu bütünleme normal çocukluk deneyimleri ile gelişir. Çocuklar normal gelişme süreçlerinde ve oyunlar sırasında bu duyusal deneyimler ile alınan duyusal girdileri yorumlama, ayarlama ve uygun cevap verebilmeyi öğrenir, geliştirir. Bu kazanım onların öğrendikleri veya yeni kazandıkları becerileri doğru bir şekilde yapabilmelerine olanak sağlar. Herhangi bir engele takılmadan veya çarpmadan yürüyebilmek becerisi buna örnek olarak verilebilir.
“Ayres Duyu Bütünleme Yaklaşımı”nın amacı, birçok tedavi yaklaşımından farklı olarak; yalnızca görsel uyaranları eşleştirme, sesleri hatırlamayı öğrenme, bir sesi diğerinden ayırt etme ve hatta bir noktadan diğerine çizgiler çizme gibi belirli beceriler üzerine pratikler yapmayı değil, beynin algıladığı uyaranların nasıl hafızada tutulacağı ve gerektiğinde nasıl harekete çevrilebileceği süreçlerini öğretmeyi de içerir.
Duyu Bütünleme Yaklaşımının Dünyada Gelişimi
Duyu Bütünleme Terapisi’nin teorik çerçevesi 1970’lerde ABD’de psikoloji ve sinir bilimi eğitimi almış Dr. Jean Ayres tarafından geliştirilmiştir. Dr. Ayres, terapistlerin, “Duyusal Bütünleme Bozukluğu” (bazen Duyusal İşleme Bozukluğu olarak da adlandırılır) olan bireylerin doğru ve objektif olarak değerlendirmelerine ve tedavi edilmelerine yardımcı olacak bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu görmüştür.
Duyu Bütünleme Terapisi
Duyu bütünleme terapisi, özellikle dokunma, vestibüler ve propriyoseptif gibi duyuların aktif katılımı ve etkileşimini amaçlayan, anlamlı terapatik aktiviteleri içeren bir müdahale programıdır.
Duyu bütünleme terapisinin amacı, duyu bütünleme bozukluğunun sebep olduğu olumsuz etkileşimi, olumlu cevaplar ile değiştirerek; çocuğu öğrenmeyi optimize edecek aktivitelere dâhil etmektir.
Duyu Bütünleme Terapisi Hangi Durumlarda Etkilidir?
Duyusal Problemler
- Duyu girdisi (Aşırı tepkisel veya normalin altında tepki: ses, hareket, dokunma, görme)
- Koordinasyon problemleri
- Akademik başarı veya günlük yaşam aktivitelerinde gecikmeler
- Normalin dışında düşük /yüksek aktivite düzeyi
- Otizm Spektrum Bozukluğu
- Dispraksi
- Prematüre Bebek